Usta kalemler Beşiktaş'ın Avrupa zaferini yorumladı

Rıdvan Dilmen: Beşiktaş devrim yaptı
Beşiktaş, son iki yıllık performansı ile kendini üst seviyeye attı. Artık, "Rakibim kim olacak" diye bakıyor Herkes bununla gurur duymalı
Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğundan sonra Türk futbolu ile ilgili bu yıl bir milattır. Geçen sene ve bu sene Beşiktaş'ın futboluna baktığımızda bu bir devrimdir... Beşiktaş; Bayern Münih, Barcelona değil ama onların bir tık altı. İnter, Milan, Liverpool seviyesinde.
Siyah-beyazlılar iki yıllık performansı ile kendini bu seviyeye attı. Bu sadece Beşiktaşlılar için değil, hepimizi için büyük gurur kaynağıdır. 3'te 3 yapmak Türkiye'de rekordur ama bunu öyle böyle yapmıyorsun; işleye işleye yapıyorsun, içerde dışarda gol atarak yapıyorsun. Bakın 3'te 3 yaptı diyoruz ama çok anlamlı olan bir nokta da var; Beşiktaş artık hangi ikinciyle oynayacak diye bakıyoruz işe... Rakibini bekliyor yani artık!
Beşiktaş'ın öndeki üçlüsü Babel, Cenk ve Quaresma dün gece adeta maçı aldı. Babel inanılmazdı, bir oyuncu bundan iyisi olamaz.

Tolgay beklediğimin çok önündeydi ama Talisca arkadaşlarının biraz gerisinde kaldığı düşünüyorum. Oyunun son bölümü Monaco yarı sahasında oynandı.
Şenol hocaya helal olsun. 80 milyonluk Türkiye'de tarihimizde ilk defa 3'te 3 yaptığı için değil, rakibimiz kim olacak diye baktırdığı için... Taraflı tarafsız herkes gurur duymalı.
Beşiktaş oynayan takımlara karşı iyi bir takım durumunda. Rakibin oynuyorsa, sen daha iyi oynuyorsun...
Bizim ligimiz Beşiktaş için zor. İtmeli, kalkmalı, sürekli duyan bir oyun... İki senedir şampiyon oluyor ama Beşiktaş için zor.
Bakın, Porto, Monaco ve Leipzig oynayan takımlar... Bunlara karşı rahat galibiyet aldı. Bakın bu maç Karabük maçından daha kolay oldu Beşiktaş için.
Niye? Çünkü rakibi oynadığı için siyah-beyazlılar da oynadı... Yukarıda da belirttiğim gibi Beşiktaş; Porto, Napoli, İnter, Milan seviyesine geldi. Bu takımlarla kafa kafaya artık.

Oynadığı oyunuyla kendini bu seviyeye yerleştirdi. Beşiktaş artık o kültürü ile bu seviyeye girdi ve zevk veriyor.
ARTIK 'EYVAH' DEMİYORUZ
Avrupa kupalarında bugün kuralar çekildiğinde biz artık "Eyvah" demiyoruz. Rakipler Beşiktaş'ı görünce "Eyvah" diyorlar. O duruma geldik. Bakın, maçı 2-1 önde götürüyorsunuz, Monaco gibi zorlu bir deplasmandasınız ve maçın son topunu, son hücumunu Caner Erkin ile Beşiktaş yapıyor! Fenerbahçe'nin eski bir oyuncusu olarak Beşiktaş'ı tebrik ediyorum..

Erman Toroğlu: İçerde kuzu, dışarda kartal
Beşiktaş, Türkiye'de kuzu, Avrupa'da kartal. Peki bu nasıl oluyor? Hemen hemen Türkiye'de çıkan takımla, Avrupa'da oynayan arasında iki-üç isim farkı var.
O da çok önemli değil. Çünkü giren de çıkan da aynı kalitede oyuncular... Peki neden böyle oluyor? Çok basit, futbolcular maç seçiyorlar.
Tamam, bir şeye "evet" diyebilirim. Şampiyonlar Ligi maçı çok büyük vitrin. Bence Dünya Kupası'ndan da büyük vitrin. Ama Türkiye'de şampiyon olmazsan oraya nasıl gideceksin?
Alın siyah-beyazlıların maçlarını izleyin. Şampiyonlar Ligi'nde, Beşiktaş rakibe top kaptırdığında bir futbolcu rakip takım tarafında kalıyor, diğer 9 futbolcu kendi kalesini korumak için rakip ve topun arkasında kalıyorlar. Yani tehlikeyi başlamadan orta alanda bertaraf ediyorlar, sonra hücuma çıkıyorlar.

Peki aynı siyah-beyazlı oyuncuların Türkiye Ligi'nde oynadıkları maçlardaki görüntülerine bakın, özellikle hücumda olan hiçbir oyuncu (Cenk hariç) hiç birisi rakiplerini kovalamıyor.
Ben siyah-beyazlı yönetimin yerinde olsam bu takıma bu tarz oynadıkları için ceza keserim.
Bakınız dün gecenin iki tane ismi var.
Bir tanesi Cenk… Şenol ona zaten gerekli süreyi veriyor, şansı tanıyor ve çok da güveniyor.
Cenk de ona zaten gerekli cevabı veriyor.
Sahadaki mücadelesiyle, sahadaki profesyonelliğiyle, sahadaki adamlığıyla Cenk Tosun Türkiye'de örnek bir futbolcudur.
Diğeri Tolgay… Şenol Güneş ona gerekli şansı tanımadı. Oğuzhan'ı daha fazla kullandı, onu fazla kullanmadı. Dün akşam Tolgay'dan yana kullandı kararını, yanlış da yapmadı.