28 Ağustos 2021 | Cumartesi

Sultanlar’ın verdiği ders

Kadın Voleybol Milli Takımımız önce Dünya Grand Prix'si, ardından Olimpiyat Oyunları'ndaki performanslarıyla milyonların kalbini fethetmeyi başardı. Avrupa Şampiyonası'nda beşte beş yaparak grubu lider bitirmeleri de beklenen bir başarıydı.
Son 16 Turunda Çekya bize rakip olamayacağı gibi, muhtemel Polonya çeyrek finalinde de önümüzün açık olacağını düşünüyorum.
Dileyelim yolumuz final ve şampiyonluk olsun ama olmasa da kadın voleybolcularımızın başardığı çok önemli bir misyon var.
2008'de A Milli Futbol takımımızın, 2001 ve 2010'da 12 Dev Adam'ın basketbolda yakaladığı havayı şimdi voleybolda yakaladık. Sultanlar sergiledikleri oyunla "Biz voleybol ülkesiyiz" sloganını bile söyletti.
Bu yükseliş trendi erkek voleybolunu da olumlu etkileyecek.
Bu işler böyledir. Şimdi gençler voleybola çok daha sıcak bakacak.
Salonlarda, parklarda, okul bahçelerinde gençleri voleybol oynarken göreceğiz. Söz Filenin Sultanları'ndan açılmışken, dikkatinizi çekti mi? Ne kadar çok reklamda oynamışlar! Yanlış anlamayın.
Euro 2020 döneminde futbolcularımıza söylendiği gibi reklam yıldızlığına soyunmuşlar diyecek değilim. Öncelikle reklam veren için voleybolun yeni trend olması büyük bir aşama, bunu belirtmek istemedim.
Ve elbette… Başarılı olduktan sonra ister reklam filminde, ister başka bir mecrada oynamışsınız hiç önemi yok. Önemli olan işinizi doğru yapmanızdır.
Kimse reklamda oynuyor diye başarısız olmaz. Konsantrasyonunu kaybetmez.
Siz eğer kibir budalası olup, gerçek hayatı reklam yıldızı gibi yaşamaya başladıysanız o ayrı konudur.

KOŞ PEREIRA KOŞ

Fenerbahçe, takım savunması konusunda geçen yıldan beri iyi iş çıkartan Antalyaspor karşısında son dakikada Zajc ile golü bulunca Vitor Pereira'nın kenarda attığı depar görülmeye değerdi. Bu koşu Mourinho'nun gol sevinçlerini hatırlattı bana. Sakın ha, Pereira'nın Mourinho'ya benzediğini falan anlatmak istediğimi sanmayın.
Derdim o sevincin basit bir koşu olmadığını anlatabilmek. Söylemeye çalıştığım şeyi, Helsinki karşılaşmasında gol atan genç Fatih'in elli metre koşup, Portekizli teknik adama sarılmasında yaşadığı sevinçte görebilirsiniz.
Pereira'nın vücut dili ve oyuncularıyla iletişiminde kazanma hırsı, takım ruhu, güven, birliktelik, coşku ne ararsanız var.
Bu paylaşım Fenerbahçe'yi takım yapar. Bu yaklaşım Avrupa maçında üç genç oyuncuyu oynatma güveni verir. Pereira ilk döneminden çok daha güçlü bir geri dönüş yaparak taraftarların gönlünü kazanmaya başladı. Saha sonuçları da yardım ederse Portekizli teknik adamı saha kenarda koşarken daha çok görürüz.

MAKAS

Perşembe gecesi oynadığımız Avrupa karşılaşmaları, rakiplerimiz ile aramızdaki farkın giderek açılmaya başladığını belgeledi. Sivas'ın Kopenhag'dan beş gol yemesi ve oynadığı futbolu yadırgadım ama bunu sonuçlardan bağımsız olarak söylüyorum. Trabzonspor Roma'dan üç gol yemesine rağmen oyunun büyük bölümünde derli toplu oynadı. Gole yakın pozisyonlar üretti. Ancak oyun bilgisi ve fizik kalitesi farkı belirledi. Aslında temel eksiğimiz de bu iki başlıkta gizli. Taktik ve oyun bilgisi… Fizik kalitesindeki zaaf.
Biz temposuz, taktik disiplinden uzak ve fiziksel açıdan yetersiz kalırken Avrupalı aldı başını gidiyor. Bu satırları Galatasaray ilk yarıyı geride kapattığı sırada yazıyorum. Dedim ya… Skor değil, spor yazmak derdinde olduğumuzdan sonuçlardan bağımsız bir yazı bu. Yoksa Fenerbahçe'nin Helsinki karşısında genç oyuncularıyla birlikte aldığı beş gollü galibiyet gayet keyifli ve umut vericiydi.
Ama bütüne baktığımızda sorunlar gitgide büyüyor. Daha önce söyledim yine yazıyorum. Biz ligimizdeki kısır tartışmalarda kaybolurken Avrupa ile aramızdaki makas giderek açılıyor. Kapıkule'den ötesi için fena halde seksenli yıllara geri dönüş sinyali veriyoruz. Yazık!

GALATASARAY'IN GENÇLİK PROJESİ

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim daha önce birkaç defa vurguladığı değişimi Hatay maçından sonra bir kez daha dile getirdi. Terim, "Geleceğin Galatasaray'ı" sloganıyla uzun yıllar sarı-kırmızılı formayı taşıyacak, milli takım seviyesinde forma giyebilecek ve Avrupa'ya transfer olabilecek yerli ve yabancı yetenekleri camiaya kazandırmak istiyor.
Transfer planlamasında bu yol haritası var.
Bu nedenle 22 yaşındaki Victor Nelsson, 20 yaşındaki Sacha Boey, 23 yaşındaki Berkan Kutlu, 22 yaşındaki Morutan, 24 yaşındaki Cicaldau ve 21 yaşındaki Barış Alper Yılmaz transfer edildi. Elde Kerem Aktürkoğlu, Mustafa Mohamed, Atalay Babacan, Yunus Akgün ve Ali Yavuz Kol gibi 24 yaş altı beş oyuncu daha bulunduğu düşünülürse bu gidiş doğru gidiş demektir. Diyeceksiniz ki, yarışçı takım nasıl böyle keskin bir gençleştirme operasyonu yapacak? Öncelikle son dört senede iki, son on yılda beş şampiyonluğu bulunan bir takım günü kurtarmak zorunda değildir. Taraftarınızdan sabır isteyebilirsiniz.
Kaldı ki kadro gençleşiyor ama takımın başında Türkiye'nin en tecrübeli teknik direktörü var. Terim bu kadroyu da her şekilde şampiyonluk potasında tutacaktır.
Ancak bu değişim sağlıklı bir şekilde yürür ve eldeki gençler beklenen performansı verirse Galatasaray günü değil, geleceği kurtarır.

ENDER FİKİRLER - Ender Bilgin

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor