SERKAN KORKMAZ - ACİL İHTİYAÇLAR
Ciddi bir rotasyon yapan Fatih Terim, Danimarka'daki maçta kadrodaki tüm oyunculara "hiç kimsenin yeri garanti değil" mesajını verdi adeta. Yakın zamana kadar maç önü seremonilerinde "İstiklal Marşı okuyan oyuncusu yok" şeklinde eleştirilen Galatasaray'ın altı Türk isimle sahaya çıkması enteresandı.
Oyuna sonradan giren Arda ve Aytaç'la birlikte, dün akşam sarı-kırmızılı formayla tam 8 futbolcu izlemiş olduk. Kadroda minimum üç futbolcu oynatma zorunluluğu uyarınca özellikle odaklandığım bu 8 ismin yarısından fazlasının henüz Galatasaray seviyesinde olmadıklarından bir kez daha emin oldum. Galatasaray'ın öncelikli ihtiyaçları; bir altı numara, bir kaleci, bir sol stoper, hatta bir de sağ stoper gibi duruyor, zannımca.
Dün geceye dair bir başka dikkat çekici detay da; kulüp başkanı Elmas'ın kendilerinden takım bulmasını istediği Feghouli ve Falcao'nun yine süre almalarıydı. Bu iki isimden Feghouli için hala bir talip olmamasına sevinenlerin sayısı az değildir tahminimce.
Muslera, bu maçta da feci bir hataya imza attı ama neyse ki hemen sonrasındaki kurtarışı ve ikinci yarıdaki performansıyla rahatlattı. Galatasaray, zayıf ve kalitesiz rakibini yenemese de rövanşta farklı kazanarak kendini gruplara atacaktır ama "evindeki Hatay maçını kazanır" diyemiyorum.
Taraftara tüm samimiyetimle sabır diliyorum. Terim'in kafasındaki futbolu oynatması için henüz hayli zaman var gibi duruyor. Dört temsilcimizin aynı anda sahne aldığı tarihi günde futbolumuzun durumu ve gidişatına dair pek çok mesaj vardı. Artık başarılı olmayı falan geçtim. Bari nerede hata yaptığımızı idrak edelim derdindeyim. Roma'yı bir kenara bırakıyorum ama yıllardır kifayetsiz rakipler karşısında düştüğümüz durumlar içler acısı. Peki biz bunca zamanı, parayı ve enerjiyi ne için harcıyoruz?
SAVAŞ ÇORLU - KÜKREYEMİYOR
Şu ana kadar hazırlık maçı, lig ve Avrupa olmak üzere 7. maçına çıkan Galatasaray, Randers karşısında oynadığı futbolla da ne tat verdi ne de güven. Yeni transferleri ile lige en erken başlayan takım olmasına rağmen henüz kondisyon açığı sorununu çözemeyen sarı-kırmızılı takımda hemen hemen her maç farklı kadro ve Randers'a karşı altı yerli oyuncu sahaya süren Fatih Terim'in en büyük sürprizi; bu sezon ilk maçına çıkan Emre Akbaba'ydı.
Onunla sahaya çıkmak, şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir şeydi. Savunma zaafları, Luyindama'nın stoperden çok orta saha gibi oynaması, taçtan yenilen gol de zaafların en büyüğüydü dün gece. Muslera birisi kendi hatası, iki net gol pozisyonuna geçit vermemiş olsa da bir maçlık cezası sonrası Avrupa'da forma giydiği maçta da performansını artıran oyuncular arasında yerini aldı.
Formda olan Diagne'nin yerine forma giyen Mostafa'nın isteksiz futbolu, Yedlin'in sağ bek bölgesinde hiçbir şekilde bindirme yapamaması, Patrick'in ona eşlik etmesi, kanatları atağa çıkışlarda etkisiz bıraktı.
Randers, Galatasaray'ın hücuma çıktığı pozisyonlarda kontratak ile bulduğu pozisyonları gole çevirseydi skor farklı olurdu. Sezon başında yeni yönetim yeni Galatasaray parolası ve umudu ile şimdiye kadar 8 yeni transfer yapan sarı-kırmızılı camiada işler iyi gitmiyor. Fatih Terim'in bir an evvel yeni Aslan'da, eksiklerin ve yanlışların röntgenin çekerek acil çözümler bulması gerekli. Aksi halde sorun yumağı büyür.
Gecenin en güzel olayı belki de Giresun'da Marcao ile saha içinde yaşanan olayın etkisini üzerinden atmaya çalışan Kerem'in golü sonrası takım arkadaşlarının sevinç yumağında havaya sessiz şekilde bakması oldu. Rövanş maçı için istediği sonuç ile dönmüş olsa da, Aslan skor olarak da futbol olarak da kükremeyi unuttu.
