Sarı-lacivertli ekibin golcü futbolcusu Umut Nayir, yaptığı açıklamada, futbol ve eğitim sürecini birlikte yürütmeyi başta planlamadığını, bu sürecin hukuk fakültesini kazanmasıyla başladığını dile getirdi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandıktan sonra geldiği başkentte önce Gençlerbirliği ile antrenmanlara çıktığını, kırmızı-siyahlı takımdaki kadro kalabalıklığı nedeniyle MKE Ankaragücü'ne geçtiğini belirten Umut, "İstanbul'da amatör oynuyordum. Profesyonel bir altyapı süreci geçiremediğim için başta bunun sıkıntılarını çektim." dedi.
Futbolu bırakarak eğitim hayatını devam ettirmeyi aklına hiç getirmediğini vurgulayan Umut, şöyle konuştu:
"Buraya gelişimde öncelik okulumdu. Futbol kariyerim de böyle bir sıçrama planlarımda yoktu. Spordan keyif alan, takip etmeye çalışan bir insanım. Futbola çok meraklıyım üstüne düşünmeyi severim. Futbola da bir yandan devam etmek istiyordum. Hangi seviyede olacağını gelişimim ve şansım belirleyecekti. Güzel gelişti. Ankaragücü'nün sıkıntılı durumu bir anlamda şans oldu ve birçok arkadaş bu süreçte çıkış yaptı. Bırakmak aklımın ucundan geçmedi. Futbol biraz ön plana çıktı ama okulumda devam zorunluluğu olmadığı için notlardan sınavlara çalışıyorum. Üstüne eğilip dersleri verebilirdim ama 'uyuşukluğumuz' diyelim. İnşallah kalan iki senede tamamlayacağım ve mezun olacağım."
"GENÇLER İÇİN UMUT OLACAK"
Futbola geç başladığı için eğitimiyle birlikte götürebildiğini vurgulayan Umut, "Erken başlasaydım beraber götürebilir miydim, bilmiyorum. Sistemler çakışıyor, insanların neden zorlandığını anlayabiliyorum. Futbola geç başlamam eğitimim anlamında bana faydalı oldu. Eğitim temelimi oluşturmuştum." ifadelerini kullandı. Kendisinden öncelikle üniversite okumasının beklendiğini, futbolculuk kariyerinin sonradan oluştuğunu ifade eden Umut, bu durumun insanların gözüne hoş geldiğini aktardı.
Başarılı olarak daha üst seviyelere çıkmasının gençler için umut olacağına dikkati çeken Umut, "Hem örnek olacağım hem de başka sistemlerin önünü açabilirim. Bakanlıkların görüşmeleri oluyor. Yurt dışındaki gibi burslar, okul ile sporun bir arada yürütüldüğü eğitime entegre bir sistem olmalı. Sporculardaki zihin ve kültürel yapıyı geliştirebilmek için eğitim ve spor birlikteliğini oluşturmamız lazım." şeklinde görüş belirtti.
İnsanların "böyle insanlar gelebiliyor" diye kendisini çocuklarına örnek gösterebildiğini anlatan Umut, "Bu benim için mutluluk verici. Şu ana kadar bu misyonun altından kalkabildiğimi düşünüyorum. Kariyer seviyemi milli takım veya uluslararası seviyeye çıkarabilirsem daha çok kişiye hitap edebilirim. Bunun için çalışıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"DERSLERİN HEPSİ ZOR"
Umut Nayir, fakültedeki bütün derslerin zor olduğunu belirterek, "Özellikle ticaret ve borçlar hukuku gibi dersler zorluyor." ifadesini kullandı. Futbol hayatını da düşünerek gerçekçi yaklaştığını ve çok sayıda ders almadığını dile getiren 24 yaşındaki futbolcu, "3. sınıftayım, alttan 2 dersim var. 4'ten de alsam çok kalabalık olacaktı. Gerçekçi yaklaşıp, verebileceğim dersleri verip öyle devam etmek istiyorum. Bu sene Ankara'da olduğum için daha kolay olacaktır." şeklinde konuştu. Kulüplerle yaptığı sözleşmeleri düzenleyecek seviyede olmadığını ifade eden Umut, şunları kaydetti: "Okulu bitiremediğim için henüz sözleşmelerimi düzenleyemiyorum ama fikrim var en azından. Sezon başında disiplin yönetmeliğiyle ilgili maddeler geliyor. O zaman imzalayalım mı, inceler misin, bakar mısın diye soruyorlar. Henüz kulüpten bu yönde talep gelmedi o seviyeye daha ulaşamadık."
