Teşekkür

Fenerbahçe'de üç koldan tutkular bir istiridye ağzı.
Hayaller inci yüklü.
Tarihi yolculukta üç kupalı tasarım köprüsünün kaderini belirleyecek olan güç, yenilenen ümitlerdir.
Yenilmeye itiraz eden takım duruşu.
Fenerbahçe'de açığa çıkan sır da budur. Birimiz hepimiz için duygusu.
Ve bu duygunun alışkanlığa dönüşmesi.

Eskişehirspor maçında da gördük ki, boynunda yağlı kementler dolanırken bile, rakibini alt edecek güç Fenerbahçe'de mevcut.
Üstelik Emre ve Sow gibi iki hayati adamın yokluğuna rağmen.
Bu sihri kalıcı kılmak, çok şeyleri de beraberinde getirecektir.

Benfica maçını tüm zamanların rövanşı diye algılayanlar var.
Oynanmamış maçların kazananı yoktur.
Avrupa'daki tarihi yolculuk görkemli bir finale uzanabilir.
Türkiye'deki mücadele emeğin hakkını verebilir.
Ama Ziraat Kupası'nın engebeli yolculuğuna dikkat.
Çünkü; bir futbol takımının çok yönlü gidişlerde, kazaya uğrama ihtimali de mevcuttur.
Mücadele olağanüstü olsa da, insanlık hali diye bir şey vardır.
O yüzden bu sezonun kaderine kaza da bulaşabilir.
Tarihi tablolar da asılır.

Fenerbahçe'nin eldeki gerçekleriyle, bugünkü konumu her şekilde takdiri gerektirir.
Ayrıca rakiplerin durumuna bakıldığında, şartlar eşit olmadığı zaman, kaybetseler bile kaybetmiş sayılmazlar. Çünkü bu sezon her şekliyle kazanılmıştır.
Kazanılacaklar da ödüldür.
Bir takımı fırtınalardan çıkarıp, bugünlere getiren Aykut Kocaman'a duymamız gereken bir saygı vardır.
O yüzden sonuçlar ne olursa olsun...
Sevinçler büyük olmalı, kederler küçük. Çünkü bu sezonun özetini anlatacak en güzel sözcük. "Teşekkürler…"

Ligin altındaki mücadele, üst kattaki heyecanı solladı.
İlk kez, bu kadar katılımcı bir düşmeme mücadelesi izliyoruz.
Düşme potasına girmesine imkansız gözüyle bakılan takımların bile, bu çembere dahil olduğu lig düzeninde, daha göreceğimiz çok şey var.

Meselenin teknik adam boyutuna bakarsak, Akhisar Belediye Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu ile Elazığ Teknik Direktörü Yılmaz Vural'a parantez açıyorum.
Onların ki, düştü gözüyle bakılan takımlarına can katmak.
Tahmincilerin yazdığı kadere mahkum olmaktansa.
Kaderini yürekten mücadele ederek yazmak.

Böyle bir düzende kümede kalmak da, düşmek de, son zamanlarda hiç bu kadar itibarlı olmamıştı.