Zorlu, yaptığı yazılı açıklamada, üç gün önce bir gazetede yer alan konuya ilişkin haberle, Futbol Federasyonun kararlarının aynı paralelde olduğunu, bu durumu ''çok düşündürücü'' bulduklarını belirtti.
Federasyonun kararlarının çelişkilerle dolu olduğunu ileri süren Zorlu, şöyle devam etti:
''Basit gibi görünen olay, borsadaki spekülatörlere ciddi ışık tutmuş ve büyük kazanç elde etmişlerdir. Bu örnek bile, bu işin boyutlarının hangi çerçevede olduğunun güzel bir göstergesidir.
Federasyon, olayların gelişimine göre kişileri tedbirli ve tedbirsiz olarak bir ayrıma tabi tutup, disiplin kuruluna sevk etmektedir. Burada eldeki veriler geçerli kabul ediliyor ki böyle bir yola başvurulabiliniyor.
Etik Kurul raporunda, 'şikeye teşebbüs, teşvik primine teşebbüs var' diyor. Ayrıca 'teşvik primi de verilmiştir' diye yazıyor. Bütün bu çalışmalar 21 günlük bir süreçte gerçekleşiyor. Futbol Federasyonunun açıklamada bulunduğu gün ile liglerin başlaması arasında daha 24 günlük bir süre vardır.
Burada, anılan kişilerden, müdafaalarını alabilmek için yeterli süre var. Zanlıların müdafaa hakkını kullanmadığı gerekçesiyle böyle bir kararın alınması, kamuoyu vicdanından gerekli desteği görmemiştir, göremeyecektir.''
-''HEP ALTAY MAĞDUR OLDU''-
Kemal Zorlu açıklamasında, ''TFF'nin en büyük yanılgısı, kendisini mahkeme yerine koymasıdır'' iddiasında bulunarak, şunları ifade etti:
''Mahkemeler somut deliller ve belgelerle davaları yürütürler. TFF'nin karara gitmek için, o konuda bir kanaate varması bile yeterlidir. Suç unsurlarının varlığı, Etik Kurul tarafından kabullenilmiş olmasına rağmen topu mahkemelere atmak, özerk federasyonun tüzel kişiliğine ciddi bir gölge düşürmüştür. Sporda adalet, yönetimde inandırıcılık ve tarafsızlık ilkeleri yok sayılmıştır. Futbolda egemen büyük güçlerin dengeleri göz önüne alınmıştır.
Mahkemeler, sadece olayın cezai yönüne bakmalıdır. Federasyon spor hukuku tarafını ele alarak kendi kararını vermelidir.''
Küme düşen takıma ''Kardeşim sen bekle dava sonuçlanınca biz senin hakkını vereceğiz'' denildiğini savunan Zorlu, şunları kaydetti:
''Hangi mantık hangi akıl bu işe cevaz verir. Türkiye liglerinde karşılaşmalar gazozuna olmayacağına göre, hangi lig statüsüyle siz takımları yeni sezona başlatacaksınız.
Yıllardan beri hep mağdur olan taraf Altay Kulübü olmuştur. Bu mağduriyetler maalesef bir sefer değil, birçok defa Altay'ın başına gelmiştir. Spor kamuoyunun bilmesini arzuladığımız husus, Altay'ın bu aşamadan sonra haksızlıklara sessiz kalmayacağıdır.
İleride haklılığımız ispatlandığında yasal haklarımızın yanında maddi zararlarımızın da karşılanması konusunun da takipçi olacağız.
Futbol Federasyonunundan istediğimiz en kısa sürede mağduriyetimizi giderecek adaletli, spor ahlaklarına uygun, doğru nitelikli, kamu vicdanına uygun bir karar almasıdır. Federasyonun elindeki yetkiler bu kararları almak için yeterlidir, aynı zamanda bunu yapmak görevidir.''
