'BÖYLE BİRŞEY GÖRMEDİM'
Bir milli maçın başlamasına yarım saat kala, hem de o milli maç tamam mı devam mı kararı verecek. O kadar kritik bir maç. Yarım saat kala o milli takımın kaptanlarından bir tanesi, en deneyimli oyuncusu trübüne kızarak sahayı terk ediyor. Böyle bir şey ben hakikaten duymadım.
'GAZETECİLER LİNÇ EDİLDİ'
Volkan'ın olayı pek çok açıdan haftanın değil yılların spor olayıdır. Bir, Volkanın yaptığı açısından. İki, federasyonun tutumu açısından. Üç, Fatih Terim'in tavrı ve tutumun açısından. Dört, maçtan sonra kim görevlendirdiyse, nasıl görevlendirdiyse Türk Milli Takımı'nın futbolcusunu korumak üzere bir takım türediler. Ortaya çıkıyorlar ve görevleri o futbolcunun resmini çekmek olan gazetecilere saldırıyorlar. Bir linç olayı var.
Dün geceki maçtan sonra Volkan'ın stadyumdan ayrılırkenki resmini bana getirmeyen foto muhabirini kovardım. Bu kadar önemli o foto muhabiri için o resmi çekmek. Yani sadece bir mesleki gurur atlatma değil, o resmi çekememiş olmak foto muhabirliğinin sonudur.
'OLAYLARIN EN SUÇSUZU TARAFTARDI'
Dün geceki olayın en suçsuz insanı trübünde Volkan'a laf atan adamlardır. Bir daha söylüyorum, en suçsuz insanları. Burada Volkan'a bir kitlesel tempolu bir tezahürat yok. Bireysel insanların görüntüleri var. Zaten sonraki ifadeler de öyle. O küfreden kimse en suçsuz adam o. Çünkü o adamı o hale biz getirdik. Takip etmeye etmeye, izlemeye izlemeye, yaptığını yanına kar bıraka bıraka adam kendini trübünün kralı hissetmeye başladı.
