Yüzyılın pankartı

Geçen gün Fenerbahçe U17 Futbol Takımı'nın kendi shasında oynadığı maçta tribünler Fenerbahçeli taraftarlarca doldurulmuştu. Maksat bir hafta önce Galatasaray U17 maçında yaşananlardan sonra genç futbolcularına moral vermekti. Meşaleler yakıldı, sloganlar atıldı... Sarı-lacivertliler maçı 3-0 kazandı... Güzel görüntüler... Bütün bunların içinde bir pankart; F.Bahçe taraftarlarının olduğu tribünün önünde arsız bir sardunya gibi saçaklanmıştı; "Geleceğin Lefter'lerine vurdunuz, Metin Oktay'ın kemiklerini sızlattınız!" İçimin bayrakları havalandı birden. 1969'da Metin Oktay'ın jübile maçında Galatasaray- Fenerbahçe karşı karşıya gelmiş, taraftarların isteğince Metin Oktay ve Can Bartu 5'er dakika birbirlerinin formalarıyla Galatasaray ve Fenerbahçe takımlarında oynamışlardı. Dostluk bakidir. Papazın Çayırı'nda oynanan bir maçta Beşiktaş'ın Baba Hakkı'sı Fener'in Büyük Fikret'ini çağırmış ağır konuşmuştu: "Fikret yakışıyor mu Fenerbahçe'ye böyle oynamak. Çok kötüsünüz. Toparla arkadaşları!" Büyük Fikret ne yanıt mı vermiş: "Peki Baba!" Ebedi dostluk... Dedim ya dostluk baki sevgi daim...

Galatasaray'sız Fener...
Bir gün Lefter'e Galatasaray-Fenerbahçe rakebetiyle ilgili düşüncesini sormuşlar. Küçükandonyadis'in yanıtı net olmuş: "Galatasaray'sız Fener, Fener'siz Galatasaray olmaz!" Hep söylerim: Lefter'siz Metin; Can'sız Yusuf olmazdı. Ve aslında Baba Hakkı olmasa hiçbiri olmazdı... Demem o ki; birbirlerinin varlık nedeni olanlar birbirlerinin varlıkllarını ancak ve ancak koruyarak kollayarak varlıklarını taçlandırabilirler. Birbirleriyle 50 yıl yan yana maç izleyen bu taraftar gruplarının arasına nifak sokanları-kardeşiliği bozanları binlerce kez lanetliyorum... Fenerbahçeli taraftarların astığı pankart yüzyılın pankartıdır bence; taçlandırılmalıdır... "Geleceğin Lefter'lerine vurdunuz Metin Oktay'ın kemiklerini sızlattınız!" Bin selam size... Baba Hakkı'ya, Büyük Fikret'e, Lefter'e, Can'a, Metin Oktay'a, Yusuf Tunaoğlu'na bin selam...