Moussa Sow, İstanbul'a ayak bastığı günden bu yana büyük bir ilgi gördüğünü, her şeyin çok iyi gittiğini ve bunun böyle devam etmesini istediğini belirtti. Ayrıca Fenerbahçe'de yapacak çok işinin olduğunu belirten Sow, Fenerbahçe Taraftarı'nın yarattığı atmosferin kendisini hayrete düşürdüğünü dile getirdi.
Sarı - lacivertli kulübün gazetesine konuşan, hızı, tekniği, etkili oyunu ve mücadelesiyle ön plana çıkan Moussa Sow, 19 Ocak 1986 tarihinde Fransa da doğdu. Futbola ilk adımını Mantes Kulübü'nde atan Sow, sırasıyla; Amiens ve Rennes kulüplerinde futbola devam etmiş, 2004 yılında ise Rennes ile ilk profesyonel maçına çıkmış.
Bir dönem Sedan takımında kiralık olarak oynayan Sow, 2010 yılında ise performansıyla tüm dikkatleri üzerine çekeceği Fransa'nın Lille takımına transfer oldu. İlk sezonunda Ligue 1'de attığı 25 golle gol kralı oldu. 2011 yılında ise Senegal'de "Yılın futbolcusu" ödülünü kazandı ve Afrika'da "Yılın Takımı'"nda da yer aldı. Milli Takım tercihini 2008 yılında Senegal'den yana kullanan Sow, peşinden birçok büyük kulüp koşmasına rağmen 2011-2012 sezonu devre arasında Fenerbahçemiz ile 4,5 yıllık sözleşme imzaladı, Fenerbahçemiz ile ilk sezonunda da Türkiye Kupası'nı kaldırdı.
Fenerbahçe'nin golcüsü Moussa Sow ile Fenerbahçe Gazetesi'nin yaptığı röportajın detayları şöyle;
- Senin için gayet başarılı geçen Fransa'nın Lille Takımı'nda oynadığın sezonun ardından ismin sık sık Fenerbahçe ile anılmaya başladı ve o dönemde Avrupa'nın önemli kulüpleri peşindeydi. Ama sen Fenerbahçe'yi tercih ettin bunu anlatır mısın?
"Fenerbahçe'nin bana olan ciddi yaklaşımı beni ve ailemi çok etkiledi. Büyüklüğüyle, hedefleriyle, kulüp yapısıyla, diğer spor branşlarındaki yatırımı ve kulübün her alandaki iddiasıyla Fenerbahçe Spor Kulübü'nde futbol hayatıma devam etmek beni heyecanlandırdı. Buraya adımımı attığım andan itibaren ne kadar doğru karar verdiğimi anladım."
-Fransa U-19 ve Fransa U-21 takımlarında mücadele ettin. Hatta Fransa U-19 ile Avrupa 19 yaş altı Futbol Şampiyonası'nı kazandın. Böylesine başarılar yakalamışken, neden Senegal Milli takımını tercih ettin?
"Ben Senegalliyim. Ait olduğum yer orası. Ailemin büyük bölümü orada yaşıyor. Ülkeme borcum var. O yüzden tercihim bu yönde oldu. Beni yetiştiren ülkeye yani Fransa'ya ve oradaki hocalarıma da binlerce kez teşekkürler."
-Sakatlığından sonra gazetelerde "Sow gidiyor" vb başlıklar atıldı. Ama sen buradasın ve muhteşem gollerini atmaya devam ediyorsun. Bu konuda neler söylemek istersin?
"Bu haberler gerçekten komik. Tüm bu hikâyeler benim dışımda gelişti. Ben buraya daha yeni geldim, gayet başarılı bir yarım sezon geçirdim, kritik goller attım ve benden beklentiler var. İstanbul'da, Fenerbahçe'de çok mutluyum, arkadaşlarımı çok seviyorum, şimdiden taraftarlarımızla güzel bir ilişkim var. Fenerbahçe taraftarı her şeyi hak ediyor. Fenerbahçe'de yapacak çok işim var, burada show daha yeni başlıyor. Çıkan bu asılsız haberler üzerine şu soruyu sormak istiyorum. Neden gideyim ki? Ne alakası var, bu söylentileri kim çıkarıyor anlamakta güçlük çekiyorum. Üstüne basa basa şunu bir kez daha söylüyorum: "Ben buradayım, bir yere gitmiyorum!.. Fenerbahçe'de yapacak çok işim var!.."
-Kuyt ile birlikte forvet mevkiinde görev yapıyorsunuz, uyumunuz nasıl?
