Tercihler

Olympiakos karşısında aldığı farklı mağlubiyet ve seyircisinden gördüğü tepkiden sonra Fenerbahçe'nin Kasımpaşa maçını kazanması çok önemliydi. Pereira'nın genel kadro tercihi, sarı-lacivertlilerin saha içindeki oyun anlayışını belirleyecekti. Çıkan ilk 11 de; topa sahip olup pas oyunu oynayıp, baskı yaratan ve çok pozisyon üreten bu teknik becerilerle de rakibe baskı kuran bir oyuncu topluluğu değildi.
Saha içinde, rakip yarı alanda karşı presi doğru yapan, agresif oynayan, birlikte hareket edip çok koşan, mücadele gücü yüksek, rakipten kazanılan topları kısa sürede alan ve direkt kaleye giden atletizmi iyi olan, fizik gücünü de ikili mücadelelerde ortaya koyan bir kadro vardı. Sıkıştığında Serdar ve Berisha gibi iki tane uzun boylu santrfora yüksek top atıp hem rakip savunmayı karıştırıp aynı zamanda dönen ikinci topları da alıp rakibi bu genel oyun anlayışı içinde eksik yakalayıp direkt hücum düşünen bir oyuncu profilinden kurulu oyuncu seçimleri vardı; kendi felsefesine ve oyun anlayışına göre Pereira'nın...
Bu kadronun geriye düşmemesi, ilk golü bulması, oyun anlayışı açısından ve bu oyuncu topluluğunun, oyuncu özelliklerini sahada göstermesi açısından çok önemliydi. Nitekim Fenerbahçe'nin attığı gol ve yaptığı asistlerin geniş yelpaze içinde dağılması bunun en net örneğidir.İkinci yarı oyun başlangıcı ile S.O.S veren Fenerbahçe, golü de kalesinde buldu. Tabii buradaki en büyük sıkıntı bu fiziksel kaliteyle sahanın her yerinde baskı yaparak 90 dakika oynayamazsınız. Aktif dinlenmeyi saha içinde yapabilecek oyuncu olmadığı gibi giren çıkan oyuncu tercihleri de bu yönde olmayınca Fenerbahçe'de maçın ikinci devresinde oyundan düşmeler yaşadı. Böyle sıkıntılı bir süreçte alınan 3 puan önemliydi. Her tercih bir şeylerden vazgeçiştir. Pereira savunmayı iyi yapan, hücumda üretemeyen bir takım ortaya koydu.
Bunun için de geriye düşmeden maçları oynamalı, maçın ikinci devresinde de doğru dokunuşla oyunu tutma ve dengeleme adına daha iyi hamleler ve oyuncu değişiklikleri yapmalı...