Spor yazarları Beşiktaş - Dinamo Kiev maçını değerlendirdi

SİNAN VARDAR – BEŞİKTAŞ MEST ETTİ

Muhteşem taraftarın desteğini arkasına alan Beşiktaş, ilk yarıda baskıyı rakibine hissettirken takım olarak iyi futbol sergiledi. İkinci 45 dakikanın, ilk yarıdan daha iyi olması; harika bir detaydı. Dünkü mücadelede; "Siyah- Beyazlı takımın en iyisi kimdi? sorusuna, "Beşiktaş" yanıtını veririm. Takımında dün görevini yapmayan oyuncu yoktu. Beşiktaş'ın yıldızlarının maç içinde zaman zaman şov derecesindeki çalım ve varyasyonlarını izlemeye doyamadım. 50 stoper transferi da olsa Necip yine oynar. Kaptan; dün yine dört dörtlüklüktü. Amir Hadziahmetovic maestro gibi takımı harika yönetirken uzun yıllar kimse ondan formayı alamaz. Rosier ve Onur mücadele düzeyini üst düzeye çıkaran isimlerdi. Salih ve Gedson hem savunma hem de hücum yönünde rakibe nefes aldırmadılar. Rashica da bu enerjisi ve kalitesiyle yılın transferi olursa kimse şaşırmasın.

Aboubakar hafzalarımızdan silinmeyecek harika bir gole imza atarken zaman zaman müthiş çalımlarıyla tribünleri ayağa kaldıran isim oldu. Muleka her geçen gün daha iyiye gidiyor. Dün bulduğu pozisyonlarda doğru yerdeydi ama son vuruşlarında özgüven eksikliği hissedildi. Beşiktaş, Dinamo Kiev karşısında gücünü test etti. Tribünleri dolduran taraftarlar ve ekran başındaki milyonlarca seveninin onayıyla Beşiktaşlının takıma olan güveni zirveye ulaştı. Taraftarın usta teknik direktör Şenol Güneş'e maç sonundaki sevgi gösterisi de anlamlıydı. Avrupa'da başarıyı çok özlemiştik. Kara Kartal'ın, ön elemede 6'da 6 galibiyet performansıyla Konferans Kupası'nda gruplara kalmasına şapkamı çıkarıyorum. Şimdi sırada Konferans Kupası gruplarında başarılı olmak var. Bu takım başarır mı? Evet, başarır!

TURGAY DEMİR – KRALI ATAMAZ

Beşiktaş ilk maçta elde ettiği avantajın moraliyle Dinamo Kiev karşısında rahat ve özgüvenli bir oyun sergiledi. Salih, Amir ve Gedson'la orta sahada rakibine etkili bir baskı uygulayan Kartal, her iki kanadı da iyi kullanıp bindirme üstüne bindirme yaptı. Gol için beceri artı şans gerekir diye hep söylerim. Dün ilk yarıda, bu gerçeğe bir kez daha takıldı Kartal! Üç-dört pozisyon kaleci Bushchan'a takılırken bir şutumuz direkte patladı. Yetmedi, Rashica'nın önce rakibinin belini kırıp ardından arka direğe kaldırdığı topta Aboubakar'ın vuruşu kaleye girecekken Onur'un sırtından döndü iyi mi! Olmayınca olmuyordu ama Beşiktaş da pes etmiyordu! İkinci yarının başından itibaren yine müthiş bir baskı kuruldu.

Gol gelecekti besbelli, derken öyle bir geldi ki, biz Aboubakar'a bir kez daha şapka çıkarmak zorunda kaldık, çünkü Kara Boğa gol atmadı adeta şapkadan tavşan çıkardı. Kaleye sırtı dönük, etrafında iki rakip, Kars'a gider gibi yaptı, Edirne'ye döndü, öne gösterdi arkaya çekti topu, vurur gibi yaptı ve en beklenmedik anda vurup köşeye bıraktı. Normal değil bu Abu, gerçekten değil! O nasıl goldü öyle! Bırakın falancayı, filancayı kralı atamaz böylesini. Helal olsun. Beşiktaş'a mücadele etmeyen kimse yoktu. Onur alışık olmadığı sol bekte, sağdaki kadar etkili değilse de sırıtmadı. Kaptan Necip ve ve Çolley usta işçilerdi, arkalarındaki Mert yere yatmadan maçı tamamladı. Rashica yavaş yavaş kendine geliyor. Muleka çıkarken ıslıklandıysa da elinden geleni yaptı, ıslığı hak etmedi. Evet Beşiktaş Avrupa'da yoluna kararlı adımlarla devam ediyor; sıradaki gelsin!