Korkarsan kazanamazsın!

TRİBÜNLERDEKİ atmosfer ve Bordo-mavili taraftarların maç öncesi yaptığı koreografi muhteşemdi. İstanbul'dan bin 100 km uzaklıktaki bir futbol şehrinde tribünlere yaklaşık 40 bin taraftar gelebiliyor.
Bu da Trabzon'un ne kadar büyük bir futbol şehri olduğunu gösteriyor. Nüfusu 20 milyona yaklaşan İstanbul'da bile Üç Büyükler bu kadar taraftar topluluğunu tribünlere çekmekte zorlanıyor...
Bu durum, Trabzonspor taraftarının başarıya olan özlemini, kupalara olan açlığını, takımına olan sevdasını gösteriyor.
Trabzonspor-Fenerbahçe derbileri her zaman büyük çekişmeye ve heyecana sahne olmuştur. Dün iki takım da ilk yarıda oyun kurmakta ve rakip kaleye gitmekte zorlandı.
Bunda teknik adamların savunma ağırlıklı kadrolarla sahaya çıkması önemli rol oynadı. Hücumdan çok, gol yememeyi ve yenilmemeyi düşünen bir kadro yapısı sahada olunca çok fazla pozisyon ve seyir zevki vasat olan bir ilk yarı izledik.
İki takım için de lider olabilecek, oyun aklı olabilecek Valbuena ve Sosa gibi iki oyuncu yedek kulübesinde bekliyordu.
Maça daha iyi başlayan taraf Fenerbahçe idi. Özellikle Aatıf ve Alper Potuk bordo-mavili savunmayı çok zorladı. İlk 15 dakika iki takım da bırakın net gol pozisyonunu şut girişiminde bile bulunamadı.
İlk yarıda en net gol pozisyonunu İsmail ile Fenerbahçe yakaladı. İsmail bomboş pozisyonda Onur'u geçemedi.
Burak Yılmaz ilk yarıda topla buluşamadı.
Buluştuğu pozisyonlarda ise ofsaytta kaldı. İlk 45'te Yusuf Yazıcı Trabzonspor adına tam bir hayal kırıklığı idi.
Abdülkadir de çok etkili değildi. Fenerbahçe savunmasında bu maçta stoper oynayan Mehmet Topal çok kritik iki müdahale yaparak Burak'ı topla buluşturmadı ilk yarıda.

Değişiklikler skora etki etti
Trabzonspor'un ise ilk yarıda Kucka ile bulduğu bir pozisyon vardı ama bu pozisyonda zamanlamasını ayarlayamadığı için topa vuramadı Kucka.
Rıza Çalımbay'ın ikinci yarıya Yusuf'un yerine Sosa ile başlaması doğru bir hamle idi. Sosa'nın girişi ile daha akıllı oynamaya ve pas oyununu ile rakip kaleye gitmeye başladı Trabzonspor.
Sosa'nın girişi ile Kucka'nın da verimi arttı.
Nitekim Trabzonspor'un Burak Yılmaz ile bulduğu golde atak başlangıcı Sosa'dan geldi. Abdülkadir'in asisti ise Messivari idi. Burak kafa ile tam köşeye jeneriklik bir kafa vuruşu yaptı.
Golden sonra Medical Park Stadı'nın tribün atmosferi bir anda yılbaşı kartpostalları kadar etkileyici bir hale dönüştü.
Ardından Burak Yılmaz'ın bomboş pozisyonda kaçırdığı yüzde 99'luk bir gol pozisyonu vardı. Tam da Burak'lık bir pozisyondu. Atsa maç bir anda Trabzonspor lehine bitebilirdi.
Sonrasında Fenerbahçe'nin yakaladığı net pozisyonda Okay, son anda topa dokunarak golü önledi adeta. Trabzonspor golü bulduktan son çok daha fazla görünmeye başladı Fenerbahçe kalesinde. Sosa, ilk yarıda yürüyen, üretemeyen Trabzonspor'u girdikten sonra adeta şaha kaldırdı. Aykut Kocaman, son 10 dakikada Soldado'yu da oyuna alarak çift forvete döndü.
Bir duran top organizasyonunda De Souza müthiş bir kafa vuruşu ile skora dengeyi getirdi. Fenerbahçe, çift santrfor oynayınca, hücumu daha fazla düşününce golü bulmakta zorlanmıyor. Dün de öyle oldu. Rıza hoca, Fenerbahçe çift forvete döner dönmez hemen karşılık verip, Rodallega'yı oyuna almalıydı.
Onu yapmıyorsan, savunma yönü kuvvetli bir oyuncu sokabilirdi oyuna...
Hamleye hamle ile karşılık vereceksin böylesine büyük maçlarda.
Sonuçta iki taraf da zirve yarışında 2'şer puan kaybetti. Beraberlik, iki takımı da mutlu etmedi...