Pablo Garcia liderliğinde oyunu sete çevirebilen, ayağa oynayabilen, disiplinli, basit oynayan ve en önemlisi sakin oynayan bir takım PAOK.
Bir takımın omurgasında eksik olunca sıkıntı yaşanabilir. Dün Fenerbahçe'de Emre yoktu. Savunmada Bilica yoktu. Daha önce de Lugano yoktu. Bu mevkiilerdeki eksikler her takım için önemli. Bu demek değildir ki; İlhan kötü oynadı. Hatta birkaç tane de önemli hamlesi var. Ama Emre olmadığı için Fenerbahçe takımı ayağa paslar yapmasına rağmen öne doğru oynayamadı.
BU KEZ RAKİP EKSİLDİ
İki Young Boys maçında Fenerbahçe 10 kişi kalmıştı. Bu kez rakip eksik kaldı. Fenerbahçe, dün gece genel anlamda oyuna hükmetti, topa da sahip oldu. Teknik direktör Aykut Kocaman defansif orta sahalardan Selçuk'u çıkarıp Gökhan Ünal'ı da sokarak forvet ikilese de, oyuna hükmettiği kadar pozisyon üretemedi Fenerbahçe. Oysa rakibin ilk yarıda golün dışına iki tane net pozisyonu vardı. Bir de uzatma dakikalarında gözlerimizi kapatıp "Tur gitti" derken boş kaleye nasıl attılarsa auta attılar. Dönüşünde "Tur geliyor" dediğimiz bir pozisyonu Mehmet Topuz inanılmaz bir şekilde kaçırdı.
Yine de tek gollü yenilgi bu oyuna göre çok kötü sonuç değil. Bu 90 dakikada bende iz bırakan isim Niang oldu. Fenerbahçe'nin yeni transferini, topsuz alanda dikkatle izledim. Top geldiğinde de dikkatle izledim.
Topsuz oyunda öne doğru etkili bir futbolcu. Özellikle sırtı dönük top alırken futbolda tam dönüş değdiğimiz hareketi çok oyuncuda olmadığı kadar farklı. Ben faydalı olacağını dünkü 45 dakikalık bölümden çıkardım. Alman hakem de müthiş güzel bir maç yönetti.
RIDVAN DİLMEN-SABAH
