Zirve yürüyüşü

Biri usta, diğeri deyim yerindeyse çırak; Şenol Güneş ve Tamer Tuna… Beşiktaş bildiğimiz oyununu oynadı, Göztepe de asla katı savunma yapmadan Beşiktaş'a kafa tuttu. İlk dakikalarda pozisyon da buldular.
Beşiktaş'ta beş oyuncunun sakatlığı vardı, sağlık ekibi hepsini (bazıları iğneyle) oynayacak duruma getirmeyi başardı, Şenol hoca da, Adriano, Tosic, Gökhan Gönül, Atiba ve Tolgay'ı birlikte sahaya sürdü. İlk bakışta "Yeni sakatlıktan çıkmış beş oyuncu risk" diyebilirsiniz ama Güneş bu riski aldı. Çünkü liderlik yürüyüşünün bu Göztepe maçından başlayacağını biliyordu.
Şampiyonlar Ligi'nde kafası rahatlamış olan Beşiktaş maçın ilk dakikalarından itibaren rahat ve özgüvenliydi. Göztepe'nin iyi oynadığı dakikalarda Talisca'nın attığı bir gol var ki tüm yazıyı o gol üzerine kursak az kalır.
Soldan ve dıştan gelen yumuşak bir topa, ceza sahası dışından koşarak sıçrayan Sambacı meşin yuvarlağı kafayla direğin dibine bıraktı.
Avladığı kaleci de öyle sıradan biri değil Portekiz Milli Beto. Müthiş bir goldü. Birçok futbolcu o topu, oraya eliyle atamaz Talisca kafayla attı.

Liderliği bırakır
Ardından Babel bildik hareketleriyle göstere göstere topu filelere gönderdi, sonra da Tosun Paşa sahne aldı. Maç daha büyük farka gidebilirdi ancak 3-0'dan sonra Beşiktaş maç bittiği gibi oynamaya başlayınca Göztepe oyuncu değişikliklerinin de etkisiyle canlandı.
Ghilas'la (ofsayt pozisyonundaydı) attıkları golle daha bir direnç kazandılar.
Güneş, Tamer Tuna'nın hamlelerine, Medel, Necip değişiklikleriyle karşılık verince maç yine dengeye geldi. Göztepe baskı kurduğu dönemde ikinci golü bulabilse Beşiktaş güle-oynaya kazanacağı maçta sıkıntı yaşayabilirdi. Futbol laubaliliği kaldırmaz.
Uzatmayalım, zirve yürüyüşü başladı. Galatasaray, Başakşehir'e puan kaybettiği anda muhtemelen liderliği Vodafone Park'ta bırakacaktır.