24 Haziran 2016 | Cuma

Utanmak

Gördük ki, talih de bir yere kadar!
O yüzden sormak gerekir.
"Milli takım olabilmek için kaç yürekli futbolcu gerekiyor?" Bizim futbolcularda prim isteyecek yüz vardı.
Züppelik, bitirimlik, haklı eleştirilere bile meydan okuma gücü her şey.
Ama yürek yoktu.

***

Yürekler primle sevişirken.
Dövüşmek için geç kalanların çok fazla üzüldüğünü zannetmiyorum.
İstedikleri Avrupa Şampiyonası'na katılma primiymiş.
Bu çirkinliğe bile masumiyet kazandırma uğraşında olanlar varsa.
Bizim de onlara söyleyecek sözümüz vardır.
"Akrebin zehirli oluşu birini sokma suçunu hafifletmez!"

***

Eleştiriyi kabullenmek bir erdemdir.
Doğruları inkar etmek kaypaklık.
Çekler'e attığı golden sonra "havalanan" Burak Yılmaz'ın medyaya açıklamasına baktım.
"Neden doğruyu bana sormadınız?" Yani prim isteme olayını yalan olarak niteledi.
Sana doğruyu anlatayım Burak!
Primi istediniz.
Problem de senden çıktı.
Eski takım arkadaşın Umut Bulut'a verilen prime karşı çıktın.
"O bile benden fazla alıyor!" dedin Sen karısını döven adam.
Senin sözüne neden inanalım?
Sen Türk futbol tarihinin gördüğü en büyük emek hırsızlarından birisin.
Sahanın ortasında yediğin hakların karşılığını verdin mi ki, haktan ve doğruluktan söz ediyorsun?
Çek maçından sonra formanı öptün de.
İki yıl önce Selçuk İnan'la birlikte sakatım deyip giymeyi reddettiğin formanın ay yıldızı farklı mıydı?
Kutsallıksa her daim!
Bir kereye mahsus değil!

***

Milli takıma seçilen futbolcuların hal ve gidişinin pekiyi olması gerekmiyorsa...
Onların hep bir ağızdan söyledikleri tek marş paraysa!
"Paranın sesini biraz kısar mısınız?" desek ne yazar.
Kime ne faydası olur ki kurduğumuz cümlelerin!
Onların payına düşeni de bu takıma ve ülkesine gönül verenler ödeyecektir.
Onlar tatillerini yapsınlar!
Ortalığı biz toplarız!

***

Ama bazı gerçekleri de görmezlikten gelmeyelim.
Sanal alem denen cerahatli sistemi de işaret etmeliyiz.
Milli takımı eleştirmek başka, annesinin karnındaki bebeğe kadar uzanmak başka.
Soysuzluğun daniskası olanları gördükten sonra.
Bu topraklarda nereye doğru sürüklendiğimizi sorgulamak da hepimizin görevidir.
O yüzden herkesin tasarrufunda saklı.
Soysuzları dava etme hakkı!

***

Kaybettiklerimiz bir daha asla kazanamayacaklarımızdır.
Şimdi oturup, eski zamanların asaletine sığınmaktan başka yapacağımız bir şey kalmadı.
Şuralarda bir yerlerde biraz "erdem" olacaktı.
Eskiden çok vardı.
Eskiden utanmak diye bir duygu da vardı bu topraklarda!
O da kalmadı!
Toprağı bol olsun!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor