- Eşiniz Ece ile nasıl tanıştınız?
- Devre arasında Antep'ten Almanya'ya tatile gittiğimde arkadaş ortamında tanıştık. İyi ki de tanışmışız. O dönem nişanlı olmadığımız için Ece gelemiyordu. Antep'ten aktarmalı iki gün için bile olsa ben atlayıp onu ziyarete gidiyordum. Çok düşkünüz birbirimize. Kamplara gittiğimde onu çok özlüyorum.
- İngiltere'deki yaşantınız nasıl geçiyor?
- Çok şanslıyım, beni her konuda destekleyen bir eşim var. "Her zaman seni destekliyorum, hakkımızda hayırlısı ne ise o olsun" der. Taşındığımız ilk sene, altı aylığına Ece çıksın ben idmanlardayken alışveriş yapsın, gezsin diye Manchester'da ev tuttuk. Şimdi Liverpool'da ev aldım. Mimara verdim. İki aya bitecek ve çok güzel olacak inşallah. Eşimle ve Türk arkadaşlarımızla yemeklere gidiyoruz. Ece ile farklı ülkelere gitmeyi ve yeni tatlar denemeyi çok seviyoruz.
- Kaybettiğiniz maçlardan sonra evde durumlar nasıl oluyor? Tansiyon yükseliyor mu?
- Ece'ye yansıtmam ama gazozuna bile oynasak her maça kazanmak için çıkıyorum. Yenebileceğimiz maçı alamadığımızda günlerce uyuyamadığım oluyor. Sinirden ve üzüntüden uyuyamıyorum.
- Ev işlerine yardım ettiğiniz oluyor mu? Yemek yapar mısınız örneğin?
- Domatesin kabuğunu bile soyamam. Ama yumurta kırıyorum ya da makarna yapmayı biliyorum. Eşim çok güzel yemekler yapıyor.