Fetulla hçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şike kumpasına ilişkin 15'i tutuklu 108 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede Gülen'in avukatı Cemalettin Mutlu, eski milletvekili İlhan İşbilen, işadamı İhsan Kalkavan, eski polis şefleri Ali Fuat Yılmazer, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, rektör Şerif Ali Tekalan, gazeteciler Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, şike kumpasının, Gülen'den gelen talimat üzerine kapatılan Zaman Gazetesi'nde yapılan toplantıda planlandığı belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 434 sayfalık iddianamede 15'i tutuklu, 7'si firari, 19'u adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış toplam 108 kişi şüpheli olarak yer aldı. İddianamede Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, asbaşkan Şekip Mosturoğlu, futbolcu Emenike, Gökçek Vederson, Beşiktaş'ın eski yöneticisi Serdal Adalı ve teknik direktörler Rıza Çalımbay ile Yılmaz Vural'ın da aralarında olduğu 176 kişi mağdur ve müşteki olarak gösterildi.
GÜLEN EMRİ KALKAVAN'A VERDİ
Fetö'nün şike kumpasına ilişkin sürece yer verilen iddianameye göre; Gülen örgütüne "Futbolda da yer alalım" diye talimat verdi. Gülen bu talimatını iş adamı İhsan Kalkavan'a söyledi. Kalkavan da örgütün önde gelenlerini topladı ve şike kumpasına ilişkin planlama yapıldı. Kumpasın planlandığı toplantı örgüte ait İstanbul Yenibosna'daki kapatılan Zaman Gazetesi binasında yapıldı. Bu toplantıya örgütün önde gelenlerinden gazetenin genel yayın yönetmeni firari Ekrem Dumanlı, Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca, Fatih Üniversitesi Rektörü firari Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, ilahiyatçı Prof. Dr. Suat Yıldırım, eski milletvekili İlhan İşbilen katıldı. Toplantıda örgütün emniyet ayağının istihbarat çalışmalarına başlaması, Hidayet Karaca'nın da enformasyon görevini üstlenmesine karar verildi.
VE KUMPAS BAŞLIYOR...
Toplantıdan sonra ilk iş olarak, 2006'da Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın şike yaptığı iddialarıyla gündeme gelen Cihan Oskay Zaman Gazetesi'ne davet edildi. Oskay'a "Sen bu konularda çok bilgilisin, Zaman Gazetesi'nde sana köşe verelim, yazarlık yap, bildiklerini savcılara da anlat" dediler. Oskay'ın teklifi kabul etmemesi üzerine ikinci plan devreye sokuldu. Bu plana göre FETÖ'cü polis Lokman Yanık kendi kendisine bir tutanak düzenleyerek, Giresunspor Başkanı Osman Çırak ile tesadüf eseri karşılaştığı bir ortamda Çırak'ın kendisine futbolda şike, bahis ve usulsüzlük iddialarından bahsettiğini yazdı. Hazırladığı tutanağı İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürerek bu iddialarla ilgili soruşturma başlatılmasını istedi. Ancak İstanbul Asayiş Şube yöneticileri "Neden biz soruşturma yürütelim, iddialar Giresun'da geçen olaylarla ilgili, soruşturma yapılacaksa orası yapmalı" dediler.
Dosya öz'e verildi
Bunun üzerine Lokman Yanık'ın hazırladığı tutanak dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz'ün önüne getirildi. Öz hemen bir talimat verip dinleme ve teknik takip başlattı. Suçlama şike ve bahis olmasına rağmen dinlenenler terör örgütü şüphesiyle takip edildi. Çünkü 2011 yılından önce yasalarda şike suç olarak yer almıyordu ve olmayan suçtan soruşturma yürüttüler. Şikeyle ilgili kanun yürürlüğe girdikten sonra da dinlemeler şikeden değil de örgüt suçundan yapılmaya devam edildi. Bu suçlamayla sınırsız dinlemeler yapıldı. İddianamede FETÖ'cü savcı ve polislerin amacına ulaşmak için her yolu denediği, hukuka aykırı soruşturmalar yürüttüğü kaydedildi.
ÖLÜYÜ BİLE DİNLETMEK İSTEDİ
İddianamede FETÖ'cülerin kumpaslarına örnekler de verildi. Öz'ün ölmüş bir kişi hakkında dinleme kararı çıkardığı, bunu da FETÖ'cü polislerin fark ederek Öz'ü uyardığı anlatıldı.
Suçu Erdoğan'a atıyorlardı!
İddianamede , Gülen'in bu işler için emniyetteki elemanlarını kullandığı ama "Operasyonu Başbakan Erdoğan yaptırıyor" diye algı çalışması yaptığı kaydedildi. FETÖ'nün futbolda da şike davası aracılığıyla kaos ortamı oluşturmaya çalıştıdığı vurgulandı. F.Bahçeli yöneticilerin tutuklanarak, bunu da hükümetin yaptığı algısı oluşturularak milyonlarca taraftarın hükümete karşı kışkırtılmaya çalışıldığı ifade edildi.
HEPSİ AYNI AMAÇ İÇİN: KAOS
Şike operasyonlarından sonra hükümeti devirmek amaçlı Gezi, 17-25 Aralık ve MİT TIR'ları operasyonlarının geldiği, tüm bu girişimlerin başarısız olması üzerine 15 Temmuz'da örgütün darbeye kalkıştığı dile getirildi. Himmet KARŞILIĞI TAHLİYE İddianameye göre, FETÖ'nün oyunu bu kadarla da bitmedi. Şike soruşturmasında haksız ve hukuksuz yere tutukladıkları bazı kişilerin avukatlığını bizzat FETÖ'nün avukatları yaptı. Bizzat Fetullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli ile FETÖ'cü avukatlar Cemalettin Mutlu ve Nazif Aktaş, avukatlığını yaptıkları şike tutuklularını örgüte himmet karşılığında tahliye ettirdi. Serdal Adalı'nın avukatı Ömer Durak buna örnek gösterildi. Adalı için İhsan Kalkavan ile görüşüldü. Kalkavan da Gülen'le yaptığı görüşmelerin ardından yüklü bağış karşılığında tahliye edilmesini sağladı.
NEDEN AZİZ YILDIRIM?
İddianamede Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın FETÖ tarafından neden hedef olarak seçildiğine de değinildi. FETÖ'nün Aziz Yıldırım'ı 'Ergenekoncu' olarak tanımladığı ve askeri ihalelere girmesinden dolayı hedef aldığı iddianamede anlatılan bir başka ayrıhtı oldu.
SUÇLAMALAR
İddianamedeki suçlamalar ise şöyle: Örgüt kurma, yönetme ve üye olma, usulsüz veri kaydetme, kişi hürriyetini, haberleşme özgürlüğünü, özel hayatın gizliliğini ihlal, iftira, resmi belgede sahtecilik.
