Bahanaler ve gerçekler

Sakat olan futbolcularımız vardı. Sakatlığı bahane edip kaçan futbolcularımız vardı. Vardı oğlu vardı. Ama 80 milyonluk Türkiye'nin 10 milyonluk Çekler'e yenilmemesi gerekirdi. Bunun sebebi Türkiye'deki adaletsizlikler

Arkadaşlar, beyler, bayanlar merdivenden kayanlar... Önce bir defa şunu kabul edelim: Türkiye'de oynanan maçlarda adalet sistemi yok. Düdükler ve bayraklar genelde büyük takımlardan yana.
Eğer tersi olursa önce sahada tehditler, 'hadi beni de atsana', sonra koridorda tehditler ve hakaretler.
Sonra ikinci yarı başlayınca o hakem gidiyor başka hakem geliyor.
Peki sonra Avrupa maçı oynayınca öyle mi oluyor? Hayır.
İşte dün akşamki gibi.
Dün gece yenildik. Bahanemiz var mı? Bence yok.
Adamlar defans yapıyorlar, bizim takımdan kalabalık. Hücum ediyorlar, yine bizim takımdan kalabalık.
Bakınız, futbolda defans yapmak kolaydır. Gol atmak zordur çünkü beceri ister.
Arkadaşlar ben beceriden vazgeçtim, hiç olmazsa defans yapalım maç 0-0 bitsin. Onu bile yapamıyoruz.
Önümüzdeki hafta Galatasaray ile Fenerbahçe maç yapacaklar. Biz dünya derbisi diyoruz, dünyada bizden başka seyreden kimse yok.
Merak ediyorum, o maçta Fenerbahçe kalesinde Volkan, Galatasaray'ın forvetinde de Burak oynayacaklar mı?
Yani bizim milli değerlerimiz ne kadar merak ediyorum.

Silahın haklısı olmaz

Milli maçtan önce bir Gökhan Töre olayı çıktı. Bu olayı zaten bilmeyen yoktu. Aslında buradaki olayın özelliği şu: Bir erkeğin eğer işe karısı, anası, babası karışıyorsa o erkek zaten yanmıştır.
Bir erkeğin anası, karısı ve babası o erkeğe akıl verebilir, tartışabilir. Bu kendi arasındadır.
Ama bu kamuoyuna bu şekilde yansırsa o erkek kendi işini yapamaz.
Hakan'ın babası Hüseyin Çalhanoğlu olay olduğu zaman basına bunları verse kabul ederdim.
Ama 3 gün önce konuşuyorsa basın mı onu kullanıyor, o mu basını kullanıyor.
Veya bu işleri öne sürerek Milli Takım'ı nasıl olumsuz etkiliyor onu sormak lazım.
Bu adam kendi aile sorunlarını da böyle çözüyorsa o zaman tamam.
Gökhan Töre haklı mı haksız mı, hatalı mı? Silahın haklısı olamaz.
Ancak sebebi olur. Bu sebebin de değişik açıları olur. Bunu sonra işleyelim.
Ama şunu unutmayalım: Sakat olan futbolcularımız vardı. Sakatlığı bahane edip kaçan futbolcularımız vardı. Vardı oğlu vardı. Ama 80 milyonluk Türkiye'nin Milli Takımı'nın 10 milyon nüfuslu Çekler'e yenilmemesi lazım.
Bu maçı kaybetmemesi lazımdı.
Penaltı değildi
Maçın 37. dakikasında Arda'nın ceza sahası içinde düşürülmesi bana göre penaltı değil. Aynı pozisyonda aleyhimize verilen bir penaltı ile kaybetseydik içimiz rahat eder miydi? Bunu sormak gerek.

DİĞER HABERLER

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.