Hakkı Yalçın

Hakkı Yalçın

18 Nisan 2025 | Cuma

Kara büyü!

Bir zamanlar bu köşede "Hayal Satan Adam" konulu bir figür yaratmıştım da ne zaman biriyle karşılaşsam o adamı sorarlardı bana. Her takım futbolcularının kartpostallarını biriktirip, eksikleri çocuklara dağıtan bir adamdı. Çocukların futbol sevdasına tuzak kuran kibirli imparatorlara, ırkçı yazarlara ve haram kazancın peşinde kuyruk sallayan yöneticilere karşıydı. El emeği göz nuru gazeteciliğin bekçisiydi. Yolda bulduğu gazete sayfasını çömelip okuyan devrin adamı. Sürekli olarak çocukları uyarırdı da karanlıkların aydınlıkları boğacağını bilirdi. Ne dediyse çıktı. Tek dileği hileyle alınmış kaleleri zapt etmekti er niyetine. Kimsenin çıtı çıkmadı.

İhanet bankaları şimdi yüksek faiz veriyor medyadaki mudilerine. Dürüst insanlar ağızlarıyla kuş tutarken, kurdukları avanta kokulu cümlelerle parsayı toplayanlar köşeleri tutuyor. İşin en acı yanı da herkes işlerine gelince bunların tarafını tutuyor. Gazetelerde, televizyonlarda ve sosyal medyada olsun "birilerinin adamı olmakla" gurur duyanların kullandıkları cümlelerdeki yağ oranlarıyla, rakiplerine saldırının şiddet oranıyla ve ceplerine girenlerle birebir bağlantılı! Bu meslek bitti! O yüzden futbolu yönlendirenler, gerçekleri aramakla değil değerleri harcamakla geçiriyorlar zamanı. Çünkü öyle çok kazanıyorlar ki! Haram zıkkım olsun demek ne haddimize! Alan razı veren razı.

Kulüplerimiz de bitiyor. Bugün satın alınma ihtimallerinin konuşulduğu büyük kulüpler yarın tarihlerini de kaybedecekler simgelerini de. Sırf bir şampiyonluk uğruna borç bataklığa gömülenler, arkalarında görkemli taraftarlarıyla yarattıkları eserlere gururla baksınlar. Futbolda ayakları yere basmayanlar hava basmayı sevdi, kendileriyle özel bağlantılı menajerlerin ağzının içine düşenler de para basmayı. Gençlik ateşini yakmayanlar kulüpleri yaktı. Milyonlarca dolarlı transferlerde dışı yaldızlı içi paslı tenekeleri miras bıraktı. Devlet baba bizlerden her kuruş borcu tahsil ederken, kulüplerin borçları için ya "silinme ya erteleme" kararları çıktı. Acı gerçeklerin ortaya çıkma mevsimine giriyoruz artık.

Markalaştırma duygusunun kaliteye vermediği değerle, çocuklarımıza vermemiz gereken değer arasında sıkışıp kaldığımız için, gelecek zamanları öldürmüş olma ihtimalimiz yüksek. Şimdiki zamanın rüzgarıyla ancak kirli çamaşırlar kurutulur. Haysiyeti dalgalandırmak nostaljinin işi. Onu da bizler gördük! Alıcılarıyla oynanmayan bir sistemde "hatırı sayılır müşteri" olmaktan vazgeçmeyenler, bu sistemi beslemekten sanıktır. Onu da aynaya bakanlar görsün!

Bundan 18 yıl önceydi. İngiltere'nin Leicester takımı Carling Kupası'nda Nothingham Forest ile oynuyordu ve 1-0 yenik durumdayken kendi futbolcularının kalp krizi geçirmesiyle maç yarım kalmıştı. Ama Leicester takımının spor ruhu tekrar edilen maçta rakip takımın attığı golü inkar etmedi. Ve maçın başlamasıyla birlikte Nothingham Forest kalecisinin kalelerine gol atmalarına izin verdiler. 23. saniyede durum 1-0 oldu. Leicester'ın o zamanki teknik direktörü Gary Megson 1-0 skordan başlamanın ahlaki açıdan doğru olduğunu belirtti ve böyle bir jestle maça başlayan Leicester maçı 3-2 kazanarak tur atladı.

Bir de bizim ülkemizi düşünün. O yıllarda hakkı olmayanı bile gasp eden kabadayılık ve mafya sisteminin futbolu ve zarafeti ne hale getirdiğinin izlerini sürün. Bizler mahşere kadar böyle bir sportmenlik ruhunu hiçbir teknik adamda, hiçbir takımda ve başkanda göremeyiz. Bu da futbolun bize verdiği cezadır! Ahlaksızlığın kara büyüsü!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor