Dr. Gürkan Kubilay

Dr. Gürkan Kubilay

13 Şubat 2011 | Pazar

F.Bahçe'de başarının formülünün adı; Aziz Kocaman

SEZON başında kafası karışıktı Aykut hocanın...
Aslında çok da istemediği bir anda gelmişti Fener'in başına...
Evet, amacı Fener'in teknik adamlığı idi...
Ama erkendi, en az 1 sene daha arka planda kalması doğru idi onun için...
Bence kendisi de aynen böyle düşünüyordu.
Ama bir anda elinde buldu... Bebeği... Hem de prematüre bebeği...
Prematüre olduğu için de eksik çok ama çok şeyi vardı.
İşe koyulurken sistemi ve düzeni değiştirmek vardı kafasında...
Aslında kökünden değişimdi istediği... Ama bu değişimi hangi hızla yapabileceği konusunda bir deneyimi yoktu...
Biraz pata küte başladı bu anlamda işine...
Deneme-yanılma metodu idi kullandığı...
Standart çözümlerin olmadığı uygulamalardaki yegane çözüm yolu yani...

KOCAMAN 'ALEX'İ YOK ETMEYİ' ASLA DÜŞÜNMEDİ

Kafasındaki onlarca plandan biri de "Alex'i daha az kullanırsam n'olur ?" idi.
Ama bunu kolay yapamayacağının farkında idi.
Çünkü Alex sıradan bir futbolcu değildi...
Camiada gücü vardı, yöneticisinden futbolcusuna, seyircisinden başkanına dayanan...
Karizması vardı, haklı olarak elde ettiği...
Adamdı ayrıca, 10 numarasından hem de...
Ama Kocaman'ın da "Alex'siz nasıl olur acaba?" sorusu girmişti aklına bir kere...
Bu asla "Alex'i kesinlikle yok etmek" anlamında değildi...
Tam tersine "Daha iyi nasıl kullanabilirim acaba?" sorgulamasını da taşıyordu bir yerlerinde...
Sadece denemekti amacı, denedi de...
O günün şartlarında, kendisinin de kenara çekilebileceğini anlayan Alex'e yaradı bu girişim...
Hiç koşmadığı kadar koştu, topla buluştu, top çaldı... Kocaman'ın bu ekstra katkısı ile Alex de gelişti, takım ondan savunma olarak da yararlandı... Kocaman'ın "Alex'siz olur mu acaba?" planı bir anda Alex'in hem takım hem de hoca tarafından kazanılmasına yaradı...
Ama hâlâ takımın bütününde sıkıntı vardı...

AZİZ BAŞKAN BU KEZ DERSİ VERDİ
İşte orada devreye hocasına hep inanan ve destek veren Aziz başkan girdi...
Yanlışlarında, insan ilişkilerindeki zayıflığında zaman zaman eleştirsek de...
Bu kez başkanlık ve yöneticilik dersi verdi Aziz başkan... 24 saatini kulübüne harcayan, ilk 17 hafta küsen oyuncuları bile takıma kazandırarak, aslında 'içeriden FLAŞ transfer yapan' hocanın arkasında gerçekten durdu...
O hoca sayesinde takım, Manisa'da 90+2'de, hem de 3-1 galipken rakip ceza alanına tam 7 kişi ile gelebiliyordu...
O hoca sayesinde takım daha önce 50-60 ortalamalarda giden Alex'i tam 80 kez topla buluşturabiliyordu.
O hoca sayesinde takım, Niang'ın attığı golden önce tam 65 saniye topu kullanıyor ve 21 pas sonrasında golü atıyordu...
Oyuncu, hocasının "Topa sahip olun" felsefesini uyguluyor ve inanıyordu...
Başkan da teknik adamına gerçekten inandı ve bu inancı hem hocaya hem futbolcuya hem kamuoyuna net gösterdi...
Gerektiği yerde devreye giren, dik duran bir başkan ve çok çalışan bir hoca... İşte bu formül devreye girdi Fener'de...
Başarıyı getirdi, devam da edecek. 7-8 hafta sonra küçük bir sallantı geçirecek olsa bile...
Bunun adına da başkanhoca dayanışmasından olsa gerek "AZİZ KOCAMAN formülü" demek gerekecek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

} SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor