Hazin bir elveda

Maç öyle temposuz ve keyif vermekten uzak ki 67. dakikada Vederson'un rakip oyuncunun kavalına sert yapmasını yadırğıyoruz neredeyse.
Neden bu sertlik ki? Biliyoruz ki ne İstanbul Büyükşehir Belediyespor ne de Bursaspor aldığı topla bir tehlike yaratacak değiller. Hepsi topu topuna '3' net pozisyonun yaşandığı bir maçta bu sertlik niye ki gerçekten?
Bursaaspor oyunu sağ tarafta; uzun süredir sakatlık dolayısıyla forma giyemeyen 'maskeli Tandoğan(!)' ve Batalla-Sercan 'üçlüsünü(!)' deniyor ama bir hırs-mücadele- sürükleyici atak görüntüsü çizmekten çok uzak. Diğer tarafta Volkan yok ve tek kanat Timsahlar'da o tarafı da Ozan renklendirmeye çalışıyor ama nafile.
İstanbul Büyükşehir Belediyeciler yine garantici ve topa sert oynuyorlar. Bir kez yakaladıkları gol pozisyonunu da değerlendiremeyip maç boyunca İbrahim Akın'ın uzun erimli şutlarından medet umdular.

Eksik Bursaspor
Nunez ve Ergiç'ten yoksun bir kadroyla sahaya çıkan Timsahlar oyunun sonlarına doğru bu iki 'ceval top sürücü-mücadeleci(!)' adamdan yararlanmak istediyse de yine bu usta ayaklar 'gol bulmak' konusunda üreticilikten uzaktılar.
İlk yarı ve sonrasına kadar Belediyeciler sürekli iyi kapanarak(!), Bursalılar da kanat ve yan top olanakları arayarak oynadılar.
Yapılan bütün ortalar kalecilerde eridi, bütün ikili varyasyon denemeler ikinci adımda eridi.
Yeşil-beyazlıların oyunu yüksek tempoya taşıyamaması ya da bu konudaki isteksizliklerinden yararlandı Belediyeciler son dakikalarda bir gol buldular.
Belediye'nin oyunun sonlarına doğru atak görünmesinin nedeni Timsahların Sevensson'u yani orta sahada mücadele eden tek adamı kenara almasıydı denilebilir...
Çünkü yerine giren Ergiç son dakikaları sahada dolaşarak geçirince yeşil-beyazlı ekip böyle bir değiş-tokuşun yarar getirmeyeceği gerçeğiyle karşı karşıya kaldı ve Bursaspor Ziraat Türkiye Kupası'na veda etti.