Maküs Bero

Gençlerbirliği karşısında da geçmiş futbolundan örnekler verdi Trabzonspor!
Bir haftalık ara sonrası eski günlerine geri dönen Trabzonspor için söylenecek tek şey "Burak varsa kazanma umudu var, yoksa yok!" Peki neden Trabzonspor kazanamıyor?
Oyuna Bero tercihiyle başlayarak şaşırtan ama "hadi bir bildiği vardır" ihtimalini de akıllara getiren Rıza Çalımbay ilk tepkisini de bu oyuncu üzerinden aldı.
Rodallega'nın bulduğu net kafa pozisyonunda topu kale yerine rakip oyuncunun kafasına nişanlaması ve dahi verilen şanslarını heba etmesi; alternatif olarak çare olamayacağının da net göstergesi oldu.
Trabzon'a Sosa ve Abdülkadir'in yine bireysel ve birlikte katkısına Okay ve Kamil Ahmet'i ekleyebiliyorsak, bu 4 oyuncunun istikrarı arkadaşlarına örnek teşkil etmeli.
Sezon başından itibaren ifade ettiğimiz ve artık herkesin kabul ettiği Okay-Kucka ikilisinin yan yana "olmadığı" gerçeğini teknik adamın da kabul etmesi gerekiyor.

Yusuf Yazıcı'nın katkısı
Onazi'nin oraya monte edilmesi şart. Castillo'nun yetenekli ancak takım oyununda yeteneksiz bir görüntüye bürünmesi "eğitilecek" bir konu iken bu konuda gelişim sağlanamaması kabul edilebilir bir durum değil.
Dün Ankara'da Trabzonspor'un tartışmalı penaltı kararı dahil, kazanabileceği anlardan daha fazla kaybedebileceği anlar çoğunlukta ise maçın hakkının G.Birliği tarafında olduğu nettir.
Trabzonspor takımında Yusuf Yazıcı'nın kadroda ilk onbir ya da sonradan oyuna dahil olarak verdiği katkının mevcut hamlelerden çok daha doğru olduğu da test edilmiştir umarım.
Yusuf-Sosa-Abdülkadir üçlüsüne Başakşehir karşısında önde Burak Yılmaz da eklenirse; bugün yerden yere vurduğumuz Trabzonspor'un yerinde bambaşka bir Trabzonspor'dan da bahsediyor olabiliriz.
Doğru kadro tercihleri, doğru hamleler ile özlenen Trabzonspor'un sahaya sürülebileceği umudu "tuhaftır ki" hâlâ var!