Bazı futbolcular hünerlerini sadece yeşil sahada göstermedi. Kimi beyaz perdede veya televizyon ekranında boy gösterip gönülleri bir kez daha fethederken kimisi de eleştiri oklarının hedefi oldu. Türk sinemasına yeşil sahalardan ilk adım atan isim, Memduh Ün'dü. Beşiktaş'ın 1940-41 sezonu şampiyonluğunda emeği geçen Ün, sinema tutkusu nedeniyle yedinci sanatı seçmiş, sonrasında da bir daha bırakamamıştı. Pek çok futbolseverin bildiği, yeşil sahalardan sinemaya adım atan diğer bir isim de Yılmaz Vural. 1985 yapımı Gurbetçi Şaban filminde Kemal Sunal'ın canlandırdığı Şaban karakterinin adres sorduğu üç kişiden biri olarak karşımıza çıkan Vural'ın bu ilginç tecrübesi birkaç sene öncesine kadar çok az kişinin dikkatini çekmişti. Yeşilçam'da boy gösteren diğer bir isim de Galatasaray, Salernita ve Palermo gibi takımlarda oynayan Bülent Eken. 1949 yılında çekilen 'Ölünceye Kadar Seninim' adlı filmde rol alan Eken sonrası için bir kapıyı aralamış oldu. 1960'lı yıllarda Beşiktaş ve Galatasaray'da forma giyen 'Panter Varol' olarak övülen, 'Şikeci Varol' olarak da yerilen Varol Ürkmez, 'Kavgasız Yaşayalım' ve 'Şekerli misin Vay Vay' filmlerinde oynadı. Listenin belki de Türk futbolu açısından en tanıdık ve renkli ismi Galatasaray'ın efsane oyuncusu Metin Oktay. 1965 yapımı 'Taçsız Kral' filminde yeşil sahalarda bu lakabın takıldığı Metin Oktay rol alıyordu. Ayrıca, filmde eski bir Galatasaray'lı futbolcu Gündüz Kılıç da oynamıştı. Ajda Pekkan, Gönül Yazar ve Erol Taş gibi büyük isimlerin yer aldığı filmin diğer bir dikkat çeken noktası ise Fenerbahçe efsanesi Lefter Küçükandonyadis'in de filmde rol almasıydı. Beşiktaş'lı Birol Peker ve Şenol Birol o zamanın ünlü tezahüratından adını alan 1965 yapımı 'Şenol, Birol Gool' adlı sinema filminde Fatma Girik'le aynı sahneleri paylaşmışlardı. 2008 yılında Cem Yılmaz'ın senaryosunu yazıp başrolünde oynadığı A.R.O.G'da maç sahnesinde o ünlü 'Gol olur' sözünü söyleyen Rıdvan Dilmen de oyunculuk tecrübesi yaşayan isimlerden. Kısa boyu ve ufak tefek yapısı nedeniyle 'Mikro' lakabıyla tanınan Fenerbahçeli sağaçık Mustafa 1967 yapımı 'Namus Belası' adlı filmde eli tabancalı bir gangster rolüne çıkmıştı sinemaseverlerin karşısına. Sinemaya ve oyunculuğa olan merakını her fırsatta bizlere gösteren dünyaca ünlü bir isim de Eric Cantona. Elizabeth filminde ufak bir rol alan Cantona daha sonra 'Looking for Eric' filminde kendisini oynamıştı. İngiliz futbol efsanesi George Best, 1965 yapımı 'Cup Fever' filminde Matt Busby ve Bobby Charlton'ın yanı sıra rol almış, Manchester United Junior Lig Kupası'nda mücadele eden Barton United'lı ufaklıklara idmanlarında yardım ederek kupayı almalarını sağlamıştı. Best 1971'de de 'Percy' adlı komedi filminde oynadı. Brezilya'nın gelmiş geçmiş en önemli futbolcusu olarak kabul edilen Pele de beyaz perdeye adım atanlardan. Bobby Moore ve Ossie Ardiles gibi diğer efsane isimlerin de rol aldığı 1981 yapımı 'Zafere Kaçış' (Escape to Victory' filminde Sylvester Stallone ve Michael Caine gibi aktörlerle birlikte oynayan Pele performansıyla eleştirmenlerden tam not almıştı. Sinema ve futbolseverlerin mutlaka tanıyacağı isimlerin başındaysa Vinnie Jones geliyor. Yeşil sahalarda sert futboluyla tanınan Jones 'Lock, Stock and Two Smoking Barrels', '60 Saniye' ve pek çok diğer enteresan filmlerde renkli kişiliğiyle boy göstermişti. Beyazperde'de boy gösteren başka bir tanıdık isim de Fransız futbol ikonu Zinedine Zidane. 'Asterix Olimpiyatlarda' filminde Numérodis karakterini canlandıran Zidane'a 2008 yapımı filmde Formula 1 efsanesi Michael Schumacher de eşlik etmişti. Çok kısa süreliğine de olsa David Beckham'ı da beyaz perdede görme fırsatına nail olduk. 'Goal! 2' filminde Real Madrid'de kendini kanıtlama çabalarına giren Santiago Munez adlı karaktere kısacık repliğiyle maçın ardından 'Bugün iyi iş çıkardın' demişti Becks. Bayern Münih ve Real Madrid'de forma giyen, 1974 senesinde de Batı Almanya'yla Dünya kupası kaldıran Paul Breitner 1976 yapımı 'Potato Fritz' adlı filmde rol aldı. Amerika'ya göçen ve Vahşi Batı'ya ayak uydurmaya çalışan bir grup Alman'ın hikayesinin anlatıldığı filmde Breitner, Çavuş Stark karakterini canlandırmıştı. Breitner ayrıca, 10 sene sonra ikinci filmi Alman yapımı 'Afrika'da Cinayet'te oynadı. Diğer bir Brezilya efsanesi Ronaldo da 2001 yapımı 'Mike Bassett: England Manager' adlı komedi tadındaki belgeselde birkaç saniyeliğine boy göstermiş ve röportaj yapan kadının 'Mike Bassett'i tanıyor musunuz' sorusuna sadece 'Kim?' diyerek cevap vermişti. Allan Shearer da film teklifi gelince geri çevirmeyenlerden. 2001 yılında çekilen Purely Better filminde rol alan Shearer bu kısa deneyiminde sezonlik bilet isteyen iki Newcastle United taraftarına 'Sizin için ne yapabilirim beyler?' diye soruyordu. David Ginola'nın da sinemaya adım attığını pek fazla futbolsever bilmiyordur herhalde. Ginola 2004 yılında Fransız yapımı iki kısa filmde (Rosbeef ve Bay Firecul) bir sene sonra da Kurtlar Vadisi: Irak'tan tanıdığımız Billy Zane'in de rol aldığı The Last Drop filminde oynadı. Peki, Nicolas Anelka'nın bir filmde rol aldığını kaç kişi biliyor? Bir dönem gollerini Fenerbahçe için sıralayan Fransız oyuncu 2002 yapımı Fransız filmi Le Boulet'de Nicolas (!) adlı karakteri canlandırmıştı.