06 Temmuz 2010 | Salı

Sayı saymayı bilenlere!

Q7 iyi bir transfer mi? Bazı küçük beyinler hâlâ bunu tartışıyor. İnanılır gibi değil. Yahu insan hiçbir şey bilmiyorsa şöyle bir yakın tarihe bakar. Herkes hafızasını resetlemiş sanki. Öyleyse biz de "yeniden başlat" yapıp yakın tarihi bir hatırlatalım ve Yıldırım Demirören'in altı yıllık iktidarında Beşiktaş kime, kaç para verdi, bir bir bakalım. John Carew (3.5 milyon euro), Juan Fran (3.5 milyon euro), Ailton (3 milyon euro), Kleberson (2. 6 milyon euro), Delgado (5 milyon euro), Nobre (3 milyon euro), Ricardinho (1.7), Runje (1 milyon euro), Cisse (2 milyon euro), Gordon Sciheldenfeld (2 milyon euro), Sivok (4.7 milyon euro), Zapo (4.5 milyon euro), Ernst (3 milyon euro), Ferrari (4.5 milyon euro) ve Tabata (8 milyon euro) için toplam 52 milyon euro bonservis bedeli ödemiş. Rakamlar ortada. Bilmem başka söze gerek var mı? Quaresma kağıt üzerinde inanılmaz uygun şartlarda yapılmış bir transferdir. Aksini söyleyen doktora gitsin. Haaa sahada ne olur orası belli değil. Oynar, oynamaz, Anelka misali sorun çıkarır bu bilinmez. Ancak maliyet anlamında, diğerlerini düşününce Q7 sudan ucuz desek yeridir.

* * *
SCHUSTER MESUT'U BEĞENMİYOR!
Schuster daha önce Alman medyasına "Mesut Özil'in Dünya Kupası'nda başarılı olacağını sanmıyorum" türünden açıklamalar yapmıştı. Mesut'un şu andaki performansını hatırlatıp görüşünün değişip değişmediğini sordum. Alman hoca sözlerine, "Ben o açıklamayı yaptığımda Mesut'un kendisini geliştirmeye ihtiyacı vardı." diye başlayınca arkasından övgü yağdıracak sandım. Öyle olmadı. Mesut Özil'in Almanya'ya yaptığı katkı hakkında tek kelam etmeyen Schuster işi kulüp seviyesine çekip "Kulübü Mesut'tan bir patlama yapmasını bekliyor" demez mi? Vallahi kafam karıştı. Dünya Mesut'u konuşuyor ama Schuster oralı değil. Ya hocanın gözüne girmek çok zor, ya da Mesut'u pek sevmiyor. Ya sizce?

* * *
GEÇMİŞ OLSUN ŞANSAL ABİ
Mesleğin duayeni Şansal abi kocaman kalbine küçük (!) bir operasyonla çekidüzen verdirmiş. Çok şükür, herhangi bir sıkıntı yok. Yani haberler iyi. Her şeyin başı sağlık, gerisi teferruat; o nedenle çok geçmiş olsun büyük usta. Allah benzerinden, beterinden saklasın.

* * *
"ORTANIN" FARKINDA!
Bernd Schuster de Beşiktaş'ı Mustafa Denizli gibi 4-2-3-1 dizilişiyle oynatıyor ama bir farkla. Schuster'in sisteminde orta sahada egemen olmak var. O nedenle öndeki santrfor ve arkasındaki üçlü yerlerinde çakılı beklemiyor. Günümüz futbolunda orta sahayı almadan maçı alamazsınız, Schuster bunun farkında.

* * *
KUYUMCU VİTRİNİ GİBİ MAŞALLAH
Quaresma'ın küpeleri pırlanta. Her iki parmağındaki devasa yüzükler ve kolundaki altın saat de onlarca pırlantayla donanmış. Q7 kuyumcu vitrini gibi maşallah. Hemen belirtelim o çok değerli saati Avrupa Şampiyonu olunca Porto yönetimi hediye etmiş. İster misiniz sezon sonunda Q7 diğer koluna da bir saat taksın! Malum Serdal Adalı, "UEFA'yı alsınlar saatler benden" dedi. Olur mu olur!

* * *
BU KAŞ BAŞKA
Bir özel maçta gol attığı için falan değil tüm antrenmanlarda ve çift kalelerde üstün bir performans ortaya koyduğu için Erkan Kaş'ı dikkatle izliyorum. Bu çocuğun kumaşı kaliteli. O kumaştan, elbise çıkar ve Beşiktaş'ın üzerine de cuk diye oturur. Schuster, Erkan'ı gözardı etmezse Beşiktaş kazanır benden söylemesi.

* * *
GURBETÇİ DERBİ İSTİYOR
Neftchi Bakü maçı sonrası sarmaş dolaş olduğumuz gurbetçiler bazı derbilerin özellikle cumartesi günü oynanmasını istiyorlar. Neden diye sordum, "Pazar çalışıyoruz" dediler. Elçiye zeval olmaz misali iletmesi benden. Karar federasyonun.

* * *
TEKNİK HEYET BİZİ KISKANIYO!
Adettendir her kampta teknik kadro ve yöneticilerle maç yaparız. Yine yaptık ve olay oldu. Ben anlamıyorum bu teknik kadroyu arkadaş, kaybetmeyi hazmedemiyorlar. Yine hazmedemediler. Neymiş 10-6'a yenmişler. Ha ha ha.. Güleyim bari. Yalan! Külliyen yalan. Bi kere maç 10-4 durumdayken devletin televizyonu TRT'nin temsilcisi Ferit yani hakem "Atan galip" demişti.. Gerçi "Atan galip" deyip bizim lehimize penaltı vermesi biraz ayıp oldu ama o kadar kusur olur! Uzatmayalım, Schuster'i de "bacak arası attığı hocalar" koleksiyonuna ekleyen İsmail Er penaltıyı atmak için topun başına geçince içim bi tuhaf oldu. Tuhaflaştım ben. "Bobo sen bırak Tello atsın" demek isteyip de diyemeyen Denizli gibi oldum vesselam. Derken bizim İsmail topu üstten dışarı göndermesin mi? Olduk mu sana Gana!. (Meğer Bobo'nun ayakkabılarını vermişler çocuğa! Nası atsın ki garibim!?) Olsun!. Olsun olsun.. Biz penaltıyı kaçırdık maç da 10-4 berabere bitmiş oldu! Hem bizim Fatih'in uçarak attığı kafa golü dört gol sayılır bi kere. Ayrıca onların attığı 6 golde faul vardı, ikisi ofsayttı, birinde de bizim kalecinin gözüne çöp kaçmıştı. Zaten bir kişi de fazlaydılar. Gerçekleri bilin diye yazıyorum. Resmen katledildik yani... Not: Siz bu satırları okurken biz rövanşı oynamış oluruz. Nası yendiğimizi size anlatırım.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor