18 Nisan 2013 | Perşembe

Hayal aynasında ilk dokunuş

Ne kadar eksik olursa olsun, Fenerbahçe takımında mağrur bir rahatlık var.
İyimserliğin ve gücün sırrı, kendine güven duygusunda yatıyor.

***

Dün gece Eskişehirspor'un taarruz konulu bir başlangıcı vardı.
Maçın başında 2 metreden kaçan top, direkte patlayan şut.
Ardından Erkan Zengin'in golü. Ama buna karşılık, Eskişehirspor'un üstünlük kurma düşüncesini anında yok eden bir Fenerbahçe de bu golden sonra çıktı.
Bunun adı istediğinde çok olmak.
***

Maçın geneline bakarsak, ortaya futbol olarak koymasa bile, Fenerbahçe istediğini aldı.
Savunma hata yüklüydü.
Özellikle Orhan Şam'ın kanadı, Eskişehir için fazlasıyla "çekiciydi."
Orta alan geri dönüşlerde acelesi olmayan takım duruşundaydı.
Hele ikinci yarıda oyundan tamamen düştüler.
Eskişehir'in gelişleri tramvay düzenine dönüştü ama Eskişehir'in büyük düşünecek hali yoktu.
***

Fenerbahçe'de Selçuk Şahin ve Bekir diriydi.
Mehmet Topal ve da iyiniyetli.
Krasiç ve Stoch'a baktım da… Bu kadar zamandır oynamayan ikiliden daha farklı, daha iştahlı bir oyun anlayışı bekledim Krasiç'in kırılacak dal gibi hali, pek değişmeyecek gibi.
Nerde o eski Stoch.
İkisi de kendilerini kadroya almayan Aykut Kocaman'ı haklı çıkaracak kadar isteksizdi.
***

Sonuç olarak... 3 kupanın ihtirasıyla yoğrulanlar için, yorulma seansları kaçınılmazdır.
Buna rağmen en kaygan yolda bile güvenle ilerlemek, Fenerbahçe'ye has.
Dün bir kez daha gördük ki, Fenerbahçe en zayıf anında bile kolay yenilecek bir takım değil.
Hayal aynasında üç kupa birden gözüküyor ya… İlk hayalin "gerçeğine" dokundular bile.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
} SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor