Zeki Uzundurukan: MASAL... Manisa 19 Mayıs Stadı'nın zemini adeta patates tarlası görünümündeydi. Futbol topu, pas alışverişleri sırasında adeta zigzag çizerek, kanguru gibi zıplayarak gitti durdu maç boyunca. Bu yüzden çoğu zaman havadan oynamak zorunda kaldı her iki takım futbolcuları da... Valbuena gibi teknik kapasitesi yüksek oyuncular, böylesine bozuk zeminlerde hünerlerinin ancak yüzde 50'sini gösterebilirler. Zaten Valbuena da dün Fenerbahçe'ye geldiği günden beri en etkisiz futbolunu ortaya koydu. Rakipten çok bozuk zeminle mücadele etti Fenerbahçe'nin Hulk lakaplı oyuncusu. Fenerbahçe maça daha hızlı bir giriş yaptı. Sarı-lacivertliler, Beşiktaş derbisinden elde ettikleri zaferin morali ile karşılaşmaya iştahlı başladılar. Uzaktan şutlarla rakip kalede gol aradı Fenerbahçe. Çünkü rakip, Fenerbahçe'nin kanatlarını iyi kapattı. Kenar bekleri Ömer Bayram ve Lopes çok etkili oldu özellikle ilk yarıda. Sonraki dakikalarda Akhisarspor oyunda dengeyi kurdu. Olcan, Henrique ve Larsson ile hızlı hücumlar geliştirdi. Kanatları çok iyi kullandı ev sahibi ekip. 10 numara pozisyonundaki Serginho, Henrique'ye yeteri kadar destek veremeyince Brezilyalı forvet Fenerbahçe kalesinde etkili olamadı. Sonuçta her iki takımda da final paslarındaki isabetsizlik, ilk yarıda skor tabelasındaki suskunluğun ana nedeni oldu. Ama şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe'nin ilk yarıda bir tane organize atağı, rakip ceza sahasında bir tane gol pozisyonu yoktu. Sadece Giuliano, Mehmet Topal ve Mehmet Ekici'nin uzaktan etkili olmayan şutları vardı. Aykut Kocaman da Fenerbahçe'nin durarak oynamasına, sürekli yan top yapmasına kenardan seyirci kaldı ilk 45'te. Sarı-lacivertlilerin kaleyi bulan ilk şutu 56'da Mehmet Ekici'den geldi. Aykut hoca seyretti Akhisarspor'un ilk isabetli şutu ise gol oldu. Maç boyunca sürekli yana ve geriye oynayan Mehmet Topal orta alanda öyle bir top kaptırdı ki... Topu alan Soner Aydoğdu, ikinci yarıda Henrique'nin yerine giren Onur Ayık'a nefis bir asist yaptı. Onur da Kameni'yi avladı. Aykut Kocaman baktı ki takımı sahada uyuyor. Dün vasat bir görüntü çizen Valbuena'nın yerine Alper'i, tel tel dökülen Ozan'ın yerine de Soldado'yu oyuna dahil etti. İki değişiklik de doğruydu. Fenerbahçe bu değişiklikle Soldado ve Janssen olmak üzere çift forvete döndü. Ama dün Janssen o kadar kötü bir günündeydi ki, Aykut hoca oyunun son bölümünde kenara aldı Hollandalı forveti. Yediği golde hatalı olan Kameni, Serginho'nun karşı karşıya pozisyonunda ayakları ile inanılmaz bir kurtarış yaptı. Hakem Bülent Yıldırım, rakibine kontrolsüz şekilde giriş yapan Alper Potuk'a direkt kırmızı kart çıkardı. Biraz ağır bir karardı bu. Genelde bu tür pozisyonları hakemlerimiz sarı kart ile geçiştiriyor çünkü. Skrtel'in ikinci sarıyı gördüğü pozisyonda ise Bülent Yıldırım haklıydı. Fenerbahçe, dün takım halinde çok kötü oynadığı maçı 9 kişi tamamladı. 