16 Mart 2022 | Çarşamba

Yansıma!

Koş mücadele et karışma, gerisini futbol halleder.
Fenerbahçe, Alanya'da farklı kazandı. İstemediklerinde yok olanların istediklerinde çok olduklarını 5 maçta toplanan 13 puanla görüyoruz.
Bir takımın istediğini almak gibi bir gücü varsa hakemlere sızlanma politikasından medet ummak neyin nesidir? Merak etmeyin futbol topu Fenerbahçe için sihirli küreye dönüşmedi, sadece futbolcular futbolcuya dönüştü, sahada kazanma gücü oluştu.
H H H
Fenerbahçe, Arda Güler gibi gençlere "kesintisiz destek" vermeyi ilke edinip etiketli beylerle harcanacak zamanı olmadığını öğrenirse uzakları yakınlaştırır. Yoksa her basın toplantısında birilerini suçlamaktan kolay bir kaçış yolu yok!
Oysa futbol emek ister yürek ister.
Kazandıktan sonra boy göstermekten ziyade kaybederken kendini inkar etmemek ister!
4 sezondur bozgunların bedeli olarak hakemler gösterilirken, "madem hakemler suçlu, o halde teknik adamlarınızı neden kovdunuz?" sorusuna cevap ister!
Sanırım geçti o devirler!
H H H
Büyük kulüp başkanlarının konuşma dili her şeyi belirliyor, en önemlisi de futboldaki kaliteyi.
Herkes üslubunu yakaladı bırakmıyor, başkanlık zarafeti de her sezon biraz daha aşağı çekiliyor.
Ezeli rekabetin şartlarını değiştirenler, tarihlerini inkar ettiklerinin bile farkında değil.
Beşiktaş ve Galatasaray başkanlarının bir maçın ertelenme meselesini nerelere taşıdıklarını gördük.
Mantık çerçevesi yerle bir oldu, iki kulübü birbirine düşürmek konusunda ustalıklarına diyecek söz kalmadı.
Gönül adamı olmak büyük kulüp başkanlarına pek uygun değil. Onlar zarafette ortak değil, dostlukları yapmacık, sportmenlikleri lafta.
Sadece borçları için bankalardan kıyak kredi alırken ortak hareket ediyorlar.
O yüzden renk körü olmayanlar adına bütün duvarlara yazıyorum;
"3 büyüklerin başkanları bu ülkenin futbolundan çok şeyi almıştır." Tarihi dipnotum: Zarafeti yücelten rahmetli Süleyman Seba, Faruk Ilgaz ve Özhan Canaydın gibileri gönüllerde baki kalmıştır.
H H H
Bir takımı liderlikle ve alkışlarla buluşturan tek gerçek; alın teri ve mücadeledir. O yüzden Trabzonspor'a gökteki yıldızlar bile saygı duyuyor.
Yenik duruma düştükleri zaman bile onları diri tutan duruşlarında ruhani bir direniş var, buna sadakat deniyor.
Şu anda Türk futbolunu aydınlatan tek takım. Marka değerini naklen yayın gelirlerinde arayanlar önce aynaya bakacaklar sonra da cari açıklarına!
Puan cetveline bakmasınlar, baksalar da Trabzonspor'un doğrularıyla kendilerindeki yanlışların puan farkına "yansımasından" başka bir şey göremezler.
H H H
Beşiktaş Teknik Direktörü Önder Karaveli'nin Galatasaray maçı sonrası açıklamalarına baktım. "Galibiyeti hak edecek bir oyun oynamadık!" Puan kaybettikleri her maçtan sonra gözyaşı şişelerini dolduranların bir kez olsun aynayı kendilerine tuttuğunu görmedim. O yüzden maçın son dakikalarında net penaltısı verilmediği halde takımının yetersiz futbolunu özne yapan Önder Karaveli'ye alkışlarımı gönderiyorum.
Maçı kaybetse de kendini kaybetmediği için, teknik adamlığın özeleştiri kısmına yaslandığı için.
Futbolun yorumcu kısmına gelince, her kanala bir Feyyaz Uçar lazım.
Futbol dilinin, adam duruşunun ekranlardaki en insani markası olarak.
Her şeyden önemlisi de adaletin ve zarafetin simgesi olarak!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor