Geleceği düşünmek
Birkaç hafta önce şunları söylüyordum; 'Orta sahası çok da üretim yapamayan Bursaspor'a, ileride iyi ve sıkı bir son vuruşçu gerekiyor!' Orta sahada savaşacak ve top dağıtacak elemanlar gerekiyor değil mi? Yanıtımız 'Evet' olacaktır. Bunu çok iyi koşullarda yapamayacağı aşikar Bursaspor'un.
Ama ileride, 'düşen pozisyonları!' es geçmeyecek bir 'son vuruşçu!' Son ütücü gibi bir şey işte. O ana ve saate kadar topu ileriye taşımayı bilmiş bir Bursaspor için bir gol adamı... Rangers'dan aparma Miller, Timsahlar'a su gibi geldi son hafta oynanan G.Saray maçında...
Ancak defanstan orta sahaya aktarılan topun sıkı ve cevval salınımlarla karşı takımı yıpratmaktan- dağıtmaktan uzak bir görünümle dolaşıma girdiği malumunuz.
İstatistikler iyi gözüküyor
Oysa lig sıralamasındaki yeri liderin hemen ensesi yeşil-beyazlı ekibin... Neredeyse yüzde 70'i bulan bir galibiyet, yüzde 10'luk bir mağlubiyet yüzdesi var Bursaspor'un. Buna karşın sadece 10 maçı gol yemeden bitirebilmiş.
50 dakikada bir de gol bulmuşlar, her 142 dakikada yedikleri gole karşılık... İstatistikler oyunun Timsahlar'ın istediği gibi geçtiğini gösteriyor ama ben Bursaspor'u yazarken taa en baştan söylediğimi yineleyeyim; 'Bu sene şampiyonlukla ilişkisi nedir takımın?' Bir iki sorum daha olacak... Mesela geçen senenin şampiyon ekibinden Sercan'ın yedek kalmasının gerekçesi vardır elbet.
Mesela yerine 31 yaşındaki Miller'ın transfer edilmesinin ve genç oyuncunun dışında bir 'skorere' ihtiyaç duymasının nedeni nedir?
Ve sistem diye düşünülen 'eldeki kadroyla en iyisi' siyaseti ve stratejisi Timsahlar'ı daha nereye ve ne kadar taşıyacak?
Gelen günler geçen günleri aratmasın da...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.