11 kişi de olsa maçı çeviremezdi. Maç genelinde daha iyi oynayan ve pozisyonları bulan taraf Akhisar'dı ve haklı bir galibiyet aldı ev sahibi takım. Fenerbahçe, Beşiktaş derbisindeki güzel futbolunu dünkü maçta adeta bir masala dönüştürdü... Erman Toroğlu: KOCAMAN UCUZ KURTULDU Fenerbahçe iyi mi oynadı? Hayır... Hakem Bülent Yıldırım'ın iki hatalı kırmızı kartı kötü futbolun önüne geçti. Tamam... Fenerbahçe bu Akhisar yenilgisinden sonra 'Hakem' diyecek, Bülent Yıldırım'a yüklenecek. Ama sarı-lacivertlilerin hocası Aykut Kocaman, maçtan sonra direkt hakemi hedef gösterirse, kendi takımının oynadığı kötü futbolu ve kötü mücadeleyi perdelemiş olur. Hakem Bülent Yıldırım'ın Fenerbahçe aleyhine verdiği iki kırmızı kart da tartışılır. İkinci yarıda Alper Potuk'un pozisyonunda kesinlikle kırmızı kart olmaz. Çünkü pozisyona baktığımda iki futbolcu da ayaklarını kaldırıp birbirine doğru geliyor. Ve iyi niyetle ayaklarını çekiyorlar. Bakın! . İyi niyetle diyorum. Burada kırmızı kart olmaz. Skrtel'in gördüğü ikinci sarı kart da ağır bir karar. Akhisarlı oyuncu topa vuruyor, Skrtel top yüzüne gelmesin diye kendini korumaya çalışırken top koluna geliyor. Yine yanlış karar! Bazıları şimdi diyecek ki 'Bülent Yıldırım bu işi bıraksın' Zaten yapmıyordu ki yapmadığı işi nasıl bıraksın? Bir de işi yapmadan maç başı 10 bin TL maaş alıyor. Niye bıraksın? Peki, hakemin verdiği bu iki skandal kırmızı kart Fenerbahçe'nin kötü futbolunu örter mi? Hayır! Sarı-lacivertliler karşılaşmanın ilk 15 dakikalık bölümü hariç ne mücadele ettiler, ne futbol oynadılar. 15. dakikadan sonra Akhisar, maçı dengeledi ve ondan sonra hep daha iyi oynadı Fenerbahçe'den... Akhisar'ın hocası Okan Buruk rakibini iyi analiz etmiş. Valbuena'yı 35 dakikada gölge gibi takip ettirdi. O pres yeyip oynayamayınca sarı-lacivertliler kilitlendiler. Çünkü orta alanda ona yardım edebilecek ikinci bir futbolcu yoktu. Sarı-lacivertlilerin kalecisi Kameni iyi bir kumaşa sahip ama futbol ukalası. Bu sonuç geçen hafta Beşiktaş derbisini kazanan Fenerbahçe'nin aldığı 3 puanın hiçbir kıymetinin kalmadığının resmidir. Aykut Kocaman, 'Biz bu işi götüreceğiz. Artık bundan sonra çok konsantre olduk. Bir ışık var bizde' diyordu. Ama Fenerbahçe'de bu ışığın olmadığını dün gece gördük. NİYE HEP ÖN DİREK? Bir şeyi çözemedim... Fenerbahçe kenardan duran top kullanıyor. Tüm toplar ön direkte... Rakip de orada çok güçlü. İlaç için bir tane altı pas hizasına, arka direğe top gitmedi. İnanılır gibi değil! Koca Fenerbahçe takımı diyorsunuz, duran top çalışmamışlar. Ön direği denedin denedin olmadı, başka çözüm bul. Onu yapmıyorsun. O zaman niye ısrar ediyorsun? Anlamak mümkün değil. Gürkan Kubilay: Reaksiyonun nerede F.Bahçe? Orta saha oyuncularını maksimum kullanarak başladı F.Bahçe. Giuliano, Ekici ve Valbuena'nın varlığının esas nedeni, kenar ortalarına kolay vurdurmayan, duran toptan gol yemeyen Akhisar'a karşı inceci adamları kullanmaktı. Ama ilk 35 dakika bu plan yürümedi. F.Bahçe topla % 68 oynadı. Ama ne isabetli ortası, ne