Burası Beşiktaş!

Beşiktaş'ı ligin ilk maçında beğendim.
Siyah-beyazlılar;
Ç.Rize karşısında zaman zaman tempoyu düşürse de vitesi biraz yükselttiğinde neler yapabileceğini tanıtım filmi tadında gösterime sundu.
Tabii ki bu kadro yapılanmasında ve oyun anlayışında teknik direktör Sergen Yalçın'ın büyük rolü var.
Türkiye Ligi'nde ağır tempoda bir futbol ortaya konuyor.
Maalesef teknik adamlar transfer ettikleri kaşar yabancı oyuncularla takımlarından başarı bekliyorlar.
Sergen hocanın oyun yapısı; hız ve göze hoş gelen hücum futbolu oynatması Beşiktaş'ı diğer takımlara nazaran farklı kılıyor. Hep söylüyor, yazıyorum. Ligimizin kalitesini yükseltmemiz için takımlarımızı gençleştirmeli ve saha alanı içinde koşu mesafelerinin artırmalıyız.
Bunun yolu da futbolda altyapı devrimiyle, nitelikli ve yetenekli gençlerin önünü açmaktan geçiyor.
Tabii burada unutulmaması gereken altyapılarda modern futbola öncülük edecek teknik adamların varlığı da şart. Futbolda son 3 aydır transferle yatıp, transferle kalkıyoruz.
Şu yazıyı satırlara dökerken bile güzel yurdumda kaç transfer gerçekleşmiştir bilemiyorum ve tahmin etmekle de zorlanıyorum.
Transfere karşı değilim hatta futbolun olmazsa olmazı...
Ama gereksiz yapılan transferler de takım ahengini bozabiliyor.
Geçen haftaki yazımda Beşiktaş'ın Douglas, Lens, Ljajic yüklerinden kurtulmalı diye belirtmiştim.
Sergen Hoca'nın son iki sezonda bekleneni veremeyen Ljajic'i takımla bağlarını kesmesini önemli ve doğru buluyorum.
Duygusal olmaya gerek yok, çünkü burası Beşiktaş!
Yeni transferler; Mehmet Topal, Salih Uçan, Kenan Karaman, Mert Günok, Alex Texeira ve Butshuayi takıma güç katacak kaliteli isimler...
Ve tabii ki geçen sezon kazanılan şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Rachid Ghezzal ve Valentin Rosier...
Ama 'Bu sezonun en iyi transferi kim?' diye sorarsanız esprili bir yanıt veriyim. Geçen sezonun ikinci yarısında açılan, Kevin N'Koudou...
Fransız yıldız şapka çıkartılacak bir futbol ortaya koyuyor. Aman nazar değmesin.
Beşiktaş bu sezon güçlendi ve kağıt üzerinde iyi bir takım oldu.
Artık Türkiye ve Avrupa'da başarı zamanı...
Bu kadroya Kaan Ayhan transferi de eklenirse; Sergen Yalçın'ın hamle gücü daha da artar ve sahada yabancı kontenjanında sıkıntı yaşanmaz. Tabii yine de Beşiktaş'ın en büyük rakibi Beşiktaş olduğunu unutmamak gerekir.
Kulübü borç sarmalına sokan ve arkasına bile bakmadan kaybolan ve kulüp tarihinde ilk şaibeli başkan olarak anılan şahsın bir anda ortaya çıkması çok manidar.
Beşiktaş bağırsaklarını temizlemek için hesap sormalıdır.
Burada genel kurul üyelerine büyük görev düşüyor.
Gereken hesap sorulmazsa, Beşiktaş'ı emanet alacak olan gelecek nesiller bizleri iyi anmazlar.