HAKKI YALÇIN - SUÇ VE ÖDÜL!
Konya'da kendi oyununa gelmekle, Kayserispor karşısında oyununu sahaya yansıtmak arasındaki Fenerbahçe gerçeğinin belgesi vardı. Hani rakibe top göstermemek var ya aynen öyle bir Fenerbahçe izledik. Beklenen ve netleşen de buydu zaten.
Joao Pedro tam isabet. Attığı gol kadar pozisyonlardaki dinamizmi ve yıpratıcılığı üst düzey.
Batshuayi'nin çabukluğunun bol pozisyonla "aktivite" edileceğini düşündüğümüzde ve Valencia'yı da hesaba kattığımızda Fenerbahçe'nin "farklı galibiyet eserleri" vereceğini söylemek mümkün. İllüzyon değil tamamen gerçek!
Doğuştan sihirli Arda Güler'in bu takımda oynama gücü 5 dakikanın üzerinde. Bir pozisyonda bile takım gol atmış kadar tribünlerini ayaklandıran delikanlının verecekleri, sonradan oyuna girenlerin vermediklerine bin basar. Unutulmasın ki, futbolun yetenekli ve sevimli romantiklere ihtiyacı var.
Trabzonspor sakat oyuncuların iyileşmesi ve yeni transferlerin takıma oturmasıyla kalitesine performans kazandıracaktır. Elbette arada kayıplar olacak ama organik oluşum onlarda mevcut. Mutlak ihtiyaç son dokunuş ustası!
Son iki yılın en etkili Galatasaray'ını pazartesi gecesi izledim. 10 kişiyle rakibi boğdular, kazanma duygusundan bir an bile kopmadılar.
Okan Buruk'un usta hamleleriyle zenginleşen Aslan duruşu. Böyle mücadele eden bir takım maçı kaybetse bile taraftar ayakta alkışlardı. Futbolcularla birlikte en büyük alkışlar da gecenin hamle ustası Okan Buruk'a ait.
Beşiktaş takım olarak gücünü ve enerjisini forvetten alıyor ama savunma büyük zaaf. Bereket Weghorst başkalarının yerine de oynuyor, bir kaleye geçmediği kalıyor.
Futbolcularda az bulunan "karakter" bu adamda fazlasıyla mevcut. Keşke her yabancı futbolcu bu kadar özverili oynasa ve takımını bu denli sahiplenecek yüreğe sahip olsa. Oyuna sonradan dahil olanların takımın gücünü azalttığını Valerien Ismael ne zaman görecek acaba?
Çirkinlik sezonu Ankara'da erken açıldı. Tribünden atlayan bir adamın futbolculara gelene kadar kat ettiği yollar nasıl açıldı? O taraftarın Salih Uçan'a saldırma şartlarını kim oluşturdu?
Takım arkadaşını korumak isteyen Josef'e kırmızı kart göstermek yasalarda varmış, peki ya vicdan yasaları? Saldırganda bıçak olsa neler olurdu? "Kan çıkmazsa para yok" yasaları mı harekete geçerdi?
Hakemler futbolda adaletsizliğe karşı harekete geçmenin mekanizmasıdır. Maç boyu tribünlerden atılan pet şişelere bir kez olsun göz ucuyla bakılmadı. Bir saldırgana Josef'le mücadele eden Ankaragücü futbolcusu muamelesi gösteriliyorsa orada suç ve ödül aynı kefededir.
Not: Bir hakem yarın aynı saldırıya uğradığında onu yine Josef gibi futbolcular koruyacaktır da o futbolculara kırmızı kartı saldırganlar mı gösterecektir?
Garip bir denklemin içindeyiz. Düşünün, futbol federasyonu binası üstelik yönetim toplantı yaptığı sırada kurşunlanıyor, insanların ölmesine ramak kalıyor ama zanlılar serbest. Demek ki her şey prosedüre uygun. Ya da suçluları bile serbest bırakarak standartları yakalıyoruz.
Not: Hastalıklı varoluşlar yok edilmedikçe daha kaybedecek çok şeyimiz var demektir.
