Spor yazarları Trabzonspor - Mondihome Kayserispor maçını değerlendirdi

REHA KAPSAL – NE OYNUYORUZ!

Trabzonspor'un Kayserispor mağlubiyetini değerlendirirken öncelikle Abdullah Avcı ile beraber oynadığı 5 maçlık performansını irdelemek daha doğru olacaktır. Fenerbahçe'ye karşı alınan galibiyette oradaki oyun kadar, futbolcuların kendilerini hazırlaması, reaksiyonları en üst seviyedeydi. Diğer 4 maçta da Trabzonspor'da oyun dengesi hiçbir zaman oluşmadı. Galip gelebilir, berabere kalabilir veya mağlup olabilirdi. Buna zaten bordo-mavililerin oynadığı standardı olmayan oyunun net göstergesi diyebiliriz. Kayseri yenilgisinin bu yüzden çok şaşırtıcı olmaması gerekir. Bordo-mavililer top ayaklarındayken hücum edemiyorlar. Çok hücum oyuncusuyla maça başlamak, çok gol atmak, pozisyona girmek demek mi günümüz futbolunda!

Top ayağında çok geniş alanda oynayan, takım boyu stoperlerle santrfor arasında çok ciddi mesafenin oluştuğu, ileri gidenin geriye dönmediği, geriye dönenin ileri çıkamadığı olumsuz saha içi görüntüsü var. Rakip yarı alanda da yapılmayan pres anlaşıyı geriye çok koşmanın en temel nedeni. Trabzonspor'un savunmadaki iki beki şu ana kadar skora katkı sağlamadı. Ligde şu anda istatistik açısından 20. sırada olmasının birçok şeyi anlatıyor. Bordo-mavililerin uyuşuk değil daha cesur, agresif bir görüntü vermesi gerekir. Taraftarları mağlubiyetten daha çok üzen ve düşündüren, kendi kendilerine de sordukları en önemli soru aynı zamanda alamadıkları cevap şu: "Biz ne oynuyoruz?

ZEKİ UZUNDURUKAN – BÖYLE HAKEMLER OLDUKÇA!

Trabzonspor, bildiğimiz Abdullah Avcı oyunu ile maça başladı. Takım içi yardımlaşma ön plandaydı. Bordo-mavililerin ilk yarıda en istekli ve en çalışkan isimleri Trezeguet ve Abdülkadir Ömür'dü. Onuachu rakip ceza sahasında çok yalnız kalıyor, böyle olunca da markajı kolay oluyor. Visca ve Trezeguet, Onuachu'ya çok uzak oynuyor. Pepe de sakatlanıp çıktıktan sonra rakip, daha özgüvenli oynamaya başladı.

Kayserispor, öylesine bir oyun iştahı ile oynadı ki, sanki bir final maçına çıkmış gibiydiler. Ön alanda baskı yaptılar, Trabzonspor'a boş alan bırakmadılar, adam adama oynadılar, rakibin top yapmasına izin vermediler. Zaten birlikte oynama alışkanlığı olan taş gibi bir takım Kayserispor. Trabzonspor'un ilk yarıda kaleyi bulan şutu yoktu. Trabzonspor, ilk yarıda bir türlü önde çoğaltmadı. Abdülkadir Ömür, orta alanı ayakta tutmak için arı gibi çalıştı.

Trabzonspor beklerinden hücum katkısı alamıyor. Böyle olunca yavaş oynayan ve az pozisyona giren bir takıma dönüşüyor. İkinci yarıda daha önde oynayan, oyunun boyunu kısaltıp rakibe baskı yapan bir Trabzonspor vardı. 65'te Gökhan, ceza sahasında Trezeguet'yi yere indirdi, hakem Ümit Öztürk penaltıyı veremedi. VAR'daki Alper Çetin, adeta başını kuma gömdü. Hakem ve VAR, buz gibi penaltıyı vermedi. Yine bir hakem faciası yaşandı. Hakemler sahada kararları ile puan katliamı yapıyor, MHK, rezaleti film gibi seyrediyor. Kayserispor, Bahoken'in golüyle kazandı. Yenilen golde, ortayı yaptıran Eren ve kafayı vurduran Denswil'in büyük hatası vardı.