13 Ekim 2018 | Cumartesi

Nereye geldi, nereye gider

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç bugüne kadar hiç yapılmayan bir şekilde, takım içinde yaşananları anlattı. Soyunma odalarında geçen konuşmalardan, bire bir değerlendirmelere kadar Samandıra'nın resmini çizdi.
Bu kadar detaylı olmasını eleştirenler de haklıdır, açıklığı savunanlar da... Sonuçta önce veya sonra tüm bunlar duyulacak, yazılacak, belki de doğru olmadığı da savunulacaktı.
Şimdi bize ne kaldı? Bakalım...

Samimiyet
Koç ve ekibi, hem futbolculara, hem de teknik heyete çok samimi ve açık davranmışlar. Bunu sorunları öğrenmek için de uygulamışlar, kendi buldukları çözüm yollarını anlatırken de... Comolli'ye "Tedbir al" demesi, Cocu'ya, "Kuzey duruşunu bırak, oyuncuya dokun" tavsiyesi;
"İşinize karışmam, ama gereğini yaparım" samimiyetidir aslında.
Ancak bu yakınlık oyuncu bölümünde yanlış yorumlanmış, Volkan Demirel başta olmak üzere, bazıları çizgileri karıştırmış görünüyor.
Bunun da gereği yapıldığına göre, Samandıra'ya "balans ayarı" yapıldığı sonucu çıktı ortaya.

Samandıra kaosu
Söylenenler, tam bir "çivisi çıkmış" Samandıra'yı da ortaya koyuyor. Futbolcular racon kesiyor, yardımcılar takımın yenilgisini bekliyor, oyuncular gruplaşmış; Kuzey Afrikalılar teknik adama "gider yapar" hale gelmiş.
Ali Koç'un yaptığı, kendi ifadesinde olduğu gibi çok geç kalınmış bir müdahale aslında. Ancak tüm sorumluluğu kendi getirdiklerine değil, önceden kalanlara yıkması kabul edilemez.
Bu olayların ilk önce Comolli-Cocu ikilisi tarafından tespit edilip, tavır alınması gerekiyordu. Esasında Comolli'nin Volkan Demirel'i odasına çağırıp, "Ne yapacağız kaptan?" diye sorması lazımdı. İpin ucunu kaçırmışlar, kaosu kabul etmişler.

Çözüm yeri
Bir şey karışmasın, başkan Koç, bunları şikayet olarak değil, tespitler olarak aktardı. Yönetimler çözüm yerleridir ve şikayet etmeye de hakları yok. Semih Özsoy ile beraber, "ne oluyor?" diye cümleye girdiler ve "gerekeni" yaptılar.
Bundan sonra daha verimli ve disiplinli bir Samandıra olacaktır.
Ancak bu kadar çok ispiyonajın yapıldığı bir çatıda, mutluluk zor olur.
Bilmeleri lazım.

Felfese nasıl değişti?
Ali Koç ve ekibi, gerçekten de kulüp yapısına uygun olmayan bir hamle yaptılar. "Üreten" haline gelmek için, "yıldızlar karması" bağımlılığını kaldırdılar. Bunun için Comolli geldi, Cocu da aynı gerekçeler ile seçildi.
Ancak bu prensipleri önce yapanların kabul etmesi ve arkasından gitmesi gerekiyordu. Takım içinde, özellikle yerli oyuncuların "gençleşme" hamlesini inandırıcı bulmamaları ve tavır almaları ilginç.
Zaten sigortalar da o noktada attı.
621 milyon euro borcu ödemek için uğraşanlar, "Karşılarında takım zayıf olursa, prim alamayız, para kazanamayız, maç kaybederiz, çok eleştiri alırız" diye düşünenleri buldu.
Takımın profesyonellerce yönetilmesini isteyen, hiyerarşik yapıyı değiştiren Ali Koç'un bakış açısını, şartlar gereği "Alisilin" hamlesine döndürmek zorunda kalması da ayrı bir ironi. Türk usulü, her zaman geçerli bir yöntemdir. Pedegogların dediği gibi; "Yerinde atılan bir tokat, bazen hayat kurtarabilir."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor