Abdullah Avcı'nın geldiği günden bu yana en geniş rotasyonu yaptığı karşılaşmayı seyrettik. Kimisi direkt ilk 11'e, kimisi ilk 21'e transfer edilmiş bir kadroydu bu, rotasyon desek de.
Genel görüntü itibariyle, sahadaki oyuncu grubunun oyun olarak vaat ettiği şey kocaman bir belirsizlikti.
Ne takım halinde ne bireysel olarak oyunu değiştirebileceği hissini veren tek bir oyuncu bile görememesi Abdullah Avcı'nın da dikkatini çekti.
Denizlispor'un hırsı ve azmi karşısında bocalayan, bocalamasına rağmen istifini hiç bozmadan aynı tuhaf boş vermişlikle oynayan oyuncu grubunu silkelemek için Bakasetas'ı oyuna aldı.
Bakasetas'ın oyuna girmesiyle sahaya bir organizasyon otoritesi süren Abdullah Avcı, Puchacz'ın da oyuna girmesiyle Kouassi'yi forvete sürdü. Bir kaç dakika sonra da maç içinde ilk kez bir kaç pas üst üste yapabilen Trabzonspor, Enis'in yerine forvete geçen Kouassi'nin ayağından gelen golle 1-2 öne geçti.
Abdullah Avcıya özel bir parantez açmak istiyorum. Sahada mücadele eden ve henüz bazı şeyleri kanıtlama noktasında kat edecek çok yolu olan öğrencilerine kıyasla inanılmaz heyecanlı ve ateşliydi kulübede.
Maçı, ilk 11'de sahaya sürdüğü oyuncuların toplam hırsından daha hırslı izledi kulübesinde.
Süper ligde devam eden şampiyonluk yürüyüşünün muhtemel yorgunluğundan eser bile yoktu hocanın ifadesinde… En büyük tebrik ona… Ondaki enerji herkese, en çok da gençlere ve rotasyon oyuncularına lazım.
Son tahlilde oyun organizasyon ve bireysel performans anlamında çok fazla tat vermese de Ligde farklı şekilde liderliğini sürdüren Avcı'nın öğrencileri, kupada da gerektiğinde kemerleri sıkarak yoluna devam etti.
