Yılmaz Şenol sordu, Levent Tüzemen cevapladı: Donk orta sahaya ciddi bir dinanizm katacak ama Melo tipinde bir oyuncu asla değil! Golcüyü hep söylüyoruz; 'Tek vuruş ustası biri olmalı' diye Galatasaray liderin 11 puan gerisinde kaldı, şampiyonluk umutları sizce bitti mi?
G.Saray'ın önündeki en kısa hedef Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanmak olur. Rakiplerinden ciddi bir puan farkı yiyen G.Saray'ın zirve yarışını terkedeceğini düşünmüyorum.
Çünkü kazanılacak her puan G.Saray'a para olarak dönecek.
Ancak mevcut kadronun ilk yarı performansı tabelaya başarısız olarak yansıdı. Bu konuda baş sorumlu futbolculardır. Özellikle Rize deplasmanında ve TT Arena'da Antalya maçında avuçlarındaki puanları kaybetmeselerdi G.Saray zirve yarışının içinde olurdu. G.Saray ikinci yarıya nokta transferler yaparak başlamayı hedefliyor.
Donk doğru bir isim ve Mustafa Denizli transferde genç oyunculara yatırım yapmayı planlıyor.
-Peki bu transfer politikası için uyarınız var mı?
İki uyarım var: 1- İlk yarı G.Saray fizik güç olarak vasattı. Alınacak oyuncular Donk gibi hazır ve fizik gücü güçlü olmalı. 2- Listede yer alan genç oyunculardan başarıya aç ve hedefe yönelecek isimler tercih edilmeli. Çünkü Cem Karacan, Rodriguez, Carole genç isimler olarak alındılar ama kalitelerinin G.Saray'a yetmediği gözlendi.
-Denizli 4 mevkiye transfer istiyor.
Sağ bek, orta saha, forvet ve kanat ya da stoper. Sizce en acil hangisi yapılmalı? Öncelik Melo'nun yerini doldurmaktı.
Brezilyalı'nın yerini 9. oyuncu olan Chedjou bile yeterince dolduramadı.
Donk transfer edildi. Hatırlatayım Donk ile Melo aynı tip oyuncu değiller. Melo; G.Saray'ın saha içinde "Cusur Yüreği"ydi. Takımın uyuduğunu hissettiği anda yaptığı bir agresif hareketle herkesi ateşlerdi.
Seyirciyi de coşkulu bir hale getirip maçın içine çekerdi.
Donk ise güçlü, tekniği yüksek, topu kullanma becerisi kaliteli bir oyuncu. G.Saray orta sahasına Donk ciddi bir dinamizm katacaktır.
Selçuk'u da defansif oyundan kurtarıp, Melo dönemindeki gibi hücumda daha etkili olmasını sağlayacaktır. G.Saray'ın eğer imkanlar elveriyorsa sadece sağ beke değil sol beke de ihtiyacı var. Çünkü dünya futbolunda ön liberolar kadar hücuma çıkan bekler de değer taşıyor.
Ama G.Saray'ın olmazsa olmazı iyi bir golcü transfer etmektir. Çünkü Burak-Umut ikilisi rekabetsiz ortamda ilk yarı G.Saray'a yeterince verim sağlamadılar. G.Saray pozisyon buluyor ama golü atmakta zorlanıyor.
Bence alınacak golcü kaleye sırtı dönük oynamasını bilmeli ve tek vuruş ustası olmalı. Buna en güzel örnek son Kayseri maçını vereceğim; Umut önüne alıp düzelttiği topu iyi bir golcü olmadığı için kalecinin üzerine nişanladı. Bu vuruşları Gomez ya da Van Persie yapsaydı gol olurdu.
- Yönetim Burak Yılmaz için iyi bir teklifte satış kararı aldı.Burak gitmeli mi kalmalı mı?
Burak'ın devre arası transfer olması G.Saray Yönetimi'nin elinde değil.
Çünkü Burak'ın güçlü ve pahalı bir sözleşmesi var. Bu sözleşmenin de suçlusu eski başkan Ünal Aysal'dır.
Çünkü yaşı büyüyen oyuncuların sözleşmelerinde alacağı ücretleri artmaz, tam aksine azalmalıdır. Çoluk çocuğa karışan Burak'ın G.Saray'ı bırakıp Çin seferine çıkacağını düşünmüyorum.
Ancak yönetim kendisinden indirim talebinde bulunabilir. Burak da G.Saray'ın koşullarını ve önümüzdeki artışı düşünerek ekonomik açıdan sıkıntı yaşayan kulübüne destek olmalı.
-UEFA'nın şubat ayında alacağı karar transferi nasıl etkiler?
UEFA, G.Saray'la ilgili mali konulardaki kararını aslında aralık ayında verecekti. Ancak G.Saray Yönetimi 40 sayfalık mükemmel bir rapor verdi. Ayrıca Türkiye koşullarını da gözeten, dünyadaki yaşanan olayları da dile getiren, hatta dövizdeki artışı da yansıtan ciddi bir barkovizyon gösterisi yaptı. Raporda en ince ayrıntılarına kadar hiçbirşey saklanmadan UEFA'ya verildi. Barkovizyon gösterisinden müthiş etkilenen UEFA yetkilileri acele karar vermediler.
G.Saray'ın sunduğu raporu daha dikkatli izleyeceklerini açıkladılar ve kararlarını şubat ayındaki toplantıya bıraktılar.
- Buradan ne karar çıkar?
Büyük ihtimalle para cezası gelebilir.
Az ihtimalle de 2016 sonuna kadar transfer yasağı çıkabilir.
G.Saray Yönetimi'nin en büyük kozu UEFA yetkililerine dürüst ve şeffaf davranmalarıdır.
