30 Kasım 2012 | Cuma

Test yayını

Gençlerbirliği gibi, Eskişehirspor'dan çok da farklı olmayacak bir rakibe karşı, açıkçası ben bir taktik-kurgu denenmesini beklerdim.
Oynamayan oyuncuların tercih edilmesi ilk bakışta bu tip maçların normal bir uygulaması gibi gözükse de, özünde Trabzonspor'un sezon başından itibaren zaten bir türlü 'uyumlanamayan' o oyuncularının, bu kez de fiziken saha da olmamalarını anlayamadım!
Zaten kötü giden ama denediği orta alan değişiminde (Zokora'sız sistem) ısrarlı bir çalışma şansıydı kupa maçı.

***
Dün geceki Trabzonspor'un ligdeki Trabzonspor'dan çok bir farkını göremedik açıkçası.
Trabzonspor'un şu aşamada en büyük eksiği; doğru bir 11 belirleyip daha sık maç oynayarak takıma dönüşemiyor olmak!
Kupa karşılaşması oyuncuların maç sayısını artırmaktan ziyade, takımın maç sayısını artırmaya yönelik değerlendirilmeliydi.
Bence bu fırsat kaçırıldı!
***
Bireysel anlamda geniş ve birbirine çok yakın özellikli mevkidaşlardan oluşan Trabzonspor'da takım oyunu anlamında işaretler de alamadık.
Performansı özellikle merak edilen Henrique istekli ancak, asli görevini yapma aşamalarında özgüvenini kaybetmiş gözüktü. Onun gol atması çok önemliydi!
Oturmuş bir takımın işleyen sistemi içinde, dün geceki her oyuncu yedeklediği arkadaşını aratmayabilir belki de!
Bu kalabalık oyuncu nüfusu, ligin ilerleyen döneminde artıya dönüşür mü?
Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesini beklemekten başka çaresi de yok Trabzonspor'un...