01 Nisan 2010 | Perşembe

Daum büyük ikramiyeyi buldu

''Araba devrilince yol gösteren çok olur" derler. Türk basını olarak hep birlikte bağıra çağıra, el kol hareketleriyle yol gösteriyoruz şimdi Galatasaray'a... Hıncal Uluç hariç. O ilk günden beri "Rijkaard hoca değil" diyordu. Ama gelen her hoca için zaten hep öyle dediğinden onunki sayılmaz! Tüm Türkiye, "Rijkaard hoca değilmiş" noktasına geldi şu sıralarda... Tıpkı zamanında Löw'e, Hiddink'e, Derwall'e "Hoca değilmiş" dediğimiz gibi... Skora dayalı yapımızın, futbol felsefemizin sonucu bu aslında, doğal yani... Leo Franco, yağışlı havada topun böyle sekebileceğini hesaplasa Fenerbahçe sittin sene gol atamazdı Galatasaray'a. Eğer bir gol olacaksa o da sarı-kırmızı renkte olurdu çünkü 65-70 dakikalık Fenerbahçe'de çözülmeler başlayacaktı. Rijkaard'ın oyun planı da Fenerbahçe'nin bu zaafına yönelikti büyük ihtimalle. Baros'u, Ayhan'ı kenarda tutması son çeyrekte "şah çekmek" içindi belli ki. Ama "Franco'nun golü" Cimbom'un tüm gardını düşürdü. 25 yıldır Ali Sami Yen'de maç izlerim, ilk kez tüm tribünlerin 70. dakikada teslim olduğuna şahit oldum. Tribündeki bu cenaze havası doğal olarak takıma yansıdı, oyundan düştüler, kendilerini bir türlü toparlayamadılar. Daum da itiraf etti zaten, "Biz maçı şansla kazandık" diye. O da biliyordu bu Fenerbahçe'nin derbiden 1 puan bile çıkarmasının büyük başarı olduğunu. Amortiye razıydı, büyük ikramiyeyi buldu! Futbol bu işte, yaptığın hamleler başarılı olursa vezirsin, tutmazsa rezil! Neeskens, "Devrimler bir haftada yapılmaz. Galatasaray, biz geldik diye Barcelona gibi oynamaya başlamaz" demişti. Doğru. Derwall devrimi de 2-3 yıl sonra sonuç vermeye başlamıştı, hem de şans sayesinde! Rijkaard'dan büyük Mourinho var. O da gelmeyeceğine göre Rijkaard'a inanmak, sabretmek lazım bence. Hollandalı hoca tüm yanlış haklarını bu sezon kullandı. Takım içindeki yardımlaşmayı artırması gerektiğini, rakipleri iyi analiz edecek bir ekibe sahip olması gerektiğini, Türkiye'ye özgü şartların ne olduğunu herhalde anlamıştır. Bu kadroya 2-3 takviye yapılırsa, yenilmez bir armada yaratabilir. Tabii bir de Rijkaard'a Türk yardımcı şart. Yabancı ağırlığı altında kendilerini ifade etme sıkıntısı yaşayan Türk oyuncuları toparlamak ve rakipleri daha iyi analiz edebilmek için elzem bu. Artık bu Hikmet Karaman olur, Yılmaz Vural olur ya da futbolu yeni bıraktığı için futbolcuyu hemen yakalayabilecek Hasan Şaş olur, ama bir Türk izi şart...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor