Ergin, Okçuluk Milli Takımı'nın kampta bulunduğu Antalya 100. Yıl Tesisleri'nde AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013'ten bu yana Okçuluk Federasyonu Milli Takımlar Gelişim Programı'nı yürüttüklerini söyledi.
Bu program ile belirledikleri genç sporcuları yılın 210 günü Antalya'da kampa aldıklarını belirten Ergin, şampiyonalarla beraber sporcuların dünya okçuluk camiasında "Okçuluğun Wimbledon'u" olarak adlandırılan 100. Yıl Tesisleri'nde ortalama 8 ay açık havada ok atma imkanına kavuştuğunu ifade etti.
Gelişim programı ile sporcuların gün içindeki faaliyetlerinin detaylı planlandığına işaret eden Ergin şunları söyledi:
"Bu programın en önemli özelliği sporculara ortak ve doğru çalışma imkanı sağlamak. Sporcuların beslenme alışkanlıklarını değiştiriyoruz. Yurt dışında katılacağımız şampiyonalar öncesinde o ülkenin iklim şartlarına, saat farklılıklarına göre çeşitli antrenman metotları düzenliyoruz. Sporcuların sosyal ve aile hayatlarının da düzenlemesini yapıyoruz. Sporcuların, okullarından geri kalmadan ailelerine de yeterince vakit ayırabilmelerini sağlıyoruz. Bir çoğunun eğitimleri Antalya'da devam ediyor. Antalya dışında öğrenim görenler de misafir öğrenci olarak kentte derslere katılıyor. Bu program ile amacımız sadece bir okçu yetiştirmek değil, eğitimiyle de ahlaki açıdan da topluma yararlı bireyler yetiştirmek istiyoruz."
PROGRAM AVRUPA'DA ÖRNEK OLDU
Programın 2015'te meyvelerini vermeye başladığına işaret eden Ergin, Türk sporcuların dünyada söz sahibi olduğunu, her kategoride dünya sıralamasında yer bulmaya başladığını vurguladı.
Her yarışmaya madalya beklentisi ile gittiklerini ve Türk bayrağını dalgalandırıp geldiklerini anlatan Ergin, "Önceden şampiyonalara sadece tecrübe amaçlı katılım hedeflenirken şimdi madalya amacıyla gidiyoruz. Programımız bazı Avrupa ülkeleri tarafından da örnek alınmaya başlandı ama biz her zaman bir adım öndeyiz. Türklerin geninde olan okçuluk, gelişim programı ile ortaya çıktı. Bu programın zirvesi, 2024 yılındaki olimpiyatlarda altın madalya getirmek ile olacaktır." şeklinde konuştu.
LİSANSLI SPORCU SAYISI 13 BİNE ULAŞTI
Programın Mete Gazoz, Yasemin Ecem Anagöz gibi yıldızları ortaya çıkardığını ifade eden Ergin, yıldız sporcuların yetişmesinin hem diğer sporculara örnek olması hem de programın doğru işlemesi açısından önemli olduğunu belirtti.
Türk gençlerinin okçuluğa olan ilgisinin her geçen gün arttığını belirten Ergin, "2005 yılında 300'ler civarında olan lisanslı sporcu sayımız şu an 5 bin 500 faal sporcuya ulaştı. Lisanslı sporcu sayımız ise 13 binler civarında. Benim için sayıdan çok kendisini okçuluğa adayan sporcu sayısı önemli. Bu noktada da artış var. Önceden şampiyon olabilecek kapasitede 3-4 bayan sporcu bulamazken şimdi çok iyi 12 bayan sporcumuz var." değerlendirmesinde bulundu.
