Akil adamlarla futbol sohbeti

Geçtiğimiz gün kadim dostum Nuri Tığlıoğlu ve Fenerbahçe'nin sembol isimlerinden Mehmet Aydın'la keyfine doyum olmaz bir sohbet yaptık.
Tabii konu futboldu...
Mehmet Aydın; Fenerbahçe'de Ali Koç ve ekibinin büyük fedakarlıklarla kulübün ekonomik durumunu düzeltmeye çalıştığını vurguladı.
Sevgili dostum Beşiktaşlı Nuri ise siyah-beyazlı kulübün son ekonomik durumunun hiç iç açıcı olmadığını hayretler içinde takip ettiğini vurgularken, transferlerden gelen paraların çar-çur edildiğini, Şampiyonlar Ligi'nden gelen miktarın da kendilerini transfer sihirbazı zannedenlerin vasıfsız oyuncu alımlarına gittiğini çok üzülerek izlediğini söyledi.

İki önemli kulübün bu duruma düşmesinin sebepleri konusunda fikir birliğine vardık. "Peki kurtuluş çözümü nedir, ne yapılmalı?" sorusuna cevap ararken Beşiktaş için istikbalin zor gibi göründüğünü konuştuk.
Çünkü aidatları bir günde yatan ve çoğu başka kulüp taraftarları 5 bini aşkın üyenin oyu yine etkin olacak. Bunu bilen elit başkan adaylarının bu yüzden başkan adayı olmayacağını tespit ettik.
Her şeye rağmen Mehmet Bey, Nuri Bey ve bendenizin en büyük dilekleri tüm kulüplerimizin aydınlık günlere kavuşması.
Bu temenniyle en kısa zaman görüşmek üzere vedalaştık.


Adam gibi adam Fatih Terim
Fatih Hoca ile uzun yıllardır seviyeli bir dostluğumuz var. Zaman zaman futbolla ilgili sohbetler yaparız.
Milli Takımdan ayrılırken medyada kendisine "Tazminat istiyor" diye hücumlar başlayınca, Terim'i aramıştım.
Fatih Hoca'nın Milli Takım Teknik Direktörlüğünden ayrılması o zaman gazetem Fotomaç'ta yazdığım gibi şöyle olmuştu.
Yıldırım Demirören, Ali Dürüst ve Servet Yardımcı'nın olduğu toplantıda Terim istifa mektubunu çıkarıp, "Ben bu görevden ayrılmak istiyorum, tazminat istemiyorum" demişti.

Fakat başta Yıldırım Demirören olmak üzere "Aman hocam biz beraber geldik, beraber gideriz" diyerek elini uzatmıştı.
Fatih Hoca da bu sözler üzerine istifasını geri almıştı. Üç gün sonra aynı üçlü tekrar Terim'i tekrar toplantıya çağırıp, "Görevinize son verildi" demişti.
Bu durumda Fatih Hoca haklı olarak TFF'den tazminatını istemişti.
O dönem medyanın büyük bir bölümü Terim'i günah keçisi etmişti.
Ben o dönem kendisiyle görüştüğümde, "Hocam size yakışır; gelin bu parayı Çocuk Esirgeme Kurumu, Mehmetçik Vakfı gibi bir kuruma bağışlayın" demiştim. Terim bana , "Ben de öyle bir şey düşünüyorum. O paranın yeri hazır" yanıtını verdi.

Önceki gün aldığım habere göre Terim bir duyarlılıkla tazminatını Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışladığını açıkladı.
Teknik direktörlüğünde sportif olarak büyük başarılar elde eden Fatih Hoca, manevi olarak da çok büyük puan kazandı. Bazı teknik direktörler milyon dolarları olmasına rağmen batmış kulüplerden parasını almak için mahkeme kapılarını aşındırıyor...
Özetle, Fatih Hoca adam gibi adamdır.