isabetli şutu, ne de korneri vardı. Geçen maçların top isteyen adamı Janssen ilk 25 dakikada sadece 4 kez topla buluşabiliyordu. Valbuena yine topla çok buluşandı ama İsla ve Hasan Ali kenardan hücuma katkıda bulunmadıkları için Fransız da ceza alanına giremiyor ve F.Bahçe kalabalıklaşamıyordu. Giuliano beklenenin altında idi, çünkü o bir 10 numara değil, ceza alanına sürpriz koşularla gol şansı bulan 8 numara idi. Akhisar'ın ise zaten 30. dakikaya kadar rakip kaleye kontra dışında gitmeye niyeti yoktu. F.Bahçe'nin ara pası sevdasını ise zeminin kötülüğü engelliyordu. Bu sahada çalım atmaya fazlaca yeltenen Valbuena da çok top kaybediyordu. İlk 35 dakika sonrası cesaretlenmeye başladı Akhisar. İlk şutunu da 44'te buldu. 1 haftada ne değişti? İlk yarıda Valbuena 48 kez topla buluşup, sadece 1 kez Janssen'e pas vermişti. Bu aslında, ilk yarıda korneri, şutu, isabetli ortası olmayan takımı en iyi anlatan analizdi. İkinci yarıda işlemeyen takım aynen çıktı. Bu yanlıştı. Kaleyi tutan ilk şutunu Mehmet Ekici ile 56'da atabiliyordu F.Bahçe. Oyun; öne dikine, adam geçen oyuncu istiyordu. 2. yarıda oyuna giren Onur'un, Mehmet Ekici'ye faul yapılan pozisyon sonrası gelen golü ile sıkıntılar devleşiyor demekti. Valbuena-Ozan çıktı, Soldado-Alper girdi. Serginho'nun 60 metre top sürüşünü engelleyemeyen savunma Kameni'ye dua ediyordu. Takım dağılmıştı. Kocaman'ın geç değişiklikleri, sahanın kötülüğü, F.Bahçe'li oyuncuların isteksizliği bir araya gelmişti. Buna bir de Alper'e, Akhisar başkanının bile hakem olsa göstermeyeceği kart eklenince, Skrtel'i de kaybeden F.Bahçe zaten hak etmediği maçı kaybediyordu. Bir haftada bir takımın hırsı bu kadar azalıyorsa, 13 ortadan birine bile vuramıyor, tek isabetli şutla maç bitiriyor, en önemlisi yenilgiye reaksiyon gösteremiyorsa bu ciddi sorgulanması gereken bir sorundur. Ertem Şener: Kocaman hayalet Moralli ve tempolu başladı Fenerbahçe. Sadece 5 dakika sürdü! Sonra maçı bırakıp tıpkı filmlerde olduğu gibi maç öncesinde yaşananlara döndüm. Mahmut Uslu'dan başlayıp Şekip Mosturoğlu'na kadar uzanan demeç verme mücadelelerinin ardından herkese bıkkınlık gelmişti. Gerek Uslu, gerek Mosturoğlu Aykut Kocaman'ın planlarını o kadar bozmuştu ki! Bahane hazırdı Fenerbahçeli futbolcular için. 'Takımımı yeni yeni görüyorum, daha zamanımız var,istediğimiz seviyede değiliz' diyen Kocaman'a en büyük kötülük bu iki yöneticiden geliyordu. Her başarısız skordan sonra 'TFF yüzünden, MHK yüzünden, Beşiktaş yüzünden yenildik, puan kaybediyoruz. Onlar bizim önümüzü kesiyorlar' derse futbolcular? Ne cevap verecek Aykut Hoca? Van Persie bile yarın bir gün bu bahanelere sığınırsa kimse şaşırmasın! Dönelim maça. Kamyon bile hızlı gider! İlk yarıda 35 dakika Akhisar biraz daha cesaretli ve becerikli olsa soyunma odasına 2-0 önde gideceklerdi. Valbuena ilk defa bu kadar üretimden uzaktı. Fenerbahçe öyle kötüydü ki ilk yarıda rakip ceza sahasına isabetli pas atamadı. Hayalet gibiydi sahadaki Fenerbahçeli futbolcular. Kocaman bir hayalet vardı. Baskı yapamayan takıma Fenerbahçe denir mi? Ceza sahasına giremediler! Giulinano 10 numara falan değil. O teknik yok onda. 9 buçuk numara diyebiliriz Brezilyalı futbolcuya. 