Altısı da final

Süper Lig bu duruma geldikten sonra, şampiyonluğun en büyük adayı Fenerbahçe oldu. Hatırlarsanız sarı-lacivertli takımın üst üste yenilgiler aldığı zaman bile "Paniğe gerek yok, bu kadro sezonu zirvede bitirir" demiştim. Bu gün de sözümün arkasındayım. Yalnız bazı şartlarım var. Futbolcular son altı maçı da final havasında oynar, Lugano'nun dediği gibi son nefeslerine kadar savaşırlarsa. Dahası Fenerbahçe lehine penaltı vermemekte ısrar eden hakemlerin insafı, yardımcılarının da ofsayt pozisyonlarında dürüst davranmaları. Daum'un takıma yarar değil zarar veren Deniz Barış ile Deivid'i oynatmaması. Ve nihayet Alex'in ceza sahası civarındaki frikikleri en hazır arkadaşına bırakması. Geçen hafta Güiza'nın attığı ve atacağı birer golü ofsaytla kesen hakemler Beşiktaş'ın Eskişehir karşısındaki galibiyet sayısında açık ofsaytı vermedi. Cuma günü de Barış Şimşek, Ankaragücü'nün çok net bir penaltısını es geçerek Beşiktaş'ın açıktan 3 puan kazanmasını sağladılar. "Ben her zaman doğruları yazarım" diye böbürlenen Beşiktaşlı yazarların makalelerinde bu konuda hiçbir yorumu göremedik.

Yıldırım'ın doğru kararı
Ben bu gece ve daha sonraki maçlarda çok iyi konsantre olacak ve 90 dakika mücadele edecek sarı-lacivertli futbolcuların taraftarın da desteği ile şampiyon olacaklarını ve rakiplerinin puanlar kaybedeceğini düşünüyorum. Fenerbahçe bayan basketbol takımı zengin ve güçlü kadrosuna rağmen bu yıl iki önemli kupayı kaybetti. Sezon başındaki Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Mersin Belediyesi'ne; sonra da Türkiye Kupası'nın finalinde Galatasaray'a yenildi. Hoca Haydar Kemal Ateş bu yenilgilerin baş sorumlusuydu. Eğer göreve devam etse belki play-off'larda Fenerbahçe ligi de kaybedecekti. Başkan Aziz Yıldırım'ın kararına ve uygulamasına katılıyor, genç antrenör Aydın Oğuz ile Fenerbahçe'nin başarılı sonuçlar alacağına inanıyorum.