"GOL ATTIKÇA ADALET DAĞITIYOR"
Umut, "Futbol ve hukuk" denildiğinde kendisi için "Gol attıkça adalet dağıtıyor." ifadesinin kullanıldığını söyledi. Türkiye'nin futbol ve hukuk konusunda çok eksiğinin olduğuna vurgu yapan Umut, "Spor hukuku konusunda yeni bir oluşuma ihtiyacımız var. Kariyer planımda spor hukuku alanında ilerlemek de var. Camianın içinden geldiğim için federasyon olur UEFA olur. Şenes Erzik örneği var, o seviyelere çıkabilmem kendimi geliştirmeme bağlı." diye konuştu.
"ÇOK İŞLER DÖNÜYOR"
Adalet için "hukukçuların olmazsa olmazı, herkese aynı şekilde uygulanmalı, esnetmeler olmamalı" değerlendirmesini yapan genç futbolcu, "Daha adil bir toplumu herkes ister." dedi. Futbolda da adaletin önemli olduğuna dikkati çeken Umut Nayir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arkalardan iş çevirmeler, menajer oyunları, çok işler dönüyor. Futbolun içinden gelmeyen para kazanmak için çıkarları uğruna başka işlere giren insanlar var. Bu insanların futboldan temizlenip gerçekten futbolu geliştirmek isteyen insanların bünyeye kazandırılması lazım ki futbolda adalet sağlansın, düzene girsin, sistemi olsun. Örnek gösterilen ülkelerin seviyelerine ulaşalım. Yoksa günlük, tesadüf başarılar üzerinden sevinmeye devam ederiz."
EĞİTİMİN FUTBOLA KATKISI
Umut Nayir, belli bir tedrisattan geçmenin ve eğitim almanın futbolcuya "her açıdan görebilme ve düşünce yapısını geliştirebilme" anlamında büyük katkı sağladığını belirtti. Futbolun içindeki insanların çok küçük şeylere takılabildiğini dile getiren Umut, şöyle devam etti:
"Günlük olaylara takılıp geleceğini mahveden arkadaşlarım oldu. Çok daha yetenekli insanlar, kaybolup gitti. Genel anlamda eğitim insanların düşünce yapısını değiştirip işini severek, saygı duyarak yapmasını sağlıyor. Eğitim disiplin anlamında çok önemli. Kendimi disipline edebilmem açısından özelde hukukun değil de genelde eğitimin büyük katkısı oldu. Zihinsel yapını geliştiriyorsun. Futbolcu olacaksan ona göre yaşayıp, ona göre beslenip, ona göre dinlenmen ekstra çalışmalar yapabilmen lazım."
A MİLLİ TAKIM'DA REVİZYON
Umut, Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun kendisini takip ettiğine ilişkin haberleri normal karşıladığını belirterek, "Milli takımda gençleştirme, revizyon olabilir. Bu nedenle de ismimin geçmesini garipsemiyorum." yorumunu yaptı. Türkiye Futbol Federasyonundan yetkililerin sarı-lacivertli yöneticileri arayarak "Umut takip ediliyor, çalışmaya devam etsin." dedikleri bilgisinin kendisine de iletildiğini vurgulayan Umut, şunları kaydetti:
"Şampiyonaya katılamadığımız için kabuk değiştirme sürecindeyiz. Uzun süredir emek veren ağabeylerimiz büyük ihtimalle ayrılacak ya da çağrılmayacaklar. Milli takımda gençleştirme revizyon olabilir. Bu nedenle de ismimin geçmesini garipsemiyorum. Ülkemizde yetiştirme sıkıntısı olduğu için parlayan gençlerin isminin geçmesi normal. Gelecek vadeden oyunculara ülkenin ihtiyacı var. Enes Ünal ve Cenk Tosun dışında düzenli oynayabilen yerli santrfor olmadığı için de normal karşılıyorum. Milli formayı giyebilmek her Türk gencinin hayalidir. Şu an güzel giden bir süreç var. Üstüne koyarak, kendimi geliştirirsem zaten o kapının açılacağını biliyorum."
