Şokbahçe

4 stoper, 2 ön libero, 2 de sol bek ile çıktı Beşiktaş. 'Ben önce yemeyeceğim' diyordu. Bu kadar savunmacı ile oynayan takıma da önde basılırdı, Fenerbahçe de bunu yaptı. Rakibin kontratağa girecek fazla adamı olmadığını görünce daha başlama vuruşunda Alex, topu ileri göndererek bu maça Fenerbahçe'nin hücum etmek için çıktığını gösteriyordu. Ama Alex'in 2. dakikadaki golü Denizli'nin hesaplarını da altüst ediyordu. Çünkü defans yapmak için çıkmış 8 savunmacı ile hücum oynamaya mecbur kalmak gibi garabet bir durumda kalıyordu Beşiktaş. Burada Fenerbahçe'nin çok ve doğru pas yapma becerisi topu sarı-lacivertlilerde tutacaktı. Ama onlar bunu beceremeyince orta sahada baskılı gözüken Beşiktaş oluyordu. Yalnız öne oynama becerisi düşük oyuncular yüzünden Kartal yaratıcı olamıyor, Fenerbahçe'nin sırtı dönük oyuncularına yaptığı faullere bağlı duran toplar dışında da Volkan'a yere yatmadan bir ilk yarı bitirtiyordu.

Şampiyonluk habercisi
Beşiktaş'ın Kaş-Uğur değişikliği ile öne daha çok oynamaya yatkın takım düşüncesine Fenerbahçe, Özer ve Topuz ile işlemeyen kanatlarına katkıda bulunuyordu. Ama Emre daha çok sorumluluk alıyor, Selçuk sahanın en iyisi oluyor, Gökhan ve Lugano savunma yönünü iyi oynuyorlardı. Volkan'ın penaltıyı kurtarışı ise belki de şampiyonluğun habercisiydi. Dört büyüklerin bu haftaya kadar yaptığı bin 500 ortanın bin 100 tanesinin isabetsiz olduğu futbolumuzda sonuçları tahmin etmek çok zordur. Ama bundan 3 hafta önce TRT'de İleri Üçlü programında hem de Bursaspor 6 puan öndeyken Fenerbahçe'nin şampiyon olacağını söylemiş biri olarak bu laflarımdan dolayı tarafıma yöneltilen 'Bir şey mi biliyorsun da böyle konuşuyorsun' eleştirilerine karşı söyleyecek tek sözüm var: Ben komplo teorilerinden anlamam ama 20 yıldır en ince şekilde analiz ettiğim Türk futbolunun teknik tarafını iyi bilirim.