Kafası net olmayan derbi kazanamaz!

Bir yandan Beşiktaş donanması vira bismillah demeye hazırlanıp, diğer yandan siyah-beyazlı Şampiyonluk bayrakları ütülenmeye, marşları mırıldanmaya başlamışken arada bir de derbi oynanacak… Adı derbi olan maçlarda hikayeyi yazmak hiç kolay değildir, kah beklentiler ışığında bir maç çıkar ortaya, kah beklentilerden çok uzak bir oyunla karşılaşırız… Bütün bilinen ve öngörülebilen taktik, teknik analizler, oyuncu karşılaştırmaları, puan ihtiyacı v.s dışında derbilerde gerçek favoriyi belirleyen bir faktör daha vardır o da kafa rahatlığı… Daha doğrusu oynayacak olan futbolcuların kafalarının net olması… Çünkü inanç, azim ve dahası motivasyon denilen şey hep bu kafa rahatlığının ve netliğinin eseridir… Netlik yoksa, diğerleri de olmaz… Bu kez de farklı olmayacaktır, kafası net olan kazanacaktır… Öyleyse bakalım kimin kafası karışık, kimin net?

CİMBOM BİDÜNYA!

Önce ev sahibinin şartlarını şöyle bir gözden geçirin… Benden beklemeyin, siz kendiniz yapın; hedefi net mi mesela? Beşiktaş'ı yenmesi halinde şampiyonluk ipini göğüsleyebilir mi yoksa F.Bahçe'ye mi şampiyonluk yolunu açmış olur… Kaybettiği zaman başka bir hikaye… O taktirde de ikincilik gidebilir ya da gider… Yani, yanisi şu, Galatasaray'da kafalar bidünya… Ya Beşiktaş!? O cephede durumlar nedir, derseniz bence tam tersi… Tek bir hedef var, şampiyonluk… Yönetim, teknik heyet ve futbolcular tek yumruk olmuş, kenetlenmiş, gözle görülür, elle tutulur şekilde karşılarında duran, şampiyonluk denen güzel kadına kavuşmaya hazırlar…

SAF MOTİVASYON

Rize ve Hatay maçlarında gördük ki Beşiktaşlı oyuncuları motive etmeye bile gerek yok, onlar zaten motivasyonun en saf, en temiz, en şiddetli halini yaşıyorlar zaten… Derbide bir yanda kafası karışık, kazansak halimiz nice olur, kaybetsek nice diye düşünmeden edemeyen Sarı-Kırmızılı oyuncular; diğer yanda, geçmemiz gereken bir engel daha var, haydi arkadaşlar ilk dakikadan itibaren, hep birlikte saldırıp, ihtiyacımız olanı alıp yolumuza devam edelim, kararlılığındaki Kara Kartallar var… Bu şartlarda kim maçın her saniyesini daha iyi kontrol eder, kim, hangi durumda kararsız kalır, kim baştan sona kadar kararlı davranır varın siz hesap edin… Demem o ki, Beşiktaş şampiyonluk hikayesini yazmayı tüm heyecanıyla sürdürecektir… Rakibin adının pek önemi yok… Bakın tarihe, Siyah-Beyazlılar kazandıkları her şampiyonluğu derbi zaferleriyle süslemişlerdir…

TESADÜF DEĞİL

Derbileri, gerçekten bir hedefi olan ve o hedefe varacağına inanın kazanır… Bana göre yine öyle olacaktır, kafası karışık Cimbom maç boyu bocalarken, Beşiktaş ilk dakikadan itibaren ağırlığını koyup, ihtiyacı olan skoru elde edecektir.

HORMON YETMEZ

Bu sözler, zinhar rakibi küçümsek değildir öncelikle bu biline… Derbiler yüksek motivasyon ister ve bunun için de soyunma odasında söylenecek kelimeler yetmez… Biyolojik motivasyon gerekir, her şey doğal olmalı, aksi halde kim, hangi kelimelere, hangi heyecanı yüklemeye çalışırsa çalışsın hedefsiz oyuncuların kafalarını netleştirip oraya motivasyon denilen sihirli kelimeyi yazamaz… İşte bu nedenle, kafası net, inanmış, kararlı, çok büyük bir hedefi olduğu için doğal motivasyon zırhını giyecek olan Beşiktaş derbiyi kazanacaktır.