''Fenerbahçe’nin son yıllarda bu kadar başarısız olmasının ardında yatan gerçek neden bu!''

Fenerbahçe’nin son yıllarda bu kadar başarısız olmasının ardında yatan gerçek neden bu! Hiç öz eleştiri yapmıyorlar! Herkesle bir şekilde kötü olmayı başarıyorlar! Adeta bindikleri dalı kesiyorlar! Herkes kötü, herkes görevini yanlış yapıyor, herkes Fenerbahçe düşmanı! Eeee! Adama sormazlar mı; ‘Siz bu Fenerbahçe için ne yaptınız diye! Yahu 100 günü geçti hâlâ hoca bulamadınız!’ diye... Lütfen biraz sağduyu! Lütfen biraz hoşgörü! Lütfen biraz rakiplere saygı! Sayın Ali Koç’a soruyorum; TFF Başkanı Özdemir’in şu cümlesinin ‘Herkesin bildiği gibi 2010-2011 sezonunda birçok kulüple ilgili ‘şike tartışmaları’ olmuştur...’ bunun neresi rezalet! Kaldı ki, Başkan Özdemir, bu cümleyi veya yorumu, durup dururken yapmıyor ki... Bir soru üzerine en hafif hali ile kimseyi rencide etmeden, hedef göstermeden bir cevap veriyor. Yıllarca Fenerbahçe’ye büyük hizmetlerde bulunmuş Nihat Başkan’a büyük haksızlık yapılıyor

Geçtiğimiz hafta TFF Başkanı Nihat Özdemir'in '2010-11 sezonundan bu yana şike olayına rastlanmamıştır' demesi çok tartışıldı.
Özdemir aslında ne demek istedi?
ZEKİ UZUNDURUKAN: TFF Başkanı Nihat Özdemir, kendisine yöneltilen bir soruya; (Soru da şu;
Futbolda şike tartışmalarını bitirmek için nasıl bir yol izleyeceksiniz?' içinde asla kasıt olmayan, doğal, yapıcı ve bilgi verici bir cevap vermiş bu soruya Nihat abimiz... Bir TFF Başkanı'na yakışır bir karşılık vermiş yani. Demiş ki, 'O malum sezondan beri Türkiye liginde maçlar temiz oynanıyor.
Herkesin bildiği gibi 2010-2011 sezonunda birçok kulüple ilgili şike tartışmaları olmuştur...' Yahu bunda ne var! Kulüp ismi yok, başkan ismi yok, futbolcu ismi yok... Yok oğlu yok.... Yahu her 'şike' kelimesinde neden Fenerbahçe ortalığı yangın yerine çeviriyor.
Ağzından şike kelimesi çıkan herkese Fetöcü damgasını vuruyor!
Kaldı ki, tepki gösterdikleri isim;
Sayın Ali Koç'tan daha fazla Fenerbahçeli ve daha fazla Fenerbahçe'ye hizmet etmiş bir isim...

TFF Başkanı Özdemir'i o gün eleştiren diğer yöneticilerin isimlerini buradan yazmaya bile gerek yok! Onların Fenerbahçeliliği ile Nihat Özdemir'in Fenerbahçeliliği arasında güneş ışığı ile mum aydınlığı kadar fark var!
Fenerbahçe'nin son yıllarda bu kadar başarısız olmasının ardında yatan gerçek neden bu! Hiç öz eleştiri yapmıyorlar! Herkesle bir şekilde kötü olmayı başarıyorlar!
Adeta bindikleri dalı kesiyorlar! Herkes kötü, herkes görevini yanlış yapıyor, herkes Fenerbahçe düşmanı!
Eeee! Adama sormazlar mı; siz bu Fenerbahçe için ne yaptınız diye!
Yahu 100 günü geçti hâlâ hoca bulamadınız! Lütfen biraz sağduyu!

Lütfen biraz hoşgörü! Lütfen biraz rakiplere saygı! Yaptığınız yanlışları söyledikçe beni ve birçok yorumcuyu Fenerbahçe düşmanı ilan ettiniz!
En büyük hatanız Ersun Yanal oldu. Tam 1.5 yıl hep söyledim. Her türlü hakareti yedim! Sonra bu hakaretleri yapanlar, bana sosyal medyadan yazıyorlar, yolda önümü kesip, "Zeki müdürüm, sana haksızlık yapmışız. Meğer ne kadar doğru şeyler söylemişsiniz.
Bizim gözümüze perde inmiş... Bunu çok geç fark ettik...' diyorlar...
REHA KAPSAL: Sayın Nihat Özdemir bana göre kötü bir şey demek istemedi. Yani o zamanlar kaotik bir ortam vardı, o da zaten bitti düşüncesiyle bunu ifade etmeye çalıştı. Herhangi ortamı gerici bir mesaj vermedi.
Geçmişte böyle bir şeyler oldu şimdi olmadı demek istemedi. Söylemlerinden bunu çıkarmak bana göre yanlış.
Olayların farklı yere çekilmesi doğru değil. Özdemir'in anlatmak istediğiyle insanların anlamak istediği farklı. Orada dile getirmek istediği Türk futbolundaki olumlu düşünceler. Bunu negatife çekmenin faydası yok.

