20 Eylül 2010 | Pazartesi

Birimsizlik..

Biliyor ve bekliyorduk; galibiyet, mağlubiyet ve hatta beraberlik bile "İstifa" üzerinden kıymet görecekti.
Etkisi sorgulanacaktı. Ne istifayı küçümsemek doğru, ne de mağlubiyete gerekçe göstermek.
İstifa edilen, "Asbaşkanlık Birim'i" olunca, bu etki zincirleme oyunculara kadar uzanabilirdi ve bu kaygı normaldi.
Ama etkisi de o oranda azalmaz mıydı?
Oyuncunun bundan etkilenmesi doğal ama mazeretler içinde en silik olanıydı bizce.

Önceki hafta rakibiyle arasında "5 birim fark!" olduğunu zanneden Trabzonspor takımı sahaya bu rahatlıkla çıktı.
Taraftar da rahattı, oyuncu da... 4'lü forvet dizilişine devam eden hoca da....
Fark edemedikleri; Manisaspor'un onlardan daha da rahat olmasıydı.
9. dakikada gelen gol, herkes gibi oyuncuların da aklına 5 birim'lik farkı getirdi.
Nasıl ki, 4. haftada ilan edilmene (!) rağmen şampiyon olamıyorsan, 9. dakikada da oyunu kazanamıyorsun!
Lig, Trabzonspor'a; "Ben çok ciddiyim!" dedi.

Makukula, bir görüşe göre; maça çıkarken hafif kin ve beslediği hırsı ile onu almayanlara ders verdi.
Yaşananları bilemiyoruz. Bildiğimiz, sadece okuduklarımızdan ibaret. Önce 7 dendi, sonra 5, sonra da 3 milyon euro'ya inildi pazarlıklar sonucunda. Vazgeçildi, belki blöftü, bilemiyoruz.
Sonra Manisaspor takımına 1.5 milyon euro bonservisle satıldığı söylendi.
Trabzonspor bu işten ne kazandı ya da ne kaybetti sezon sonunda görülecek. "Ülken bu işten ne kadar kazandı?"
Biraz da buna bakmak lazım.

Maçın kırılma anları, Teofilo'nun kaçırdıkları gibi gösterilse de öyle değil! Yattara ve Selçuk'un bir duran top için birbirlerini kırmalarıydı asıl kırılma anı! Bir büyük takımın duran toplarını kimin atacağına, sahada o anda güçlü olan mı karar verir?
Allah'tan penaltı olmadı da bir büyük kavga çıkmadı saha ortasında!
Bir takımın en basit gözüken "taç atışları" bile kıymetlidir.
Mesela, ceza sahasına "uzun taç" atacak bir oyuncusu var mı Trabzonspor'un?
Trabzonspor, kornerlerini stoperleri ile daha fazla buluşturmalı. Elbette bunları önermek haddimize değil ama Küçük Hamdi'den beri öndirekte yoklar! "Duran top organizasyonları, duran takımın hareketlenmesi için, hem düşünme, hem de karar verme adına 'minicik molalarıdır' maçların. " Bu yüzden özen ister.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor