VODAFONE Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Frank Krause için koşmak hayatın vazgeçilmez bir parçası. Şehrimizde yaşayan bir yabancı olarak İstanbul'a hayran ve yarın yapılacak Vodafone İstanbul Maratonu'nu sabırsızlıkla bekliyor... Koşmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
-
Spor yapmaya top oyunları oynayarak başladım; futbol, squash, tenis, basketbol... Sanırım etrafta bir top varken koşmaya daha motive oluyordum! Koşu benim için 1992 yılında, iş hayatına atıldıktan sonra cazip bir spora dönüştü. Tek başınıza, istediğiniz zaman ve istediğiniz yerde yapabildiğiniz kaç spor var ki?
Neden koşuyorsunuz?
-
Koşmak benim için iş ve özel hayatımı dengede tutmanın en iyi yöntemi. Zihnimi temizlemek ve rahatlamak için en iyi fırsat. Koşunun hayatınıza katkısı nedir? Koşmak çok organize ve disiplinli olmanızı gerektiren bir spor. Bu da size hayatın her alanında fayda sağlayan bir alışkanlık. Tek başınıza yaptığınız için kendi kendinizi motive etmeyi ve başarınızı tek başınıza kutlamayı da öğrenmelisiniz.
Haftalık antreman programınız nasıl?
-Haftada en az 2-3 kez vakit yaratmayaçalışıyorum. Ama dürüst olmak gerekirse yoğun tempo yüzünden bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Profesyonel zorunluluklar yüzünden ara vermek zorunda kaldığımda hayatımda büyük bir eksiklik hissediyorum. Dengem bozuluyor.
Daha önce kaç maraton koştunuz?
-
Daha önce hiç tam maraton koşmadım. İki yarı maratona katıldım. Bir kez de Budapeşte'de Nike'ın düzenlediği yarı maratona çocuklarımla katıldım. Yarı-maraton koşmuş olsam da tercihim 10-15 km arası mesefeler. Koşmak kişiye özel bir durumdur, bir başkası için favori mesafe tamamen farklı olabilir. Ben 20 km üzerinde koştuğumda iyi hissetmiyorum. Koşuyu bitirdikten sonra dinç olmayı seviyorum, bu yüzden bu mesefeleri tercih ediyorum. Vodafone İstanbul Maratonu'nda da 10 km koşacağım ve bu muhteşem şehirde, iki kıta arasında koşacağım günü büyük bir heyecanla bekliyorum.
En iyi dereceniz neydi?
-
Ben aşağı yukarı her zaman aynı hızda koşmaya çalışırım, dakikada 5 km. Herkesin kendi rahat ettiği hızı bulması çok önemli. Koşarken yanınızdakilere uymamalı, kendi temponuzu bulmalısınız. Hızınız beraber koştuğunuz kişilerden daha hızlı ya da yavaş olabilir ama özellikle uzun mesafelerde faydasını görürsünüz.
Koşarken başkalarıyla rekabet etmek mi performansınızı yükseltir, kendinizle mi yarışırsınız?
-
Ben her zaman kendi en iyi derecem için koşarım. Kendimle rekabet etmek ve kendimi yenmek en sevdiğim şey. Futbol oynarken ise takım halinde oynamayı ve başka takımlarla rekabet etmeyi severim. Vodafone Finans takımı olarak her hafta farklı Vodafone departmanlarıyla maç yapıyoruz. Başka firmalarla maç yaptığımız da oluyor. İstatistiklerimiz hiç fena değil.
Madem takımdan bahsettiniz hemen soralım: Koşu arkadaşlarınız var mı? Yoksa yalnız koşmayı mı seversiniz?
-
İş hayatı ve yoğunluk yüzünden mecburen yalnız bir koşucuyum. Özellikle akşamsaatlerinde toplu antremanlara sadık kalmak zor olabiliyor.
Profesyonel hayat gereği çok seyahat ediyor olmalısınız. Gittiğiniz şehirlerde koşuyor musunuz?
-
Nereye gidersem gideyim valizimde koşu kıyafetlerim mutlaka olur ve mümkün olan her fırsatta şehirleri koşarak keşfetmeye çalışırım.
İstanbul'da en sevdiğiniz koşu parkuru neresi?
-
İstanbul'da Boğaz kıyısında koşmayı seviyorum. Bu çoğu zaman balıkçılar arasında slalom yapmak anlamına gelse de favori parkurum her zaman bu!
Yarış koşarken yol kenarında dizilen insanların alkışlamaları ya da tezahürat yapmalarının koşucu üzerinde motive edici bir etkisi oluyor mu?
-
Kesinlikle evet. Nasıl başarıyı bir takımla paylaşmanın ayrı bir motivasyonu oluyorsa, bu tarz desteklerin de her zaman olumlu bir etkisi oluyor. Koştuğum iki yarı maratonda da böyle oldu. Binlerce kişinin yarattığı atmosfer muhteşem oluyor. Şahsen herkesin bu tarz motivasyona ihtiyacı olduğunu, bu tarz bir desteğin bütün koşucuları en iyi performanslarına çıkmak için olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.
Koşmanın zor olduğunu düşünen bir kişiye ne tavsiye verirdiniz?
-
Öncelikle koşunun en doğal spor olduğunu, böyle düşünmemesini tavsiye ederim. Koşuda en zor şey yalnız koşan birininkendini nasıl motive edeceği. Öte yandan self-motivasyon ve enerji seviyesini kontroletmeyi başaran bir kişi hayatta da başarılı olur. İyi ile mükemmel lider arasındaki farkı yaratan da bu değil midir? Öte yandan ben zor durumlarla başa çıkmayı severim, bu yüzden zor bir spor olduğunu düşünseydim şahsen daha da motive olurdum.
