16 Ağustos 2014 | Cumartesi

Açın kucaklarınızı

Rahmetli Güven Sazak Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmuş, gazetelere nezaket ziyaretlerini yapıyor.. Fenerbahçe'de nasıl bir başkanlık yapacağını anlatıyor.. İlkeli duruşunu görünce "Sanki Fenerbahçe'nin Süleyman Seba'sı olmayı hedefler gibisiniz!" demiştim..
Durdu, yüzünde tatlı bir gülümsemeyle; "Gurur duyarım genç adam, Süleyman Seba'ya benzetilmekten onur duyarım" demişti..
Ne başkanlar geldi-geçti, geride kalan 30 küsur yılımızda.. Onlarca kulüpte, yüzlerce yönetici bir o kadar da başkan gördük, tanıdık, tanıştık.. Başkanların geneli "Masaya yumruğu vurmak gerekir" diyenlerdendi, biri hariç; Süleyman Seba..
Efsane Başkan hiç bir zaman masaya yumruk vurmaya, sesini yükseltmeye, sert açıklamalar yapmaya ihtiyaç duymadı..
Çünkü onun en hafif ses tonuyla konuşması bile bütün masaları sallar, onlarca sert yumruktan daha büyük etki yapar ve herkesi kendine getirirdi.
Zafer ve yenilgi denen hokkabazlara asla hak ettiklerindan fazla prim vermedi Seba.. Ne çok sevindi, ne çok üzüldü.. Zaferler, ayakların yere basması için bir alarm ziliydi onun için, yenilgiler ise yeni zaferlere koşmanın start noktasıydı..
Hiç parası olmadı ama o çok para gerektiren, çok zor işleri saygın kişiliği ve limitsiz toplumsal kredisiyle çözdü..
Yeri geldi biricik evini ipotek ettirdi Beşiktaş için, yeri geldi kadim dostu Rahmi Koç'u devreye soktu..
Futbolcu yoktu onun için çocuklar vardı, ÇOCUKLARIM derdi Beşiktaşlı futbolculara..
Çok ve uzun konuşmazdı, "şeyi şeedin" dedi mi; herkes anlardı neyinne yapılması gerektiğini!
Herkes konuşur o dinlerdi, günler, aylar, yıllar boyu konuşmaz, ortamı germez ama tüm gelişmeleri yakından izlerdi. Günü gelince Seba konuşur ve herkes dinlerdi.
Mehmet Üstünkaya'dan (Nur içinde yatsın) aldığı Başkanlık bayrağını onur, gurur ve şerefle taşıdı, özkaynak devrimini başarıyla yürüttü. Tesis fakiri Beşiktaş'ı tesis zengini hale getirdi.. 16 yıla 21 kupa sığdırdı..
Beşiktaş'ın makus talihi değişti Seba ile.. Öyle bir transfer politikası izlediki, "Bu takımın öz evlatları" dediği Samet, Ulvi, Kadir, Fikret, Metin, Ali, Feyyaz, Recep, Gökhan ve diğerleri en istikrarlı dönemlerini yaşadılar Seba ile..
Sahada hepsi birer Seba gibi davrandılar. O yılların en başarılı, en centilmen ve ülke genelinde tartışmasız en sevilen kulübüydü Seba'nın Beşiktaş'ı..
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı neredeyse her maçta yenerdi Beşiktaş, ama rakipler bile o takıma bir kötü kelam etmezler, saygı duyarlardı Seba'nın genç çocuklarının başarısına..
Türk futbolu böyle bir başkan görmedi, bundan sonra görür mü orası da çok şüpheli. Hayatı boyunca Beşiktaş'a büyük hizmetler verdi, onlarca yeni yönetici kazandırdı büyük camiaya..
Yaşarken efsane olan, ender insanlardandı Süleyman Seba.
Nur içinde yatsın. Mekanı cennet olsun.
Sevgili Vedat, İlker ve Kazım ağabeylerim, açık kucaklarınızı Büyük Başkan geliyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor