Mark Spitz, Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen 1972 Yaz Olimpiyatları'nda 7 altın madalya kazanarak bir olimpiyatta en çok altın madalya kazanan sporcu olmuştu. Kelebekle, serbest stil gibi değişik 7 farklı yüzme dalında rekor kırarak altın madalya kazandı.
ABD'li yüzücü Mark Spitz, 1972 Münih Olimpiyatları'nda 200m kelebekten dünya rekoru kırdı. Aynı akşam ABD 4x100 m serbest bayrak takımıyla ikinci altın madalyasını ve ikinci dünya rekorunu ele geçirdi. Ertesi gün 200 serbestte bir başka dünya rekoru kırdı. İki gün sonra 100 m kelebek ve 4x200 m serbest bayrakta yarıştı, iki altın madalya ve iki dünya rekoru daha geldi.
Daha sonra 100 m serbestte bir başka dünya rekoru elde etti. Son olarak, ABD Karışık Bayrak Takımı'nın kelebek ayağını yüzdü, yine altın madalya ve bir dünya rekoru kırdı. Spitz, sekiz günlük bir maratonda, yedi yarışmada yer almış, yedisini de kazanmış ve her birini bir dünya rekoruyla taçlandırmıştı. Bir olimpiyatta yedi altın madalya kazanan tek sporcu ve Olimpiyatlarda dokuz madalya kazanan dört sporcudan biri olarak tarihe geçti.
DÜNYADA ÖRNEĞİ OLMAYAN "2 KITA 1 YARIŞ" İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI
Bu arada Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından ilki 1989 yılında 4 bayan, 64 erkek sporcunun katılımıyla gerçekleştirilen Asya'dan Avrupa'ya Boğaziçi Yarışları her yıl artan bir ilgi ile karşılanıyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin himayesinde ve "Herkes İçin Spor" sloganına uygun olarak düzenlenen bu yarışlar TMOK'un spor faaliyetlerinin başında gelen etkinliği olarak gösteriliyor.
İstanbul, Avrupa ve Asya Kıtaları üzerine kurulmuş olması, içinden "boğaz" su yolu geçmesi özelliği ile bu yüzme yarışını toplum sporu olarak yaptırmaya doğal bir ortam oluşturmak hedefleniyor. Organizasyon heyetinden, "Bu su yolunda dünyanın ilk ve tek kıtalararası yüzme yarışı yapılmaktadır." açıklaması yapılırken şu ifadelere yer verildi:
"Anadolu yakasında Kanlıca'dan başlayarak, Avrupa yakasında Kuruçeşme'de sona erecek Boğaziçi Yüzme Yarışları, Türkiye ve İstanbul'un tanıtımı için özel bir öneme sahiptir. Dünyanın hiçbir yerinde kıtalararası bir yarış düzenlemek mümkün olmadığı için, bu açıdan İstanbul çok özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle Boğaziçi Yarışları tüm dünyaya tanıtılmalıdır. İlk sene 68 olan katılımcı sayısı, artık başvuruların başladığı ilk gün binlerle ifade edilmektedir."
İSTANBUL'UN 2020 OLİMPİYATLARI ADAYLIĞINA CİDDİ KATKISI OLACAK
TMOK'un spor faaliyetleri içinde önemli bir yere sahip ve dünyanın başka hiçbir noktasında bulunamayacak özgün bir deneyim olan, 'Kıtalararası Boğaziçi Yarışları'nın, ulusal ve uluslararası medyanın odaklandığı çok yönlü bir platformda kitlesel bir etkinlik olarak geliştirildiği de belirtilen açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Çünkü inanıyoruz ki bu etkinlik, İstanbul'un adaylığının başarısı için sürdürülen ciddi çalışmalara önemli katkı sağlayacaktır. İstanbul'un 2020 Olimpiyat Oyunları'na adaylığını kuvvetlendireceğimizi ayrıca uluslararası organizasyon düzenleme kabiliyetimizi arttıracağımızı düşünmekteyiz. Boğaziçi Kıtalararası Yarışları ile Türkiye, 2020 Olimpiyatları için "Ben de Varım" diyor."
BOĞAZİÇİ KITALARARASI YARIŞLARI 15 TEMMUZ'DA YAPILACAK
Bu arada Boğaziçi Kıtalararası Yarışları'nın 15 Temmuz Pazar günü 09.00 – 12.00 saatlerinde kuzeyden ve güneyden bütün deniz trafiği durdurularak yapılacak.
Yüzücüler, kürek ve kanocular Asya kıtasında Kanlıca vapur iskelesinden yarışa başlayacak; Avrupa kıtasında Ortaköy Cemil Topuzlu Parkı açığında yarışı bitirecekler. Yarış saatlerinde İstanbul Boğazı deniz trafiğine kapatılacağından gemi ve yatlar da yüzücülere bir engel teşkil etmeyecek.
TMOK Yönetim Kurulu Üyesi ve 24. Boğaziçi Kıtalararası Yarışları Komisyonu Başkanı Nihat Usta, katılımcıların yarışma boyunca Boğazın sağında Asya, solunda Avrupa sahilinde saraylarla, yalılarla, tarihi eserlerle bezenmiş güzelliğine şahit olacaklarını söyledi.
Usta, "Sporcular akıntı ile beraber, zaman zaman ters akıntıya karşı mücadele edecek, benzersiz bir deneyim yaşayacaklar. Boğaziçi Kıtalararası Yarışları, yarışmanın ötesinde bir festivale, bir şenliğe, spora ve sağlığa davet niteliği taşıyor." diye konuştu.