SERKAN KORKMAZ: Bir İnstagram yayınından sonra patlak veren kriz ve tartışma inanılmaz bir boyuta taşındı. Benim o cümleden haberim olduğu anda ilk aklıma gelen;
Özdemir'in dokuz yıldır Türk futbolunda şike tartışması olmadığına dikkat çekmesiydi. Fakat mevzu çok başka yerlere çekildi. O dönemin Fenerbahçe başkanı tutukluyken büyük bir mücadelenin içine giren kulübün en yetkili ismi Özdemir'di.
Gelinen nokta mantık dışı.

NİHAT ÖZDEMİR HAKLI
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Özdemir'in sözlerine 'rezalet' dedi. Özdemir de "Sportif başarısızlıklarını sosyal medyanın yönlendirmesi ile örtmeye çalışıyorlar" cevabını verdi. Sizce kim haklı?
ZEKİ UZUNDURUKAN: Sayın Ali Koç'a soruyorum; TFF Başkanı Nihat Özdemir'in şu cümlesinin 'Herkesin bildiği gibi 2010-11'de birçok kulüple ilgili 'şike tartışmaları' olmuştur...' bunun neresi rezalet! Kaldı ki Başkan Özdemir, bu cümleyi veya yorumu, durup dururken yapmıyor ki... Bir soru üzerine en hafif hali ile kimseyi rencide etmeden, hedef göstermeden bir cevap veriyor.
Evet o malum sezonda şike tartışmalarında çok kulübün ismi geçti. Ama nedense hep Fenerbahçe, konuyu üzerine alıp, sert cevaplar veriyor. Kardeşim!

Nihat Özdemir, şu takım şike yapmıştır demiyor ki... Kim mi haklı? Tabii ki Nihat Özdemir haklı! Kulüp başkanlarının, yöneticilerinin sosyal medyadaki çoğu trol hesapları dikkate alıp gaza gelmeleri, ölçüyü kaçıran söylemleri, kime zarar veriyor; tabii ki yönettiği kulübe ve bu sözleri sarf eden kişilere...
Trol hesaplara ise hiçbir şey olmuyor. O yüzden sosyal medyanın tepkilerine, yönlendirmelerine göre kulüp yönetmeye kalkarsanız vay halinize...
REHA KAPSAL: Ben Nihat Özdemir'in kötü bir şey söylediğini düşünmüyorum. O nedenle burada Sayın Ali Koç gereksiz yere bu tepkiyi vermiş.
Nihat beyin de Fenerbahçe kulübüne geçmişte emekleri geçmiştir. Ali Bey'in hem şimdi oluyor hem de geçmişte de vardı. Onun için Nihat Özdemir'i ve federasyonu, taraftar ile karşı karşıya getirmek doğru değil. Söylemlerinde bir art niyet yok. Bir şeyleri de ima etmiyor zaten. Olayları başka mecralara taşıyıp federasyon başkanını hedef göstermek, insanların ona karşı cephe almasını sağlamak doğru değil. Ali Koç'un bu konuda tansiyonu daha fazla yükseltmeden düşürmesi gerekir.

SERKAN KORKMAZ: İlla bir kişi haklı olmak durumunda değil. Herkes kısmen ya da kendince haklı olabilir bazen. Ortaya çıkan tabloda iki taraf da çok yıpranıyor. Keza; bazı kötü niyetli üçüncü kişilere bu tip krizlerde fırsat doğabiliyor.
Nihat Özdemir'in Fenerbahçeliliği bile sorgulanmaya başlandı.
KURT BAŞKAN AZiZ YILDIRIM
2010-11 sezonunda F.Bahçe Başkanı olan Aziz Yıldırım bu tartışmada Özdemir'e hak verdi. Yıldırım'ın bu tavrını nasıl değerlendirmeliyiz?
ZEKİ UZUNDURUKAN: Sayın Aziz Yıldırım, lider bir kulüp başkanı profiliydi. Nerede ne konuşulması gerektiğini çok iyi biliyordu. Evet onun da sert çıktığı, ölçüyü kaçırdığı zamanlar oluyordu.
Ama Türk futbolunun işleyişini, lig yarışı politikasını vs. çok iyi biliyordu. Çok kurt bir başkandı. Kimlerde iyi geçilinmesi gerektiğini iyi biliyordu.
Yani Türk futbolunu genlerine kadar tanıyan, bilen, iyi transferler yapan bir başkandı.
Futbol kulüpleri içinde tesisleşme hamlesini başlatan isimdir Aziz Yıldırım...
Sportif başarılarda da Sayın Ali Koç'un uzak ara önündedir.
Nihat Özdemir'in konuşmalarına sadece Aziz Yıldırım değil, sokaktan çevireceğiniz 100 kişiden 99'u hak verir...
REHA KAPSAL: Sayın Aziz Yıldırım da Nihat Özdemir'e hak verdi. İşte o zaman Özdemir'in söylediğini iyi okumak gerekir. Yıldırım o zaman Fenerbahçe başkanıydı.
Ve o zaman Nihat beyin, Ali Koç'un iddia ettiği gibi bir durumu kastetmediği ortaya çıkıyor. Böyle bir düşüncesi yok. Olay Ali Koç tarafından abartıldığından Nihat Bey'e desteğini haklı bir şekilde vermiştir.

