Alın terini alkışlarım

Böyle bir sezon daha hatırlıyorum… Beşiktaş Trabzonspor'la deplasmanda karşılaşırken, Galatasaray kendi sahasında Sarıyer'le oynuyordu… İş yine averaja ya da Beşiktaş'ın kaybedip, Galatasaray'ın kazanmasına kalmıştı… Kağıt üzerinde Beşiktaş'ın işi daha zordu… Rakip Trabzonspor ve üstelik deplasmandasınız… Namağlup G.Saray ise kendi sahasında lig dördüncüsü Sarıyer'le kendi evinde karşılaşıyordu… Gerçekten çok ama çok zorlu iki maç sonucunda şampiyon belli olacaktı… Trabzonspor'un muhteşem bir kadrosu vardı, Hamdi, İskender, Hasan Vezir gibi golcüler fit durumda… Takımın başında da şampiyonluklar yaşamış Ahmet Suat Özyazıcı var.. Böyle güçlü bir rakibe karşı Beşiktaş 90 dakika boyunca harika bir mücadele ortaya koymuş ve 20. dakikada Gökhan Keskin'in attığı golle öne geçmiş ve kendisine şampiyonluk getirecek üstünlüğünü maç sonuna kadar korumayı başarmıştı.

Averaj olarak geride olan Galatasaray da Prekazi ve Erdal Keser başta güçlü forvetlerine rağmen ancak 1-0 kazanabilmişti… Bu iki maçın benzeri bugün İzmir ve İstanbul'da yaşanacak… Averaj olarak üstün durumdaki Beşiktaş İzmir deplasmanında, averaj olarak geride bulunan Galatasaray ise kendi evinde Malatya karşısına çıkacak… Beşiktaş böyle durumlarda çok şampiyonluk oldu. Tam sekiz kez ligin son maçında tur atan bir takım Kartal… Bugün yine kazanır ve son haftada ilan ettiği şampiyonluklara bir yenisini eklerse şaşırmayacağız… Elbette, Malatyaspor ve Göztepe için bu maçların prestij dışında pek önemi yok… O nedenle bu iki takımımızdan da, yıllar önceki Trabzonspor ve Sarıyer gibi tüm güçleriyle mücadele etmelerini bekliyoruz… O taktirde kim şampiyon olursa olsun alkışlamak boyun borcumuz… Umalım ki, sahadaki futbolcuların, çocuklarına, torunlarına yıllar sonra bile gururla anlatacakları ve bizim de izledikten sonra tüm alın teri dökenleri alkışlayacağımız tertemiz bir gün olsun.