LEVENT TÜZEMEN - AİDİYET DUYGUSU
İskoç takımının hocası Davidson'un korktuğu başına geldi ve İstanbul'daki maçta çok beğendiği Kerem Aktürkoğlu bir gol iki asistle Galatasaray'a turu atlattı. Galatasaray'ın Kerem gibi giydiği formaya aidiyet duygusuyla bağlı oyunculara ihtiyacı var. Kerem maç boyu sadece skora etki etmedi hırsı, coşkusu, çalışkanlığıyla ve tükenmeyen enerjisiyle alkış aldı.
Gönderilmek istenen Feghouli fizik olarak belki hazır değil ama oyuna akıl koydu, rakip savunma önünde duvar oldu ve etkili paslar attı. İki şampiyonlukta ciddi katkısı olan Feghouli ayarında Galatasaray ucuza oyuncu bulamaz. Terim'in Feghouli tercihi doğruydu. Aanholt'un önünde çabuk ve hızlı bir oyuncu oynamalı. Arda ya da Babel asla Hollandalı sol bek Aanholt'un hücumda coşkulu olmasını sağlayamaz.
Topuk pasıyla Kerem'e gol pası veren Arda Turan bu fiziksel yapısı ve ağır hali ile kanatta oynayamaz. Arda, forvet arkasında rakip savunma önünde pas istasyonu görevini yapabilir. Takipçiliği sayesinde ve mükemmel bir vuruşla 4'üncü gole imza atan Emre Kılınç kulübede oturmak istemiyorsa rekabeti kovalamalıdır.
Aytaç oynamayınca Taylan-Serkan ikilisi verimli oldukları gibi birbirlerini de çok iyi tamamladılar. Diagne'nin attığı golde yaptığı depar ile vuruş tekniği kaliteliydi. Diagne'nin aldığı ücret çok yüksek değil ve Galatasaray'da oynadığı sürece iş yapar. Sonuçta gol krallığı olan Diagne'nin bir gol vuruşu var.
Kerim İnan ile Orkun Uşak'tan sonra Galatasaray'ın kalesini koruyacak tek bir Türk kaleci göremedik. 25 yıldır Florya'dan bir kaleci yetişmez mi? Kayserispor'un birinci kalecisi olamayan İsmail Çipe Galatasaray'ın da kalesinde olmamalıdır.
SERKAN KORKMAZ - DIAGNE VE FEGHOULI
Galatasaray'daki en iyi isim Kerem'di. Avrupa arenasındaki maçta, en Avrupai topçu "açık ara" Kerem'di. Kerem'den sonra Van Aanholt biraz da Berkan'ı beğendim. Kerem'in güzel pasına uyum sağlayan "sürpriz forvet" Diagne'nin güzel golü, tur için umutlandırmıştı. Fakat Terim'in "sürpriz kaleci" tercihi olan İsmail Çipe'nin vahim hatası skoru beraberliğe getirince tehlike çanları çalmaya başlıyordu.
Babel'in kesilmesine sebep olan gerekçe nedir bilemiyorum. Emre Kılınç, hatta Barış Alper tercih edilse (bi' şekilde) anlarım ama Arda Turan hangi gerekçeyle Babel'in üzerine konuyor anlamak mümkün değil. Bu cümleyi yazdıktan hemen sonra, bir topuk pasıyla, ikinci golde önemli rol oynamış olsa da fikrim hiç değişmedi.
Mostafa Mohammed ve menajerleri, satış listesindeki Diagne'yi (her ne kadar gol atmasına rağmen) sahada görünce ne hissetmiştir acaba? Mısırlı'nın menajerleri ocak ayında "fırsat transferi" mottosuyla Avrupa'dan, hatta belki Türkiye'den bazı kulüplerle temasa geçerse şaşırmam. Dolayısıyla, Diagne'nin takımda kalması belki de bir zorunluluk olarak gündeme gelebilir.
Satış listesindeki bir diğer oyuncu, Feghouli'nin ilk 11'de çıkmasınaysa HİÇ şaşırmadım doğrusu. Bence, yönetim ve teknik heyet, kulüp bulması istenen Cezayirli'nin durumunu tekrar değerlendirmeli. Keza; Feghouli, her halükarda medet umulabilecek bir oyuncu olduğunu yine ispatladı.
Gelelim İsmail Çipe tercihine… "Berk daha mı iyi oynardı" tartışılır ama şu kadarını söyleyeyim ki; İsmail'in hala Galatasaray kadrosunda olduğunu bile bilmiyordum. Bir anda, kritik bir rövanş maçında belirivermesi bence "tarifsiz" derecede tuhaf bir şey. Ligimizdeki yirmi takımın altmış kalecisi içinde Berk ve İsmail Çipe, kaçıncı sıraya konur sizce?
Neyse; tüm gezegene göre Galatasaray'ın "açık ara" favori olduğu eşleşmeyi zor da olsa geçmesi güzeldi. "Diagne ile Feghouli'ye talip çıkmasın" diye dua eden Galatasaraylılar olduğuna eminim ama ispatlayamam. Peki ya Kerem'e talip çıkarsa?
