Göz gez...

Ben de olsam Bosingwa konusunda inadımdan vazgeçmem...
İzleyenlerin kafasında "hocanın bir bildiği var sanırım" algısıyla üzerimdeki gizemi bir şekilde devam ettirirdim.
Güzel iş!
Ersun hoca, bizlerin bir türlü sırrına eremeyeceği bir şeyi inatla ve ısrarla devam ettirmeye kararlı gözüküyor.
Bir maç, bir kaç maç sonra da olsa bu inadından vazgeçmiyor.
Şu tabir çok uygun; "sıkışınca Bosingwa sağa."
Vazgeçmediği bu inadı yüzünden takımı puan(lar) kaybediyor. Kolay değil, durum çok ciddi... Sezon kayıp olabilir ancak bu tezgah da parayla dönüyor!
Parasızlıktan kulüpler inim inim inlerken Trabzonspor hedef küçültmüş olsa bile para-puan kazanma şansını da basit şeylerle bertaraf ediyor.
Şakası yok, Trabzonspor camiası; hocası marifetiyle temel şeyleri bile uygulama konusunda saha içinde olan bitene anlam veremiyor. Kadro yetersiz, eyvallah...
Orta alan alternatifsiz, olanlar da zayıf şu ya da bu, ona da eyvallah...

***
Soner konusuna hiç girmeyeceğim bile... Peki ya olanı en verimli yerinde değerlendirme konusunda bu inat niye?
Bilmem kaçıncı maç yazısı konumuz oldu Bosingwa, bilemiyorum... Bosingwa üzerine şarkılı, türkülü, şiirli anlatım, eleştiri tekniği falan mı uygulamak gerekiyor acaba?
Sağ tarafa geçtiğinde(sıkışma sonucu) Galatasaray maçına kazandırdığı hareketlilik ve sonuçları... Şut atma konusunda bile istatistikler yerlerde iken sağa geçtiğinde kenar orta oranları...
Yok daha da bu konuda bir şey demeyeceğim...
Hoca bizi aydınlatana kadar biz bu gizemli halin bozulmaması adına bekleyelim bari. Maçın yıldızı: Tolga Özkalfa.
Göz şişiren oyuncuya, burun kırdığında "bu üç oldu" sarısı sayışıyla..