10 numara dediğin şampiyonluk için atar paslarını, incelerini, frikiklerini, asistlerini. Maçın genelinde top Fenerbahçe'de de Fenerbahçe o kadar ağır ki! Kum yüklü kamyon bile daha hızlı gider sarı lacıvertli ekipten. Fenerbahçe gibi bir takımın kaleyi bulan ilk şutu 55.dakikada gelir mi? Mehmet Ekici için kayıp ilanı verecektim neredeyse! Neden rakip ceza sahasına uzakta kalmayı tercih etti? Aykut Kocaman'ın Soldado-Alper hamlesi çok yerindeydi. Yani öyle düşünmüştüm ama hiçbir şey değişmedi! Fenerbahçeli taraftarlara Allah sabır versin. Derbilerle kandırılıyor Fenerbahçeli taraftarlar. Tarih derbi galibiyetlerini değil şampiyonlukları yazar. Biri Fenerbahçeli topçulara söylesin; derbi kazanmakla şampiyon olunmuyor, ligin tamamını kazanacaksın! Alper'e gösterilen kırmızı tam bir skandal karar. Bülent Yıldırım o anda F.Bahçe'den de kötüydü! Hakemi bilmem de Fenerbahçeli futbolcuların bahanesi hazır nasıl olsa! Aykut Kocaman düşünsün! Şekip abi ile Mahmut abileri var Fenerbahçeli futbolcuların öyle ya. Emre Bol: Kamikaze değişiklikler! Valbuena'lı hücum planının olmazsa olmaz bir gereği var. O da Valbuena'nın topu ayağına aldığında en az bir rakip oyuncuyu çalımla ekarte etmesi... Bu durum hücum aksiyonunun başlangıcı oluyor. Ama Valbuena'nın özellikle maçın ilk yarısında çalım denemelerinin neredeyse hepsi başarısız sonuçlanınca Fenerbahçe'nin hücum planları suya düştü. Akhisar takımı büyük ihtimalle bir plan gereği sürekli İsla'nın üzerine oynadı. Hasan Ali zaten hücuma fazla katkı vermeyen bir oyuncu... Ama İsla öyle mi? Onun üzerine yapılan pres Aykut Kocaman'ın B planını da etkisiz hale getiriverdi. Koskoca ilk yarı boyunca kaleyi bulan tek top dahi yok. Böyle bir durumda yapılacak şeylerin sayısı belli. Ya oyuncu değişikliği hamlesi yapacaksın ki Kocaman nedense erken oyuncu değişikliğini pek yapmıyor! Hakikaten çok kötü oynayan bir oyuncu olsa bile... Bunun nedenini anlamak mümkün değil. Ya da ceza sahası dışından uzun şutlarla yoklama çekeceksin. Hakemden kırmızı operasyon Kocaman'ın geç de olsa yaptığı 'kamikaze' oyuncu değişiklikleri orta saha üstünlüğünün tamamen Akhisar'a geçmesine neden oldu. Topu alan Kameni'yle karşı karşıya kaldı. Bu tip değişiklikler tutarsa dahi tutmazsa deli olursun! Alper'in bence haksız verilen kırmızıyla atılması Bülent Yıldırım'ın içindeki bitmek bilmez Fenerbahçe düşmanlığının bir kanıtıdır. İki oyuncunun birbirine aynı şekilde girdiği bir pozisyonda kırmızı kart göstermek operasyondan başka bir şey değil. Bu mağlubiyet Beşiktaş karşısında alınan galibiyetin önemini kaybetmesine yol açtı. Artık Fenerbahçe önem derecesi yüksek bir başka maçı kazanıp potaya yeniden girmek zorunda... Bu karşılaşmanın adı da deplasmanda oynanacak Galatasaray maçıdır.