SERKAN KORKMAZ: Aziz başkan tutukluyken dışarıda yaşananları da -kuşkusuz- yakından takip ediyordu.
O dönemin camia içinde bir muhasebesi yapıldığında en belirleyici görüş kuşkusuz Aziz Yıldırım'ınki olmalı. Yıldırım'ın, Özdemir'e kefil olması yadsınamayacak kadar anlamlı.
AYKUT KOCAMAN GELSiN
Fenerbahçe için Abdullah Avcı, Erol Bulut, Bjelica ve Rebrov'un isimleri geçiyor. Kim gelmeli?
ZEKİ UZUNDURUKAN: Fenerbahçe yönetimi, 'hoca bulamama'da tarihi bir rekora doğru gidiyor. Fenerbahçe taraftarının, yönetimlerinden esas sorgulamaları gereken şey budur! Lig kaldığı yerden cuma günü başlıyor. Pro- Lisansı bile olmayan Aurelio'yu getiriyorsunuz.
Sonra bir bakıyorsunuz ki Aurelio'nun Pro-Lisansı yok! Eyvah eyvah! Ersun Yanal sonrasında Zeki Göle, takımın başında 2 kez sahaya çıktı. (Pro-Lisansı olmayan hoca ancak 2 kez sahaya çıkabiliyor. Zeki Göle tercihi de kalmadı.) Şu anda bu saatten sonra Abdullah Avcı, Erol Bulut, Bjelica ve Rebrov olmaz. Bu hocalar sezonun bitmesini beklerler. Sezon bittikten sonra olabilir... Peki şimdi ne olacak?
Kalan 8 maça ve Türkiye Kupası yarı final rövanş maçına kim çıkacak?
Eldeki tek seçenek Serdar Dayat! Çünkü sadece Serdar Dayat'ın Pro-Lisansı var.
Dayat da 'Altyapı Sorumlusu'.
Fenerbahçe kalan maçlara Serdar Dayat ile çıkabilmek için 'görev prosedörünü' değiştirmek zorunda.
Yani TFF'ye bir yazı gönderip, 'Fenerbahçe'yi kalan maçlarımıza Pro-Lisans'ı olan Serdar Dayat çıkaracaktır.
Serdar Dayat'ın 'altyapı sorumluluğu' pozisyonu, sezon sonuna kadar 'Fenerbahçe teknik direktörü' olarak değiştirilmiştir' denilmelidir.
Yoksa Fenerbahçe kalan maçlarına Pro-Lisansı olmayan bir hoca ile çıkmaya kalkarsa, TFF tarafından ağır para cezasına çarptırılır.
Emre Belözoğlu da Volkan Demirel de kulübeden dışarı çıkıp, teknik direktör alanına gelip, takıma taktik veremez. Böyle bir durum olursa tribüne yollanır ve bu isimler ceza alır.

Bence Türk futbolunu ve Fenerbahçe'yi iyi bilen bir hoca gelmeli. O da Aykut Kocaman'dır. Kocaman, Türk futbolunun puan sihirbazı hocasıdır.
Konya'da istediği kadro kurulamadığı için başarısız oldu. Ama Fenerbahçe'nin başında yaptıkları ortada...
REHA KAPSAL: Teknik direktörlüğe kim gelmeli sorusundan önce Fenerbahçe'deki en büyük eksik futbol aklı. Eldeki kadroyla hangi formasyonda saha içinde dizilişle oynayacak? Yeni transferler bu sisteme göre mi gelecek? Fenerbahçe öncelikle oyuncu havuzunu çok doğru bir şekilde filtre edip kalitesini artırmalı. Bazı mevkilerdeki aşırı çoğalmayı düşürmeli, eksik yerlere doğru oyuncu transfer hamleleri yapmalı.
Ve de en önemlisi Fenerbahçe'de bunu yapacak futbol aklının bunlarla beraber teknik kadroyu entegre etmesi gerekir. İsimlerden daha çok kulübün teknik anlamda bir sisteme ihtiyacı var. İki senedir Fenerbahçe'deki en büyük eksikliğin bu olduğu çok net.
SERKAN KORKMAZ: Fenerbahçe'nin hoca tercihi kesinlikle yabancı olmamalı. Dev kulübün futbolda başarıya olan hasreti risk kaldırmayacak boyutta. Yabancı bir isim şu aşamada Türk futboluna ve kulübe adaptasyonunda yaşanacak sıkıntılar nedeniyle mantıksız. Abdullah Avcı ile Erol Bulut birbirlerine çok yakın iki potansiyelli hoca. Koç ve çevresindeki futbol akılları (örneğin Belözoğlu) karar verirken her iki teknik adamın da her yönden analizini yapmak zorundalar.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.