"Evet, hocamız zaman zaman onu sağda beni ortada oynatıyor. Bazen de ikimiz forvet oynuyoruz. Bazen de yer değiştiriyoruz. Zaman geçtikçe birbirimize daha çok alışacağız ve harika gollere imza atacağız. Dirk Kuyt saha içinde de saha dışında da çok iyi bir arkadaş, tecrübesiyle bize çok şey katıyor."
-Futbol kariyerindeki unutamadığın en önemli olay nedir?
"Lille'de şampiyon olduğumuz, kupayı kazandığımız sezon, ayni zamanda da benim gol kralı olduğum ve Fransa Ligi'nin "en iyi" oyuncusu seçildiğim günleri hiçbir zaman unutamam. Simdi hedefim ise; Tüm bunları Fenerbahçe'de başarmak. Tabii ki üstüne daha fazla başarılar ekleyerek. Ayrıca, eşimle evlendiğimiz gün de özel hayatımdaki en önemli günüm kuşkusuz."
-Gaziantep maçında attığın depar ve sonrasındaki sert şutun ile fileleri bulan gol senin güçlendiğini gösteriyor. Sakatlıktan bu kadar kısa zamanda kurtulmanı neye borçlusun?
"Çalışmak, çalışmak, çalışmak… Hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da asıl olan çalışmaktır!.. Yaşadığım şanssız sakatlıktan dolayı tatilde sadece ve sadece dinlendim. Buraya geldiğimde takimin gerisindeydim. Hocalarımız bana özel bir program hazırladılar, ben de o programa uydum. Şimdi her şey yolunda."
-2010 yılında Lille takımına transfer olduğun sezon 25 gol ile gol kralı oldun, Fransa gibi üst düzey bir ligde çok önemli bir başarı. O dönemde seni böylesine bir başarıya götüren etkenler neler idi?
"İyi bir takımdık. Kendimi iyi hissediyordum. Güzel goller attım. Allah da bana yardım etti. Unutulmaz bir sezon oldu benim için."
-Başkan Aziz Yıldırım'ın tekrar kulübün başına geçmesi sizi motive etti mi?
"Şüphesiz. Başkanımız Aziz Yıldırım bizim için tam bir aile babası. O yokken bir kişi eksiktik. Şimdi ise tamamız. Birlikte olmak çok güzel!.."
-Takıma yeni isimler katıldı. Krasic, Kuyt, Egemen, Mehmet Topal, Hasan Ali, Salih Uçan. Bu yeni transferler hakkında neler söylemek istersin?
"Fenerbahçe'nin istediği, transfer ettiği her oyuncu değerlidir. Bu formayı öyle kolay kolay herkes giyemez. Neredeyse tüm futbolcularımız ülkelerimizin milli takımlarında görev yapıyoruz. Türk Milli Takımı'nda 7-8 tane Fenerbahçeli oyuncu var, gidemeyenler de hep potansiyel milli oyuncular. Biz böylesine büyük bir takımız, çünkü bizim adımız Fenerbahçe!.."
-Bu sezon senin ve takımın Avrupa ve Türkiye Ligi'ndeki hedefleriniz nelerdir?
"Taraftarımızdan tüm takım olarak en büyük isteğimiz şu; "Bu takıma inanmaları, güvenmeleri. Biz büyük bir kulübüz. En zor anlarda bile bu kulübün nasıl yönetildiğini ve biz dâhil olmak üzere tüm branşlarda görev yapan sporcuların nasıl mücadele verdiğini herkes gördü. Bunu hiç unutmasınlar!..Biz gereken çalışmaları yapıyoruz. 5-6 tane çok kaliteli oyuncular geldi. Takımın oturması için zaman gerekiyor. Türkiye Ligi'nde de Avrupa Ligi'nde de şampiyonluk tek hedefimizdir. Bunu yapacak kalitemiz var. Çok şanssız bir şekilde Şampiyonlar Ligi'ne veda ettik. Spartak Moskova'yı sahasına hapsettik, bir gol her şeyi değiştirebilirdi. Ama olmadı. Avrupa Ligi'nde de çok kaliteli takımlar var. İyi takımların olduğu bir gruba düştük ama taraftarımızın hiç kuşkusu olmasın, biz sonuna kadar gideceğiz. Taraftarımızın o muhteşem desteğine çok ihtiyacımız var. Maç devam ederken bazı arkadaşlarımıza gösterilen tepkileri hiç anlamıyorum. Gerçek Fenerbahçe seyircisinin bu tip şeylere izin vermeyeceğini biliyorum. Biz birlikte güçlüyüz, bunu kimse değiştiremez!.. Fenerbahçe Taraftarı, insanı hayrete düşürücü bir atmosfer yaratıyor, bunu hiçbir şeyle kıyaslayamam!.."
