Alkışlar Şota'ya!

Trabzonspor, Ankara'da ikinci yarıyı 10 kişi oynayan Osmanlıspor karşısında hezimete uğradı. Bu yenilgi için hâlâ bir takım şablonu oluşturamayan Şota'ya alkışlar!
Onur, Cavanda, Douglas, Alper, Mehmet, Yusuf, Erkan ve Cardozo düşüşte.
Marin ile Mbia eh işte. Mehmet ile Marin'i 10 numara oynatmak neyin nesi. Savunma darmadağın, yöneten yok.
Orta alandan geriye bir adım gelen yok.
Savunmanın soluna hâlâ çare bulunamadı.
Ve Osmanlıspor hep oradan geldi. İlk yarıda ev sahibinin 4 mutlak gol pozisyonu da Şota'yı uyandıramadı.
Bordo-mavililerin pilleri bitik, Osmanlı ise her dakika oyuna yeni başlamış gibi.
Bir de atağa kalkmışken, geri pası ne.
İlk yarıdaki tek gol Torje'nin serbest atışta nefis vuruşu ve Onur'un da çaresizliği ile 1-0 noktalandı.

Tarihi fark olurdu
Trabzonspor, ikinci yarıda da bir Ndiaye'ye önlem alamadı. Yalnız bu topçu, tek başına 3 golü harcadı. Birinde Onur geçit vermedi. Trabzonspor, savunmayı üçlü tutup riske girdi. Girmez olaydı.
Bu yarıda ileri giden bordo-mavililer, geriye dönemedi. Osmanlıspor bu yarıda en az 4-5 mutlak gol pozisyonunu kullanamadı. Orta sahasız Trabzonspor kalesi hiç bu kadar tehlike yaşamamıştır.
Az-buz değil tarihi fark olabilirdi.
Marin'in golü ilaç olamadı. Ve Trabzonspor, sapır sapır döküldüğü maçta eski hocası Mustafa Reşit Akçay'a farklı boyun eğdi.
Son söz. Bu düşüş tehlikeli. Başta Şota, aklını başına almalı ve ne gerekiyorsa yapmalı.
Yoksa, yoksayı yazmaya gerek var mı?
NOT: Şota'daki form düşüklüğünü geçen hafta yazmıştım.